O gun ve bugun... Benzerlikler -
ermeni soykırımı iddialarıyla Turkiye nin gundemine bir goktası gibi dusen ermeni propagandası adeta bir dusunce yelpazesi zenginliginde problemi gundemimize tasıdı. Ulkemizdeki egitim sisteminin yetistirdiği tarih suurundan milli kultur derinliğinden mahrum bir kısım aydınlarımız ermeni ağzıyla konusmakta ve adeta onların avukatlığını yapmakta heyecanlı bir gorevi kabul etmis oldular. Fikir ve dusunce derinliği olan yakın tarihi bilmeyi elzem telakki eden aydınlarımız ise sağlam ciddi tutarlı bilgi ve belgelere dayanarak ermeni yalanlarını kamuoyuna ve bulundukları cevrelere anlatma gayreti icine girdiler.
Bu paragraf Yeni Turkiye-ermeni Sorunu Ozel Sayısı nda bulunan Agâh Oktay Guner in coğu yabancı tarihci ve yazarların kitaplarından ve arsivlerden yararlanarak nazırladığı inceleme yazısından alındı. İstanbul da ermeniler tarafından yapılan kanlı Osmanlı Bankası Baskını nın yine onların cıkardığı Adana Olaylan nın anlatıldığı yazı tehcir denen zoraki gocu de acıklıyor.
Kısa bolumler alalım:
Osmanlı Bankası yabancı sermayeyi temsil ettiğinden Avrupa nın genis olcude ilgisini cekmek ve bu yolla ermeni propagandasını daha guclu kılmak amacı takip edilmistir. Baskını yapanlar Rus pasaportu ile geldiler bir grup bankaya kursun yağdırırken diğerleri de Babıâli yi dinamitlemek uzere saldırıya gecti. ermeni evlerinin pencere ve balkonlarından asker ve halkın uzerine bomba ve kursun yağmaya baslayınca Musluman ahali emniyet gucleriyle birlikte mesru savunmaya girdi. Bu olay karsısında Turk hukumetinin seyirci kalması dusunulemezdi. Elebaslar Rus ve Fransız elciliklerinin himayesi ve yardımıyla derhal kactı.
Osmanlı Bankası olayından sonra terorist ceteler Sultan Abdulhamid i ortadan kaldırmak uzere ona bombalı araba saldırısı duzenlemisler. O gun camiden gec cıkan Abdulhamid patlayan bombadan kurtulmus ama 26 kisi olmus 58 kisi yaralanmıs. (Devam edeceğiz!)
Sonsuza kadar sessiz toplum!
Sessiz coğunluk demislerdi bize bir kez. O aralar sessizdik hakikaten... Uclu koalisyonda gorup duyduklarımız sesimizi soluğumuzu kesmisti. Tepki veremiyor kabul edilemeyecek gelismeleri paralize olmus gibi izliyorduk. Yine aynı ruh haline girmis bulunuyoruz.
Dun VATAN da manset olan haber sessiz kalınacak gibi değil. Duzce depreminde yaptığı evin yıkılmasıyla coğu universite oğrencisi 20 kisinin olumune neden olan birine sadece bir yıl hapis cezası veriliyor. Dikkatinizi cekerim; bu ulkede kofteciyi trene biletsiz bindiren ve karsılığında ekmek arası kofte rusvet aldığı iddia edilen gise memuruna da bu kadar ceza veriliyor (yoksa o daha mı fazlaydı?)
Bu adaletsizlik 20 kisinin canına karsılık (o da tecil edilmek uzere) yalnız bir yıl hapis cezası yetmemis gibi Hamza Cebeci bey ondan da kurtulusun yolunu buluyor.
Bircok baska suclunun bulduğu gibi... Hemen AKP ye giriyor Buyuksehir Belediye Meclisi ne uye seciliyor. Kenarda kosede duracak bir uye değil: İstanbul un imarından sorumlu uye.
simdi VATAN dan baska kimse bunun hesabını sormayacak mı? Buyuk bir deprem beklenen İstanbul da vatandasın canı bu kadar mı ucuz? Cezasını (hem de verilenden cok daha ağır bir cezayı) cekmesi gerekenler boyle odullendirilirse suc nasıl onlenecek adalete kim nasıl inanacak?
Tabiî simdi aklınıza su soru gelebilir:
30 bin kisinin olumunden sorumlu bir terorist basının parti kurdurduğu ulkede bunların lâfı mı olur? ...
Haklısınız aynı soru benim de aklıma geliyor!
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com