Turkiye Ermenistan a Sınır Kapılarını Acmalı Mı? - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Կամաւօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

19 Kasım 2004  

Turkiye Ermenistan a Sınır Kapılarını Acmalı Mı? -

Turkiye Ermenistan a Sınır Kapılarını Acmalı Mı?

Turkiye Ermenistan a Sınır Kapılarını Acmalı Mı? (Siyasi İliskiler Acısından) Ermenistan ın bagımsızlıgını kazandığı 1991 yılından 2004 yılı da dahil olmak uzere gecen surecte Turkiye-Ermenistan iliskilerinin genel karakteristiği uc madde ile ozetlenebilir: a) Ankara nın Erivan a yonelik surekli devam eden iyi niyet adımları; b) Erivan ın Ankara ya yonelik olumsuz ve surekli devam eden saldırgan politikaları; c) Erivan ın uluslararası hukuk kurallarını ciğneyerek Azerbaycan topraklarını isgal etmesi ve Azerbaycan dısında Turkiye ve Gurcistan gibi ulkelerden de toprak talep ederek yayılmacı bir politika takip etmesidir. Turkiye Ermenistan ın yıllardan beri dunya kamuoyunda Turkiye aleyhine yuruttuğu karalama kampanyalarına ve bu karalama kampanyalarına karsı Turk kamuoyunun duyduğu rahatsızlığa rağmen 1991 yılında Ermenistan ın bağımsızlığını tanıyan ilk ulkelerden birisi olmus Ermenistan ile ekonomik ve siyasi iliskilerin gelistirilmesi dusuncesiyle hareket etmistir. Ermenistan ın Azerbaycan a yonelik isgalci politikasının yanı sıra henuz bağımsızlık mucadelesi sırasında Turkiye ye karsı acıkca saldırgan bir tavır icerisine girmesine rağmen Turkiye Eylul 1991 de incelemelerde bulunmak uzere Kafkasya ve Turkistan (Orta Asya) ulkelerine heyetler yollarken Ermenistan ı ihmal etmemistir. Hatta Karadeniz e kıyısı olmamasına rağmen 1993 yılında Ermenistan Turkiye tarafından Karadeniz Ekonomik İsbirliği Orgutu ne kurucu uye olarak davet edilmistir. Bu donemde enerji sıkıntısı ceken Ermenistan ın ihtiyacını kendi elektrik ağından gideren Turkiye Ermenistan Cumhuriyeti nin sergilediği olumsuz tavırlara rağmen sınır ticaretine izin vermistir. Oyle ki Ermenistan ın Karabağ a yonelik isgal sureci icerisinde Turkiye kendi ic kamuoyundaki yoğun olumsuz tepkilere karsı Ermenistan a 100 bin ton buğday yardımında bulunmustur. Gosterilen iyi niyetli yaklasıma rağmen Turkiye nin gundeme getirdiği Azerbaycan topraklarından cıkılması (sozde) soykırım iddialarından vazgecilmesi Gurcistan Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti yle olduğu gibi sınır antlasmasının yenilenmesi taleplerine Ermenistan olumsuz tavır sergilemistir. Ermenistan Parlamentosu nun 23 Ağustos 1990 da kabul ettiği Bağımsızlık Bildirgesi nin 11. maddesinde Turkiye nin Doğu Anadolu Bolgesi icin Batı Ermenistan ifadesine yer verilirken sozde Ermeni Soykırımının uluslararası alanda tanınması cabaları vurgulanmıstır. Ermenistan Anayasası nın 13. maddesinin 2. paragrafında Devlet Arması nda Ağrı Dağı nın da bulunduğu kayıtlıdır. Ermenistan cesitli donemlerde ortaya attığı Turkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı belirleyen 1920 tarihli Gumru ve 1921 tarihli Kars Antlasmaları nın yururlukte olmadığı iddiasını hâlâ savunmaktadır. Oyle ki Nisan 1993 te Ermenistan Savunma Bakan Vekili Vazgen Manukyan TASS ajansına yaptığı acıklamada: Erivan Yonetiminin sınırların değismezliği ilkesini kabul etmediğini bu ilkenin iki dunya savası sonucunda olusmus olan Batı ve ozellikle Avrupa sınırları icin gecerli olduğunu eski Sovyet Cumhuriyetlerinin rast gele kalem darbeleriyle cizilmis olan sınırlarının aynı ilkeler cercevesinde tanınamayacağını iddia ederek Erivan ın Turkiye topraklarındaki yayılmacı politikasını resmi soylemle de pekistirmistir. Boylece Ermenistan sınır komsusunun taleplerini gorusme konusu yapmak yerine Turkiye ye karsı olumsuz tavrını iyice yoğunlastırmıs ve Ankara - Erivan iliskilerini gerginlestiren taraf olmustur. 1995 yılında iliskileri yumusatmak icin adım yine Turkiye tarafından atılmıs bu amacla Ankara yonetimi İstanbul-Erivan arasındaki ucak seferlerine imkan veren ve H-50 olarak isimlendirilen hava koridorunun acılmasına izin vermis ancak Erivan yonetimi Turkiye nin bu iyi niyet adımına karsı oldukca yanlıs bir politika takip etmistir. Paralel donemde Erivan yonetimi bir taraftan uluslararası kuruluslar ve yabancı devletler nezdinde Turkiye yi karalamaya devam ederken diğer taraftan PKK teror orgutune destek vermistir. Turkiye nin terorle mucadele ile uğrastığı soz konusu surec Ermenistan ın PKK ya yoğun sekilde askerî destek verdiği donem olmustur. Nitekim Mayıs 1997 de Irak ın Kuzeyinde PKK nın fuzeyle bir Turk helikopterini dusurmesinin ardından 6 Haziran 1997 de Turkiye de Genelkurmay Baskanlığı nda yapılan basın toplantısında Genelkurmay Baskanlığı Genel Sekreteri Erol Ozkasnak tarafından yapılan acıklamada Ermenistan ın PKK ya fuze temin eden ve gerekli eğitimi veren devletlerden birisi olduğu kesin istihbarat kaynaklarına dayanılarak ifade edilmistir. 1998 yılında Tasnak partisinin radikal isimlerinden Robert Kocaryan ın Ermenistan devlet baskanlığını ustlenmesi ile Turkiye ye yonelik olumsuz hatta saldırgan olarak nitelendirilebilecek olan Erivan politikaları kendisini iyice hissettirmeye baslamıstır. 28 Haziran 2000 de Ermenistan Devlet Baskanı Robert Kocaryan ABD Kongresi nde etkin olarak Ermeni lobi faaliyetleri yuruten Demokrat ve Cumhuriyetcilerden olusan Amerikalı parlamenterlerle yaptığı toplantıda Turkiye nin sozde soykırımı tanımasının onemi uzerinde durmus ayrıca Azerbaycan ın Ermenistan a yonelik ambargosu devam ettiği muddetce bu ulkeye ABD yardımlarının kısıtlanmasını gerektiren yasa maddesi Section 907 nin onemini Amerikalı parlamenterlere anlatmıstır. Kocaryan ABD Kongresi ndeki toplantısından yaklasık uc ay sonra 6-8 Eylul 2000 tarihleri arasında New York ta gerceklestirilen Birlesmis Milletler (BM) Binyıl (Milenyum) Zirvesi nde yaptığı konusmasını Turkiye yi sozde soykırım yapmakla ve bunu kabul etmemekle suclamak uzerine kurmustur. Yine Eylul 2000 de gerceklesen 55. donem BM Genel Kurulu nun genel gorusmelere ayrılan son oturumda ilk sozu alan Ermenistan Dısisleri Bakanı Vartan Oskanyan Turkiye yi sozde soykırımı inkar etmekle suclamıstır. Soz konusu devlet politikasını Dısisleri Bakanı Oskanyan hemen her fırsatta dile getirmekte ve (sozde) soykırımın tanınması konusunun Ermenistan Dıs politikasının en onemli parcalarından birisi olduğunu hala savunmaktadır. Oskanyan Ermenistan ın bu politikasını 4 Haziran 2003 te NATO Dısisleri Bakanları İlkbahar Toplantısı ndan sonra Ermenistan da kendisiyle yapılan mulakatta acıkca deklare etmistir. 2004 yılı Haziran ayında İstanbul da gerceklestirilen NATO zirvesine Turkiye nin sozde soykırımı tanımamasını gerekce gostererek katılmayan Ermenistan Devlet Baskanı Robert Kocaryan iki ulke iliskilerinde gerginliği tırmandıran anlayısını devam ettirmistir. Ankara-Erivan arasında gerginliği tırmandıran bir diğer olay ise Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından isgali ve yurtlarından surgun edilen (deportation) bir milyon Azerbaycan Turkunun mağduriyeti meselesidir. Sovyetler Birliği nin parcalanması ile Batı dan ve Rusya dan yardım goren Ermeniler mevcut ortamı bekledikleri fırsat olarak değerlendirerek Turk yurdu olan eski Dağlık Karabağ Ozerk Bolgesi (DKOB) nin kontrolunu sağlamak uzere saldırılara baslamıs buyuk katliamlar gerceklestirmek suretiyle eski DKOB nin tamamını isgal etmis bununla da yetinmeyerek eski DKOB nin Ermenistan la karayolu irtibatını sağlayacak bolgelere saldırarak eski DKOB nin dısında kalan Azerbaycan topraklarının da onemli bolumunu isgal etmistir. Ermenistan ın Azerbaycan topraklarını isgali Guney Kafkasya da siyasi istikrarın ekonomik gelismenin ve bolgesel isbirliğinin onundeki en onemli engel olmustur. Ermenistan ın Azerbaycan topraklarını isgali neticesinde bir milyondan fazla Azerbaycan Turku evlerinden surgun edilmis (deportation) ve gocmen statusu ile cok zor sartlar altında yasam mucadelesi vermeye zorlanmıstır. Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından isgali meselesi BM nin birbiri ardına almıs olduğu kararlarla uluslararası duzeyde kınanmıstır. 1992 - 1994 yılları arasında devam eden Ermeni isgalleri sırasında BM Guvenlik Konseyi 822 853 874 884 sayılı kararları almıstır. BM Guvenlik Konseyi nin Ermeni isgalleri nedeniyle almıs olduğu 822 853 874 884 sayılı kararlarla Azerbaycan ın toprak butunluğunun dokunulmazlığı Ermenistan ın sorunda taraf olduğu ve isgal edilen toprakların hemen ve sartsız olarak terk edilmesi gerektiği vurgulanmıstır. Soz konusu kararlarda Ermeni isgallerinden duyulan rahatsızlık dile getirilmis uluslararası alanda kabul gormus sınırların ihlal edilmezliği toprakların silah zoruyla ele gecirilmesinin kabul edilmezliği butun devletlerin bağımsızlığı ve toprak butunluğune saygı gosterilmesi ilkeleri belirtilmistir. İsgaller sırasında Ermeniler tarafından surgun edilen (deportation) Azerbaycan Turklerine yonelik etnik temizlik (genocide) stratejisi planlı bir sekilde gerceklestirilmistir. Oyle ki soz konusu isgaller sırasında Ermeniler canlı olarak yakaladıkları butun Turkleri ya katletmis ya da esir almıslardır. Olu olarak ele gecirdikleri Turkleri ise parcalayarak bedensel butunluklerine zarar vermis insanlık dısı uygulamalarda bulunmuslardır. Ankara-Erivan arasında 1991-2004 sureci icerisinde yukarıda kronolojik olarak sıralanan olaylar yasanırken Ankara Turkiye-Ermenistan iliskileri acısından oldukca onemli sayılabilecek iki onemli sureci de tecrube etmistir. Bunlardan birincisi 1973-1985 ikincisi ise 1985-2004 surecidir. 1973 yılında Santa Barbara cinayetiyle baslayan ve yaklasık 12 yıl boyunca devam eden birinci surecte Turkiye Cumhuriyeti Devleti Ermeni teror orgutu ASALA nın Turk diplomatlarına yonelik teror eylemlerine hedef olurken 1985 sonrasında bu defa dunya genelinde gerek Avrupa da gerekse Amerika Birlesik Devletleri nde faaliyet gosteren Ermeni lobisinin yoğun karalama kampanyalarına maruz kalmıstır. Ermeniler tarafından Turkiye ye karsı yurutulen soz konusu kampanya uluslararası duzeyde cesitli ulkelerin parlamentolarına getirdikleri Ermeni tasarıları propaganda amaclı kitap brosur kongre panel sinema ve son yıllarda oldukca etkin bir arac olan internet gibi arac ve yontemlerle yurutulmustur. Ermenistan ın Turkiye ye yonelik yuruttuğu gerginlik yaratan sertlik yanlısı politikasına rağmen surekli olarak Ermeni yonetimine biz sizin iliskilerinizi gelistireceğiz seklinde vaatlerde bulunarak Ermenistan ı suskun ekonomik bakımdan abluka altına aldıkları Turkiye yi her dediğimizi yaptırırız dusuncesiyle mağdur bırakan Washington yonetimi ve Buruksel 25 leri Turkiye nin AB ile entegrasyon isteği zaafını cok iyi okuyup değerlendirerek Turkiye ye yonelik baskı aracı olarak kullanmıslardır. 2004 yılında Kıbrıs konusunda Ankara nın AB zaafını iyi değerlendiren Batı yonetimleri bu defa Erivan la iliskiler konusunda Ankara ya baskı yaparken aynı Batı yonetimleri Turkiye-Ermenistan iliskilerinin normallestirilmesi surecinde Erivan a -uzlasmacı tavır takınması yonunde- herhangi bir istekte veya yaptırımda bulunmamıslarıdır. Ankara Erivan ile iliskilerin gelistirilmesinde Erivan yonetiminden normalde yapmasını istediği sartlar ileri surmemekte aksine Erivan yonetiminin yapmaması gereken konuları kendisine sıralamaktadır. Ankara nın Erivan yonetiminden yapmamasını veya vazgecmesini istediği konular sunlardır: 1. Devlet olarak Ermenistan ve dunya genelinde diğer Ermeniler tarafından Turkiye ye yonelik olarak dillendirilen sozde soykırım iddialarından tazminat ve toprak taleplerinden vazgecilsin. 2. Ermenistan Parlamentosu nun 23 Ağustos 1990 da kabul ettiği Bağımsızlık Bildirgesi nin 11. maddesinde Turkiye nin Doğu Anadolu Bolgesi icin Batı Ermenistan ifadesine yer verilmis aynı zamanda sozde Ermeni Soykırımının uluslararası alanda tanınması cabaları vurgulanmıstır. Soz konusu ifadeler Bağımsızlık Bildirgesi nden cıkartılsın. Bu yondeki calısmalardan vazgecilsin. 3. Ermenistan Anayasası nın 13. maddesinin 2. paragrafında Devlet Arması nda Ağrı Dağı nın da bulunduğu kayıt altına alınmıstır. Soz konusu hukmun Anayasa metninden cıkartılması zorunludur. Bu hayalden vazgecilsin. 4. Ermenistan yonetimi Turkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı belirleyen 1920 tarihli Gumru 1921 tarihli Kars Antlasmaları nın yururlukte olmadığı iddiasını hâlâ savunmaktadır. Bu iddialardan vazgecilsin. 5. Ermenistan yonetimi yaklasık yuzde 20 sini isgal etmis olduğu Azerbaycan topraklarından cekilsin ve Azerbaycan-Nahcivan koridorunu acsın sayı olarak 1 milyonun uzerinde olan Kacgın ın (Azerbaycanlı Turk gocmenlerin) yurtlarına donmesi sağlansın. dolayısıyla Azerbaycan a yonelik isgalci politikadan vazgecilsin. Yukarıda sıralananlara Ermenistan bunlar benim vazgecilmezlerim olarak bakarsa ve Ermenistan ın soz konusu bakısına rağmen Ankara sırf Batı boyle istiyor diye sınır kapılarını Ermenistan a acarsa Kıbrıs yarasından sonra dıs politikasında gelecekte tarih sayfalarında yerini alacak olan ikinci buyuk yarayı da acmıs olacaktır




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+