Basbakan Yardımcısı Ermeni Patrigini Kabul Etti -
Turkiye Ermenileri Patrigi II. Mesrob 16 Temmuz 2004 Cuma gunu Basbakan Yardımcısı ve Dısisleri Bakanı Abdullah Gul e bir ziyarette bulundu. Toplantıda Gul’le birlikte Basbakanlık Mustesarı Omer Dincer ve Dısisleri Bakanlıgı yetkilileri de hazır bulundular.
Sıcak bir ortamda gecen gorusmeler esnasında Patrik II. Mesrob a Ruhani Kurul Sekreteri Dr. Krikor Damatyan ile Patriklik hukuk musavirlerinden Av. Diran Bakar ve Av. Sebu Aslangil Ankara Ermeni cemaatinden ise Karabet Sokeli refakat ettiler.
Bakan Abdullah Gul’e Turkiye Ermeni cemaatinin sorunlarını iceren bir de mektup sunan Patrik Mesrob Hukumetin is basına gelisinden itibaren AB uyum surecine de paralel olarak azınlık sorunlarına iliskin bir takım duzenlemeler yapıldığını ancak tum cabalara karsın uygulamada sorunların onceki haliyle devam edegeldiğini dile getirdi. Patrik Hukumetin iyi niyetli yaklasımları ile cıkarılan yasaların uygulama asamasında ulkemizde yasayan azınlıkları halen potansiyel tehlike sayan dusunceye takıldığını belirtti. Duzenlemelerin gizli cemaatle diyalog kurulmadan cıkarılan yonetmelik ve tuzuklerle islemez hale getirildiğini ifade eden Patrik Ermeni cemaatinin karsı karsıya bulunduğu sorunları soyle ozetledi;
·Patrikliğin statusu konumu ve yonetimi konusunda henuz somut bir duzenlemeye gidilmemesi;
·Cemaat vakıflarının mulkiyet haklarının diğer vakıflarla esit duruma getirilmeyisi ve cıkarılan yonetmelik ile daha once bu yonde cıkarılan yasaların islemez hale getirilmesi. Onceden cemaat vakıflarının elinden haksız yere alınmıs mallar hakkında da verilen yeni duzenleme sozunun yerine getirilmemis olması;
·Azınlıklarla ilgili gizli duzenlemeler yapan Azınlıklar Tali Komisyonu”nun adı ve yapısının değismesine karsın evvelce bu komisyonun aldığı kararların etkinliklerini surdurmeleri;
·Cemaat Vakıflarının yasamasının onunde engel teskil eden vakıf yoneticisi secimi sorununun Ermeni Cemaati ile temas sağlanmadan bu alandaki aksama ve ihtiyacların ne olduğu sorulmadan gizliden duzenlenen soyut ve olumsuz bir yonetmelik calısması ile sonuclandırılmak istenmesi;
·Ermeni Azınlık okullarına iliskin henuz ozgun bir duzenleme yapılmamıs olması ve oğrenci kabul ve diğer idari sorunların devam etmesi;
·Dil ve din oğretmeni ile ruhban eğitimi icin bir cozum getirilmemis olması ve bu konuda yetkili makamlara sunulmus olunan onerilerin değerlendirilmemesi;
·Ders kitaplarındaki Ermeni dusmanlığı doğurucu ve gelecek nesilleri Ermeni karsıtı olarak yetistirecek bolumlerin duzeltilmemis olması.
·Cemaati olduğu halde bazı illerdeki ibadethanelerin hala kapalı tutulması.
Bakan Gul sorunların bilindiğini ve cozumu icin gereken duyarlılığın ve gayretin gosterildiğini belirterek bazı seylerin zamana ihtiyacı oluyor” dedi.
Patrik Mesrob un Basbakan Yardımcısına sunduğu mektubun tam metnini okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:
İstanbul 16 Temmuz 2004
Sayın Abdullah GUL
T.C. Basbakan Yardımcısı ve Dısisleri Bakanı
Ankara
Sayın Bakanımız:
Bilindiği uzere Turkiye’nin Avrupa Birliği uyeliği calısmalarına Turkiye Ermenileri Patrikliği ve cemaat uyeleri basından beri en etkin sekilde katkı sağlamakta olup cabalarını halen ısrarla aynı doğrultuda surdurmektedir. Gayrimuslim cemaatler arasında nufusca en kalabalık kesim olan Turkiye Ermenileri’ne gerek Avrupalı bakanların diplomatların ve kilise yetkililerinin gerekse yabancı basın mensuplarının gosterdikleri yoğun ilgi ulkemiz uğruna yapıcı caba gosterme konusunda bizlere onemli fırsatlar yaratmaktadır. Avrupa Birliği’ne uyum sureciyle paralel olarak ulkemizde azınlıklara iliskin bir takım yasal duzenlemelerin daha once gorulmedik bicimde hız ve ivme kazanması ise gerek sahsım gerekse Ermeni cemaati uyesi tum vatandaslar tarafından sevincle ve coskuyla karsılanmıstır.
Ancak bu duzenlemelerin baslangıcından bugune yeterince zaman gecmis olmasına rağmen pratikte Ermeni cemaatinin sorunları eski haliyle suregelmekte ne yazık ki uygulamada olumlu anlamda hicbir değisim kaydedilememektedir. Bu durum siddetli bir hayal kırıklığı mevcut calısmalar konusunda umutsuzluk ve inancsızlık yaratmaktadır.
Oncelikle vurgulamak isterim ki AB surecine paralel olarak yapılan pek cok yasal duzenleme calısmasında ilgili kesimlerle yapılan istisare cemaatimizi ilgilendiren konularda bizimle yapılmamıstır. Bu surecte ilgili ve yetkili butun birimlerle yaptığımız sayısız gorusmede birlikte calısmayı ısrarla onermemize rağmen her defasında bu talebimiz devre dısı bırakılmıstır. Oyle ki T.B.M.M. İnsan Haklarını İzleme Komisyonu’nun doğrudan cemaatimizle yaptığı gorusmede de birlikte calısma arzumuzu belirtmemize rağmen bu ortam bizlere sağlanmamıstır.
Hal boyle olunca Hukumetimizin iyi niyetli cabaları uygulama asamasında yapılan duzenlemelerde (tuzuk yonetmelik vb) geleneklerimize orf ve adetlerimize uygun olmayan ve bu gune kadar zorluk yaratan mevcut uygulamalarda hicbir olumlu değisiklik meydana getirmeyen bir nitelik kazanmaktadır. Hatta bazı alanlarda geriye adım atma sayılabilecek sonuclar doğurmaktadır.
Devletin bazı kesimlerinde halen varlığını surdurmekte olan azınlıkları potansiyel tehlike” sayan zihniyetin bu durumun baslıca sorumlusu olduğu kanaatindeyiz. Bu zihniyet hukumetinizin bilincli ve tutarlı cabalarının etkisizlesmesine uygulamada sonuc vermemesine neden olmaktadır.
Asağıda kısaca baslıklar halinde belirttiğimiz hususlarda da acıkca goruleceği gibi bazı iyimser kesimlerde azınlık sorunlarına cozumler uretildiğine” iliskin kanaat son derece yanlıstır. Bugune dek surdurulen onca calısmaya karsın deyim yerinde ise ancak bir arpa boyu” yol kat edilebilmistir. Bu duruma en az kendim ve cemaatim kadar ulkem adına da uzuntu duymaktayım. Ote yandan en azından bundan sonra basta Zat-ı Alileriniz olmak uzere devlet ve hukumet yetkilileri ile yapacağım temaslarla bu olumsuzlukların ustesinden hep birlikte gelinebileceğine dair iyimserliğimi ve inancımı koruyorum.
Bu hususların gercekliğini hatırlatmak cemaatimize verdiği rahatsızlığı dikkatlerinize sunmak amacıyla karsı karsıya kaldığımız olumsuz uygulamalara iliskin bazı ornekleri asağıda bir kez daha sıralıyorum:
PATRİKLİK STATUSU
*Temel sorunlarımızdan olan Patrikliğimizin statusu konumu esasları yonetimi ve secim esasları konularında cesitli duzeylerde calısmalar yapılmasına rağmen bugune kadar olumlu ve somut bir adım atılmamıstır.
VAKIFLARIN MULK EDİNMESİ
*Uzun yıllar boyunca Azınlık Vakıfları’nın mal edinmesinin onundeki engelleri kaldıran kamuoyuna mal olan ve basında defalarca islenen 4771 4778 ve 4928 sayılı olumlu yasalara rağmen bunları takiben hicbir sekilde azınlık cemaatinin gorusu alınmadan cıkartılan ve 24/01/2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cemaat Vakıflarının Mal Edinmesine ve Ellerindeki Malları Tapuya Tescil Ettirmesine iliskin yonetmelikle bu yasalar adeta amacından uzaklastırılmıstır. Bu yasa ve yonetmelik ile cemaat vakıfları ile diğer Vakıflar arasında ozellikle vasiyet ve bağıs yoluyla mal edinilmesi hususunda negatif bir ayırım yaratılmıstır.
*Cemaat Vakıfları ile Hazine ve Vakıflar İdaresi arasında gecmiste ilgili yasalar cıkartılmadan once acılmıs gayrimenkul tesciline iliskin davalar halen devam etmektedir. Hatta bu yasalar dayanak alınarak Ermeni cemaati lehine biten davalar dahi temyiz edilebilmektedir. Daha da otesi AİHM’nde gecmis uygulamalar nedeniyle Ermeni Cemaati aleyhine sonuclanmıs mahkeme kararlarına iliskin Hukumetimizden dostane cozume gidilmesi beklenirken sanki bu yasalar yayımlanmamıscasına davaların takibine devam ediliyor olması gerceği karsısında olumlu bir uygulamadan bahsedilmesi mumkun olabilir mi?
*Onceden mahkeme kararı ile haksız yere Ermeni cemaat vakıflarının elinden cıkmıs tasınmazlara iliskin Hukumetce verilen yasal duzenleme sozu henuz yerine getirilmemistir.
AZINLIKLAR TALİ KOMİSYONU
*Azınlıklarla ilgili gizli duzenlemeler yapan Azınlıklar Tali Komisyonu”nun adı ve yapısı değismesine karsın evvelce bu komisyonun aldığı kararlar etkinliklerini surdurmektedir; Orneğin Uskudar’da bulunan Surp Hac Lisesi Vakfı’nın statusu ile ilgili olarak bu komisyonca alınan karardan dolayı bir cozum yolu bulunamamakta ve Uskudar Asliye Hukuk mahkemesinde Hazinenin actığı tapu iptali davası halen devam ettirilmektedir.
VAKIF YONETİCİSİ SECİMİ
*Uzun yıllardır Cemaat Vakıflarının yasamasının onunde engel teskil eden vakıf yoneticisi secimi sorunu hicbir gerekce ile izah edilemeyecek bir sekilde ve Ermeni Cemaati ile gercek bir temas kurulmadan bu alandaki aksama ve ihtiyacların ne olduğu sorulmadan gizlice duzenlenen olumsuz bir yonetmelik calısması ile sonuclandırılmak istenmektedir. Bu tutum bu vakıfların zaten var olan sorunlarına yeni sorunlar katmaya sebep olacak gibi gorunmektedir.
*Ohannes Gumusyan Vakfı’nın 1322 tarihinde ser’i mahkemece onaylanan vakfiyesine gore tevliyeti gunun Ermeni Patriğine verilmis olmasına ve 1970 yılında Danıstay’ın verdiği vakfın yonetiminin bir makama değil gunun Ermeni Patriğine ait olduğuna dair kesinlesmis kararına rağmen bu vakıf adına bir tasınmaz almak ve adına tapuda tescil ettirebilmek uzere 2001 yılında Vilayetten belge istediğimde vakıf yoneticilerinin secim yoluyla gelmis kisiler olması gerektiği iddiasıyla talebim reddedilmistir. Bugune kadar da bu konuda bir cozum uretilmemistir.
*Cemaati cok az olan Kayseri Diyarbakır İskenderun Kırıkhan Kilise vakıflarının gereği gibi yonetilebilmeleri icin ortak calısma ile bir cozum yolu uretilmemistir.
CEMAATİ OLDUĞU HALDE İBADETE KAPALI KİLİSELER
*Yine Malatya Sivas ve Elazığ gibi az da olsa cemaat mensubu kisilerin bulunduğu illerde mevcut ancak ibadete kapalı olan kiliselerimizin ibadete acılması icin Hukumetce bir calısma yapıldığı soylenmesine rağmen bugune kadar hicbir sonuc elde edilememistir.
EĞİTİM KURUMLARININ ONUNDEKİ ENGELLER
*Ulke kaderini paylasmakta olan Ermeni cemaatinin varlığının devamının olmazsa olmaz kosulu olan kendi dilinde eğitim ve oğretimin onunde gecmiste var olan engeller su ana kadar devam etmektedir. soyle ki; halen Ermeni azınlık okullarına ozgu bir yonetmelik yayımlanmamıstır. Bu nedenle Ermeni azınlık okullarına oğrenci kayıt kabulu okul mudurlerinin 1. sicil amiri olmaması sorunu devam etmektedir. Burada da Ermeni cemaatinin eğitim mensuplarının gorusu alınmadan yapılacak herhangi bir duzenlemenin yarar getirmeyeceği kanısındayız.
*Eğitim ve oğretim icin vazgecilmez olan dil oğretmeni yetismesinin onundeki acmazlar olduğu gibi durmaktadır.
DİN ADAMI YETİsTİRME SORUNU
*Yine Ermeni cemaatinin yasamsal sorunlarının basında gelen din oğretmeni ve din adamı yetismesinin onundeki engeller kaldırılmamıs olup bu hususta defalarca yetkili makamlara sunmus olduğumuz teklifler değerlendirilmemektedir.
AYRIMCILIK
*Turkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yasayan tum din ve ırklara mensup vatandaslarımız ile yine Turkiye Cumhuriyeti’nin oz vatandasları olan Ermeni vatandaslarımızın birlikte huzur ve guven icerisinde yasayabilmelerini sağlayacak olan ozellikle ders kitaplarında mevcut negatif ayırımcılığı korukleyen ibarelerin kaldırılması yonunde yapılan girisimler de ne yazık ki bugune kadar bir sonuc vermemistir.
En kısa zamanda olusturacağımız musterek bir calısma zemini ile soz konusu sorunlara cozum uretebileceğimiz inancıyla Zat-ı âlinize ve calısma arkadaslarınıza kendim ve cemaatim adına en iyi dileklerimi sunuyorum.
Derin saygı ve dualarımla
MESROB II
Turkiye Ermenileri Patriği
LRAPER Kilise Bulteni 16/07/2004
Ermeni Patrikliği
TR-34130 Kumkapı İstanbul
Sorumlu Mudur: Peder Dırtad Uzunyan
Editorler: Kıd.Ped.Dr.Krikor Damatyan Vağarsag Srg. Seropyan
Basın Sozcusu: Av. Luiz Bakar
T: +90 (212) 517-0970
F: +90 (212) 516-4833
El-mek: lraper@lraper.org
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com