İste tartısılan Azınlık raporu -
Basbakanlık İnsan Hakları Danısma Kurulu Azınlık Hakları ve Kulturel Haklar Calısma Grubu raporunda kulturel hak talepleriyle ulke butunlugunun zedelenmesi arasında kurulan dogrudan bağın coğu zaman Sevr korkusu temelinde tepkilere yol acabildiği boyle bir korkuya gerek olmadığı belirtildi.
Basbakanlık İnsan Hakları Danısma Kurulu Baskanı İbrahim Kaboğlu nun olaylı basın toplantısında İHDK Azınlık Hakları ve Kulturel Haklar Calısma Grubu nca hazırlanan raporun son sekline iliskin ozet dağıtıldı. Rapor ozetine gore Rapor Dunyada azınlık kavramı ve tanımı Turkiye de azınlık kavramı ve tanımı kulturel haklar Turkiye de ilgili mevzuat ve uygulama Turkiye de
ilgili mahkeme ictihatları Turkiye de ilgili durumun temelleri baslıklarından olusuyor. Raporun sonuc kısmında oneriler yer alıyor.
Raporda Gayrimuslim kavramına sadece Rum Musevi ve Ermeniler in sokulduğu orneğin
Suryaniler bunun dısında tutulduğu icin Lozan ın azınlıkları koruyan hukumlerinin sınırlı uygulandığı belirtildi. Rapor ozetinde soyle denildi:
Lozan ın resmi daireler dısında butun TC yurttasları na tanıdığı ana dillerini kullanma olanağı ile (madde 39/a) bağdasmayan uygulamalar elestirilmektedir. Burada azınlık statusu değil dil olcutu esas alınarak kulturel hakların kullanımı soz konusudur.
Turkiye de ilgili mevzuat ve uygulama hem tanınmıs olan azınlıklar hem de kulturel haklar yonunden kısıtlayıcıdır. Burada dil-resmi dil iliskisi ve millet kavramının alt kimlikleri reddeder bicimde yorumu sorgulanmaktadır. Mevzuatta yer alan azınlık yaratma ya iliskin hukumler
ve gayrimuslim vatandasların yabancı muamelesi gormesine iliskin uygulamalar da
elestirilmektedir.
Rapor ozetinde Turk sozcuğunun coğu zaman etnik temele dayandırılması nedeniyle ortaya cıkan kimlikler catısmasına isaret edilerek buna karsılık Turkiyelilik ust
kimliğinin catısmayı onleyebileceğinin onerildiği bildirildi. Boyle bir kimliği tanımayı kolaylastıran tarihsel malzemelerin de bulunduğu belirtilen rapor ozetinde su goruslere yer verildi:
Konuya tarihsel ve siyasal acıdan bakıldığında kulturel hak talepleri ile ulke butunluğunun zedelenmesi arasında kurulan doğrudan bağ coğu zaman Sevr korkusu temelinde tepkilere yol acabilmektedir. Boyle bir korkuya gerek yoktur. Zira AB ye hazırlık Turkiye deki
azınlık hakları ve kulturel haklar konusunu olumlu bir surece sokmustur. Bunun icin Ataturk un muasır medeniyet tezi doğrultusunda 2000 ler Turkiyesi ne yarasır duzenlemeler yapmak gerekir.
Anayasa basta olmak uzere sadece kulturel hakları iliskin olanlar değil genel olarak hak ve ozgurluklere iliskin yasaların yeniden yazılması onerilmektedir.
RAPORUN DEĞERLENDİRİLMESİ
Rapor ozetinin ardından raporun değerlendirmesi yapıldı. Esitlik ilkesinin uygulanması ve ayrımcılık yapılmaması genel olarak hak ve
ozgurluklerin genisletilmesi kulturel hakların mevzuat ve uygulama bakımından
ilerletilmesi eksenine dayandığı belirtilen rapora dil millet ve Turkiyelilik kimliği ekseninde elestiriler yoneltildiği anımsatıldı.
Anayasa nın değismez hukumleri ulus devlet uniter devlet acılarından rapora
yoneltilen sakıncaların da yer aldığı bu bolumde 1961 Anayasası nın Resmi Dil Turkce dir hukmunun 1982 Anayasası nda Resmi Dili kavramının kenar baslıkta kullanıldığı ancak maddeye
Dili Turkce dir seklinde gectiği hatırlatıldı. Anayasa nın ilk uc maddesinin değistirilemeyeceği ancak bu yasağın olumlu değisiklikler acısından savunulmasının zor olduğu belirtildi.
1961 Anayasası nda insan haklarına dayanan 1982 Anayasası nda İnsan haklarına saygılı deyiminin tercih edildiği anımsatılan metinde Anayasa da 2001 yılında yapılan değisiklikte ise insan haklarına dayanan Cumhuriyet kavramına donulduğu belirtildi.
Metinde Hak ve ozgurlukler icin daha guvenceli olan boyle bir duzenlemenin ikinci madde acısından da yapılması hukuk devletini guclendirici bir islev gorur. Adı gecen fıkraya resmi sıfatının eklenmesi Turkce nin Cumhuriyet dili olarak guclenmesi diğer dillerin yasaklanmaması
bakımından olumludur. 1961 Anayasası nda eğer resmi sıfatı yer alsaydı bunun Anayasa dan ayıklanmasını onermek mumkun olmazdı ifadelerine yer verildi.
ULUS DEVLETLE CATIsIR MI?
1982 Anayasa nın 3. maddesindeki millet sozcuğunun kulturel alt kimliklerini reddeder bicimde yorumlandığı ve bu nedenle yeni bir duzenleme yapılması gerektiği kaydedildi. Bu maddenin yeniden duzenlenmesi ya da diğer maddelerde yer alan ve millet kavramını tek bir etnik kokene indirgeyen deyimlerden Anayasa nın arındırılmasının soz konusu olduğu
kaydedilerek Boyle bir duzenleme ulus devletle catısır mı? diye soruldu.
Ulus devletin siyasal karar alma surecine butun ergin yurttasların esit kosullarda ve ilke olarak secimle katılmasını gerekli kıldığına isaret edilerek ulusun bolunmezliğinin siyasal yonuyle gecerli bir kavram olduğu kulturel coğulculuğu ise kapsamına aldığı ifade edildi. Metinde Yuzde 10 luk ulusal baraj ulusun bolunmezliği ilkesini zedeler. Buna karsılık farklı kimlikleri bir arada barındırmaya olanak tanıyan duzenlemeler ulusal butunluğu guclendirir denildi.
TURKİYELİLİK KAVRAMI
Turkiyelilik kavramının uniter devleti zedeleyeceği iddiasının gecersiz olduğu
belirtilen metinde uniter devletin ulke butununde tek ve aynı hukuk sisteminin gecerli olması ve normatif yetkilerin merkeze toplanmasını ifade ettiği vurgulandı.
Avrupa da bolgesel orgutlenmeyi de kapsamına alan yerel yonetimleri guclendirme yonunde tanık olunan eğilimlerin uniter devleti zedelemediği katılımcı demokrasinin yaygınlastırılması
icin ozendirdiği belirtildi.
Ust kimlik olarak Turkiyelilik kavramının ulke butunluğu uzerinde uygulanabilir tek bir hukuk sisteminin mevcudiyetini zedelemesi bir yana farklılıkları birlestirici yonu ağır basmaktadır denilen metinde hukuki formulasyonların farklılasabileceği belirtildi. Devlete
yurttaslık bağı ile bağlı olan herkesin Turkiye Cumhuriyeti yurttasıdır seklindeki Anayasa onerisinde yer alan Turkiye Cumhuriyeti deyiminin Turkiyelilik kavramını karsılayabileceği vurgulanarak Cumhuriyet in basından beri hatta oncesinde bile hep Turkiye kavramının kullanıldığı ifade edildi.
ELEsTİRİLERE YANIT
Rapor ozet metninde acıklanan rapora yapılan elestirilere yanıt verildi. Azınlık Hakları ve Kulturel Haklar Calısma Grubu Raporu nun AB Komisyon Raporu ile paralellik gosterdiği ancak AB Komisyonu raporunda azınlıklara İnsan Hakları Danısma Kurulu raporunda ise kulturel haklara vurgu yapıldığı ifade edildi. Metinde Kurulun AB adaylık surecinde olusturulduğunun goz ardı edildiği belirterek sunlar kaydedildi:
AB raporunun ovulmesi kurulun raporunun itilmesi demokratik reformların sindirilerek değil Avrupa zoruyla yapıldığını ortaya koyması bakımından hazindir. Sorumsuzca beyanlarla gonullu gorev yapan onlarca uzman meslek mensubunun sivil toplum orgutu temsilcisinin emeği asağılanmıstır. Kurulun muhatabı olan resmi makamların raporun sekli değil iceriğe uzerinde değerlendirme yapmaları beklenirdi. Yurutme organı yasaları uygulamak icin mevcuttur. İskence
icin sıfır tolerans sloganının kullanıldığı toplumumuzda fikir ve tartısma ozgurluğunun sıfırlanmaması temenni edilirdi.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com