AB Komisyonu nun Ilerleme Raporu Kurt ve Alevileri azinlik sayarken Basbakanlik Insan Haklari Danisma Kurulu Azinlik Haklari ve Kulturel Haklar Calisma Grubu raporunun daha da ileri gidip adeta Cumhuriyet i sorgulamaya kalkismasi buyuk gurultu kopardi. Kopenhag Siyasi Kistaslari icinde azinliklara saygi ve azinliklarin korunmasi da var. Katilim Ortakligi Belgesi nde (KOB) yer alan anadil ogrenimi ve anadilden yayimlara iliskin onlemler bu baglamda alindi. Giris muzakereleri konusunda Komisyon un Konsey e yaptigi tavsiyeler arasinda KOB un gozden gecirilecegi ve Kopenhag Siyasi Kistaslari na iliskin yeni oncelikler saptanarak siyasi reformlarin geri donulmez bicimde yerlestirilecegi ve genisletilecegi; bu cabalarin Guneydogu nun normalizasyonu ve kalkinmasi cercevesinde Kurtlerin hak ve ozgurluklerden tam yararlanmasini da kapsayacagi; esasen yeni AB Anayasasi na gore siyasi kistaslarin daha da gelisecegi; sivil toplumla gerceklestirilecek diyalogda azinlik haklarinin da ele alinacagi ve Turkiye deki gelismelerin siki bicimde denetlenecegi bildiriliyor. Komisyon diger aday ulkelerle de ayni yolu izlemisti. Ancak sosyoekonomik ve teknik nitelikteki 31 bolumun muzakereleri basladiginda birkac istisna haric siyasi reform sureci ikinci plana dusmus ve aday ulke kamuoylarini muzakere konulari isgal etmisti. Ilerleme Raporu nun dilinden bizim durumumuzda siyasi reformlarin on planda kalmaya devam edecegi anlasiliyor. Turkiye AB uyeligini buyuk bir tutkuyla isterken AB ulkelerinin cogunda uyeligimize karsi derin tereddut ve muhalefetin bulundugu bir ortamda siyasi reform adina bizden beklentilerin yukselecegine kusku yok. Kaldi ki bizim uye olmamizi istemeyenlerin zihninde bizim degismemize iliskin kavram da irrasyonel beklentiler iceriyor. Buna ragmen Cumhuriyet in temel niteliklerini ulkedeki siyasi dengeleri ve ulkenin bekasini koruyarak bireysel kulturel haklar alaninda ilerleme saglamak mumkun. Turkiye de Alevi sorunu nun halli o kadar zor degil. Zaten Aleviler kendilerini azinlik saymiyor. Kurtler de azinlik kavramini benimsemiyor. Ama Leyla Zana ve arkadaslarinin bireysel kulturel haklarla yetinmeyecekleri; Turk ve Kurt asli unsur-larindan olusan muhtemelen federatif yapida yeni bir devlet ve bunu saglamak icin de gerekli anayasa degisikliklerinin yapilmasi hulyasina kapildiklari anlasiliyor. PKK nin surmekte olan terorist faaliyetlerini de bu amacla kullanabilecekler. Simdi sadece azinlik haklarinda soz eden AB nin de yarin sartlar olustugunda bu cozumu desteklemesi; Ispanya Belcika ve Ingiltere yi ornek gostermesi mumkun. Kimsenin hayal gormemesi lazim: Turkiye bunu kabul edemez. Turk kavrami ust-kimlik olarak tum alt-kimlikleri kapsar. Turk u herhangi bir etnik grup duzeyine indirmek tarihi degistirmek anlamina gelir. Turklerin yasadigi ulke anlaminda Turkiya ismini biz Anadolu da henuz kucuk bir azinlikken 3. Hacli Seferi ne katilanlar koydu. Osmanli yi kuran Turkler kendilerini Musluman diye tanimlarken Avrupa onlara Turk dedi. Istiklal Savasi ni Osmanli nin halefi Turk asli unsuru tum diger alt-kimlik gruplariyla birlikte yapti. Devlet gibi millet de bolunmez. Bunu bizim kendine dusman marazi aydinlarimiz anlamasa da Avrupali cok iyi anlar. Nasil ki Fransa da cumhuriyetin dili Fransizcadir bizde de devletin dili Turkcedir. Dunyada Turkiyelilik gibi toprakla tanimlanan hicbir millet yoktur. Lozan da sozu gecen azinliklarin haklari kolektif hak niteligindedir. Bu kavrami gayrimuslimlerin disinda kimseye tanimak zorunda degiliz. AB yeni uye olan ulkelerden Ulusal Azinliklarin Korunmasi Cerceve Sozlesmesi ni imzalayip yururluge koymalarini istiyor. Ulusal azinligi tayin etme yetkisi bize ait. Almanya vatandasi olan Turkleri azinlik saymiyor ve asimile etmeyi amacliyor. Bu sozlesmeyi tam uye Yunanistan Belcika Luksemburg ile yeni uye Latvia imzalamis; ama onaylamamis ve yururluge koymamis. Fransa ise imzalamamis bile. Kendi yapmadiklarini bizden isteyemezler. Marazi azinlik kimi kandiriyor?