Sevdigim nâz ile soyle besteyi -
Ceksem o sûhu sîneye hulyalarım gibi Bir zaman lûtfunla sâd ettin beni Gozumden gitmiyor bir an hayalin Sevdigim nâz ile soyle besteyi Bir goruste sevdim seni lûtf eyle bir buseni İflâh olmam almayınca al yanaktan bir buse Tatlı bakısın ask nârına daldırdı beni Bir melek sevdim ki askıyla bahar olsun gonul...
Nicedir ozenle hazırlanmıs zaman zaman insanı sasırtan dahası insana Hay Allah iyi ki yayımlamıslar! dedirten kitaplar cıkaran Aras Yayıncılık ın bestekâr Karnik Garmiryan ın hayatı ve eserlerine ayırdıgı kitabın notalı sayfalarını cevirirken aklıma takılan beste adlarından birkacı...
135 eser
Karnik Garmiryan 19. yuzyılın son ceyreğine doğru 1872 de İstanbul da doğmus. Baba tarafının kokleri Kayseri nin Garmir koyune dayanıyor. Cocuk yaslarda kilise korolarına devam etmis. Bu korolarda Ermeni notası da denilen Hampartzum nota sistemini oğrenmis. İlk hocası Beyoğlu ndaki kiliselerde basmugannilik yapan Rupen Civanyan. Sonraki yıllarda kâtiplik muhasebecilik gibi islerde calısmasına karsın Garmiryan ın hayatının en onemli uğrası hep muzik olmus. Besteler yapmıs gufteler yazmıs. Bestekâr Karnik Garmiryan: Hayatı ve Eserleri adlı bu kitapta tamamına yer verilen pesrev saz semâisi baste ağır semâi yuruk semâi sarkı kanto turku duet zeybek fokstrot formlarında 135 eser bestelemis. Bu bestelerden bazıları antolojilere girmis bazıları cesitli seriler icinde yayımlanmıs bazıları da plağa okunmus. Garmiryan eserlerini Hampartzum notasıyla kaydetmis ama Batı notasını da kullanmıs. Bos zamanlarında bestekârların eserlerini Ermeni kilise muziğine ait ilâhileri unlu bestekâr Bimen sen in bestelerini notaya almıs boylece onemli bir kisisel arsiv olusturmus. İki yıl kadar suren bir hastalık doneminden sonra 1947 de hayata veda etmis. sisli Ermeni Mezarlığı nda yatıyor.
Garmiryan ın kısa hayat hikâyesi boyle. Ama oğlu Ara Garmiryan ın kitaptaki sunus yazısını okurken gunumuzde hızla tarihe karısmakta olan bir donemin son temsilcilerinden celebi ruhlu ama biraz da cekingen bir İstanbul beyefendisiyle tanıstım.
Baba portresi
Yeri gelmisken Ara Garmiryan ın ilk kez Marmara gazetesinde yayımlanmıs olan Babam Karnik Garmiryan baslıklı yazısının kendi turunde -insanın cok yakınlarını babasını ya da annesini anlatması hele bunu yazıya dokmesi son derece zor bir istir- cok basarılı olduğunu belirtmeliyim. Sıradan gorunen ayrıntıları zamana direnen ve belleğinde yasattığı hikâyeleri oyle guzel aktarıyor ki yalnızca unutulmus değeri bilinmemis bir bestekârın usta isi bir portresi değil aynı zamanda bir oğul tarafından incelikle resmedilmis bir baba portresi cıkıyor ortaya.
Ara Garmiryan ın aile dostlarından dinlediğini aile icinde hep anlatıldığını soylediği kimi anekdotların bana annem babamla ilgili benzer hikâyeleri anımsattığını itiraf etmeliyim.
Sozgelimi babasının cekingen doğasından soz ederken annesiyle babasının ilk kez yalnız baslarına dısarı cıkıslarının oykusunu anlatıyor Ara Bey:
Hapsırık ve mendil
Babam nisanlısıyla ilk kez yalnız dısarı cıkma sansını yakaladığında cekingenliğini uzun sure yenememis. Yıl 1907 o zaman babam otuz bes nisanlısı Siranus Koleyan ise on sekiz yasındaymıs. Bu yalnızlıktan faydalanıp samimi sıcak bir sohbete baslamak eğlenceli bir hava yakalamak fırsatı varken uzunca bir sure sessiz sedasız yurumusler. Babamın hayalî sevgilileriyle bestelediği sarkılar aracılığıyla iletisim kurma alıskanlığından ileri gelen bu sessizlik annemin bir hapsırığıyla bozulmus. Annem telâsla aranmaya baslayınca yanına mendil almayı unuttuğu anlasılmıs. İste o an babam utulu beyaz mendilini bir sovalye edasıyla nisanlısına uzatmıs ve Hanımefendi mendilim emrinize amadedir! demis.
Kiliseyle ilgili tutumu
Karnik Garmiryan ı derinliğine resmeden konulardan biri de kiliseyle ilgili tutumu. Oğlu Ara Bey babasının dinsel muziğin icinde yetismesine ondan buyuk keyif almasına karsın duğun cenaze ve vaftiz torenleri dısında pazar gunleri ya da bayramlarda kiliseye gittiğini anımsamadığını soyluyor:
Bayram gunleri hele hele Buyuk Oruc ya da Kutsal Hafta dolayısıyla annem ve kız kardesim birlikte Beyoğlu Surp Yerrortutyan Kilisesi ne gittiklerinde babam beni yanına cağırır İncil i ve dua kitabını ortaya cıkarırdı; ilâhileri bir ağızdan okurduk. Papaz veya rahip takdis ayini olduğunda da aynısı yapılırdı. Buyuk bir coskuyla hafızasındaki eski piskopos takdis ayinlerine dair hatıralarını tazeler gecmisin buyuk ruhanilerinin patriklerinin adlarını anar atesli atesli anlattıkca o anları tekrar yasardı. Dinî muziğin icinde pisen onu bunca seven ondan buyuk zevk alan bu zevki ve sevgiyi bana da asılamaya calısan babamın kiliseye neden gitmediğini hep merak etmisimdir.
Ara Garmiryan babasının kiliseye gitmeyisinin nedenini hep merak etmis ama kitaptaki yazısında bir acıklama getirmeden de edememis. İnsana huzun verdiği olcude icten bir acıklama:
Aile İncil i
Aile İncil imizde evlilikler doğumlar ve olumlerle ilgili aile kayıtları icin ozel sayfalar vardı. Babam bu kayıtları buyuk bir ihtimam ve sadakatle tutardı. Onun olumunden sonra bu gorevi ben ustlendim. Coğu kez gozum eski kayıtlara kayardı; eski isimler ve tarihler uzerinde takılır kalırdım. Benden ve Araksi ablamdan once doğmus iki kız ve bir erkek kardesimin adlarını daima kalbim sıkısarak okurdum. Kız kardeslerimden Takuhi-Alis 1908 de doğmus on ay yasamıs; Takuhi-Eliza ise 1910 da doğmus ve bir bucuk yıl yasamıstı. 1912 de doğan erkek kardesim Krikor-Hovhannes ise 1913 te vefat etmisti. (...) Bu olayla babamın kiliseye gitmeyisini birlikte yorumlamaya calıstım ve sonunda Tanrı yla babam arasında bir kopukluk olduğu kanaatine vardım. (...) Tanrı dan kopusunun sebebi dualarının kabul edilmediğine inanıp arka arkaya gelen olumler yoluyla cezalandırıldığı fikrine kapılmıs olmasıydı belki de. Karnik Garmiryan ın kiliseye iliskin tutumu oğlunu da etkilemis: Zira ruhanî muziğin cazibesi dua ve ilâhilerin siirsel buyusu beni renkli ve sık kıyafetli ruhanilerden buhurdanlık ve zilden aziz resimlerinden mum ve gunluk kokulu kilisenin kendisinden daha cok ilgilendiriyordu. Burada sanırım dinin kilisedeki bicimsel yansımalarından cok anlatımını muzikte bulan bir ruh uyumuna yakınlık duymak soz konusu. Anlasıldığı kadarıyla babadan oğula gecen bir ruh hali.
Kemanî Tatyos Efendi
Karnik Garmiryan daha sonraları Kemanî Tatyos Efendi nin Bimen sen in musiki ikliminde yasamıs bir bestekâr. Hayatını gazinolarda keman ya da kanun calarak kazanan Tatyos Efendi bilindiği gibi bir melodi sihirbazı. Pesrev ya da sazsemailerinin coğu calgı muziğimizin en guzel parcaları arasında. sarkıları daha bestelenir bestelenmez tutulmus fasıllara girmis. Bimen sen Bursa da Surp Astvadzadzin Kilisesi nde muganniyken guzel sesiyle unlenmis; Hacı Arif Bey in onerisiyle İstanbul a gelmis; Hagopos Kıllıyan ve Lem î Atlı dan muzik dersleri almıs. Gazinolarda hanendelik etmis plaklar doldurmus. Asıl adı Bimen Dergazaryan. sen soyadını Yuzum sen hatıram sen meclisim sen mevkıim gulsen diye baslayan sarkısının cok tutulmasına borclu. Ara Garmiryan ın anlattıkları Karnik Garmiryan ın Tatyos Efendi yle bağlarını cok iyi dile getiriyor:
Babamla beraber calısmak benim icin buyuk bir zevkti. Ermeni notalarını oğretmek icin her cağırdığında sevincle kosardım. Derslerde pesrevlerden faydalanırdı. Tabii ki kendi sevdiği parcaları secerdi. Bunların baslıcası bana da sevdirmeyi basardığı Kemanî Tatyos Efgendi nin kurdîli hicazkâr pesreviydi. Dersleri kucuk anekdot ve hatıralarla renklendirirdi. Bu pesrev o kadar sevilmis ki onu icra ederken butun sazendeler aska gelir ucuncu haneden dorduncuye gecmeden kanun keman ud ve klarnetin her biri haneyi ayrı ayrı solo seklinde yorumlar sonra heyetteki butun sazlar birlikte dorduncu haneye girermis. (...) Bir keresinde de bir heyette kemancı besteci olduğunu bildiği babamı dinleyicilerin arasında gorunce o solo kısmı gozlerini babamın gozlerinden hic ayırmadan calmıs ve babam heyecandan bayılıp yere yıkılmıs.
Bimen Efendi nin notaları
Karnik Garmiryan ın dostu Bimen sen i cok takdir ettiğini cok sevdiğini oğreniyoruz oğlunun anlattıklarından. O kadar ki Aile İncil inde aile uyelerinin doğum ve olum tarihlerinin islendiği sayfalarda aralarında hicbir akrabalık olmamasına karsın Bimen Efendi nin kaydı da bulunuyor: Bestekâr Bimen sen Der Ğazaryan. 73 yasında 28 Ağustos 1943.
Ara Bey babasının Bimen sen in bestelerini notaya gecirmesini bir pazar ayini gibi anlatıyor:
Bimen sen nota bilgisi olmadığından her yeni sarkı bestelediğinde bunu notaya gecirmesi icin babama haber gonderirdi. Babam bu ziyareti pazar gunune denk getirir Elmadağ yakınlarındaki bu eve bazen de beni de beraberinde gotururdu. Bimen Efendi eseri kısım kısım okur babam da notaya dokerdi. Unlu bestekâr aydınlık yuzlu sismanca yakısıklıydı. Esi Eleni her zaman bakımlı ve iyi giyimli tam bir salon kadınıydı ve beni arkadasının oğlunu cok iyi ağırlardı.
sarkının notaya alınması bittiğinde Bimen Efendi Artık sen bir aranağme uydurursun Karnik der ve memnuniyetle ayağa kalkardı.
Gercekten de babam sarkının basında sonunda ve iki kıta arasında saz heyeti tarafından calınan aranağmeleri uydurmada cok basarılıydı. Coğu kez babam hemen oracıkta yazardı aranağmeyi bu da Bimen Efendi yi cok memnun ederdi. Bir sure sonra ziyaretlerimiz son buldu. Babamın anlattığına gore Bimen Efendi nota yazmayı oğrenmisti ve artık sarkılarını kendisi notaya dokuyordu...
Karnik Garmiryan ın cesitli formlarda 135 eserini bir araya getiren kitabın muzik acısından değerlendirilmesini bu uğrasın uzmanlarına bırakmam gerekiyor. Kitapta ayrıca bestekârın hayatın bazı kesitlerin Garmiryanlar ın aile albumunden fotoğraflarla aktarıldığı bir bolum de yer alıyor. Kitabın sonunda da sarkılarla ilgili tum bilgilerin islendiği alfabetik sıralı bir tabloya ve sarkılardaki bazı Eski Turkce sozcuklerin acıklandığı bir sozluğe yer veriliyor. Garmiryan ın Hampartzum notasıyla kaydettiği eserleri Batı notasına oğlu Ara Bey aktarmıs. Bestekâr Turhan Tasan bu notaları bilgisayar ortamına gecirmis eserleri makamsal tutarlılık acısından inceleyip gerekli duzeltileri yapmıs ve sozluk bolumunu olusturmus. Bestekâr ve kanun sanatcısı Cuneyd Kosal da notaların ve sozlerin yazımı ile porozodiye iliskin duzeltmeleri yapmıs.
Bir saygı urunu
Bestekâr Karnik Garmiryan: Hayatı ve Eserleri her bakımdan buyuk bir titizlikle hazırlanmıs bir kitap. Belli ki İstanbul kulturunun seckin bir temsilcisine duyulan derin saygının urunu.
Bu tur kitaplar bende her seyin değerini hızla yitirdiği insana bakısların yozlastığı bir donemde bile sağlam geleneklerin korunabildiği hayatın akısının kesintisiz surebildiği duygusunu guclendiriyor.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com