Ermenistan ın verdigi dıs goc arastırmacılar tarafından genellikle ulkede yasanan ekonomik ve sosyal sorunlarla acıklanmaya calısılsa da son zamanlarda antidemokratik rejim ve siyasi baskı nedeniyle de ciddi goc verdigi arastırma konusu olmustur. Zira 8 Nisan 2004 tarihinde Azerbaycan a sığınan iki Ermenistan vatandası-Artur Apresyan ve Roman Teryan Azerbaycan da duzenledikleri basın toplantısında Ermenistan daki sosyal ve siyasi durumun inanılmaz derecede ağır olduğunu iktidarın despot rejiminin polis ve jandarma gucu ile ayakta kaldığını bildirmislerdir. Bir baska Ermenistan vatandası 65 yaslı Spir Kazaryan 25 Temmuz 2004 tarihinde Moskova uzerinden Azerbaycan a gelerek siyasi sığınma hakkı talebinde bulunmustur. Kazaryan duzenlediği basın toplantısında Azerbaycan a gelmekte baslıca amaclarından biri de Ermeni halkının faciası ve Robert Kocaryan ın diktator rejiminin baskılarını dunya kamuoyuna duyurmak olduğunu bildirmis ekonomik sorunlarını cozmek icin paralı asker olarak Dağlık Karabağ ın Ermenistan tarafından isgal edilmesinde askeri operasyonlara katıldığını ifade etmistir. Kazaryan aynı zamanda Karabağ Savası nda Ortadoğu ulkeleri ve Fransa dan gelen paralı askerlerin de istirak ettiğini acıklamıstır. Ermenistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra komsuları olan Azerbaycan Turkiye ve Gurcistan da demokrasi ve insan haklarının ihlal edildiğini azınlık ve dini gruplara yonelik baskı yapıldığını ve bu ulkelerde yasayan Ermeni vatandasların haklarının korunmadığını iddia etmesine rağmen kendisinin karsılastığı sorunların cozulmesi ve kendi vatandaslarının haklarının korunması yonunde ciddi bir ilerleme kaydetmemistir. Ancak butun bunlar Ermenistan ın ve Ermeni diasporasının AB uyeliği surecinde Turkiye nin onune cesitli sorunların cıkarılması icin propaganda faaliyetlerine devam etmeye engel teskil etmemektedir. Ermenistan ve Ermeni diasporası sozde Ermeni soykırımının tanınması icin her yıl milyonlarca Dolar para harcamaktadır. Hukumet ve diaspora gercekten Ermeni halkının refah ve ekonomik duzeyinin kalkınmasını istiyorsa soykırım masraflarını ekonomik ve sosyal sorunların cozumunde kullansaydı daha fazla basarılı olabilirdi. Ermenistan demokrasi insan hakları ve azınlık hakları konusunda uluslar arası alanda Turkiye karsıtı politikasına devam ettiği halde Turkiye savunma pozisyonunda kalmaktadır. Turkiye ozellikle Ermenistan devletinin bağımsızlık sonrası teror olaylarına karısması ulkede yasanan ekonomik sosyal siyasi etnik ve dini azınlıklara karsı baskıları one cıkararak uluslar arası alanda Ermenistan dıs politikasının Turkiye karsıtı politikasının manevra alanını kısıtlayabilir.