Azınlık raporu - Haber Arşivi 2001-2011
24 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Լուսնակ / Ժամ : Շառաւիղեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

19 Ekim 2004  

Azınlık raporu -

Azınlık raporu

AB İlerleme Raporu nun golgesinde kalan calısmayı gazeteler cesur rapor diye verdiler. Turkiye nin yogun siyasi gundeminde kimi onemli etkinliklerden ancak calısmalar sona erince haberimiz oluyor. Basbakanlık İnsan Hakları Danısma Kurulu na baglı calısan ozerk bir grubun Azınlık Hakları ve Kulturel Haklar konusunda yazdığı rapor gozden kacırılmayacak olcude carpıcıydı. Sevr sendromundan Lozan a 1930 ların Kemalist model elestirisinden Turkiyelilik ust kimliği altında yeni bir toplum modeli onermeye dek hayli cesur değerlendirmeler iceren Ekim 2004 tarihli rapor AB uyelik surecinde tartısılacak konulara kapıyı acıyor. Siyasi dusunce tarihimizin mayınlı alanlarına giriyor. Guncel deyisle kırmızı cizgiler i zorluyor. Raporun 6 Ekim AB İlerleme Raporuyla es zamanlı tamamlanmıs olması da dikkat cekicidir. Kurtler ve Aleviler le ilgili azınlık tartısmasına itirazların yoğunlastığı donemde Basbakanlığa bağlı Azınlık Hakları ve Kulturel Haklar Calısma Grubu su tespiti yapıyor: Turkiye nin bu konudaki sınırlayıcı tutumu dunyadaki kabul goren eğilimlere git gide ters dusmektedir. Artan eğilim bir ulkede azınlık olup olmadığını o ulkeye sormamak ve eğer etnik dilsel ve dinsel bakımdan farklılık gosteren ve bu farklılığı kimliğinin ayrılmaz parcası sayan gruplar varsa o devlette azınlık bulunduğunu kabul etmek zorundadır. Turkiye Lozan Anlasması nı da gerektiği gibi uygulamamaktadır. Kurucu antlasmanın kimi hukumlerini dahi ihlal etmektedir. Anayasanın değistirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleri arasında yer alan Turkiye devleti ulkesi ve milletiyle bolunmez bir butundur. Dili Turkcedir maddesine de esnek bir yorum getiriliyor. Raporda devletin ulkesiyle bolunmez butunluğunun butun dunyada tartısmasız kabul edildiği belirtiliyor. Ancak alt kimliklerin reddi anlamına gelen tek parca (monolitik) millet ve devletin dili kavramları elestirilmektedir. Turkcenin resmi dil olarak tanımlanmasının yeterli olacağı savunuluyor. Raporda giderek bir paranoya ya donustuğu one surulen Sevr sendromu nun Turkiye yi zayıflatıcı etkisinden soz ediliyor. Cok kimlikli cok kulturlu yeni Avrupa da vatandaslık bağlamında 1930 lara ozgu tutumların bizzat Mustafa Kemal Ataturk un muasır medeniyet tezi icabı artık geride kaldığı savunulmaktadır: Sonucta tek kulturlu ulus - devlet modelinin insan haklarını gozardı eden boyutu yerine Turkiye lilik ust kimliği altında cok kulturlu yeni bir toplum modeli benimsenecektir. Zorunlu değil gonullu vatandaslardan olusan bu yeni toplumun devletini cok daha buyuk bir istekle benimseyeceğinden asla kusku yoktur. Bu rapor cok ses getirir!




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+