Turkiye 2007 yılında AGİT Donem Baskanlıgına aday ulke konumundadır. 2000 li yılların baslarından itibaren ozellikle Turk dıs politikasında yasanan olumlu acılımlardan dolayı bu gorevi devralma imkanı oldukca artmıstır. Ancak 2004 yılı baslarından itibaren Ermenistan ve Ermeni diasporası basınında (ABD ve Avrupa ulkeleri) Turkiye nin AGİT Donem Baskanlıgı secimlerinde Ermenistan ın veto hakkını kullanması konusu uzerinde değerlendirmeler yapılmaktadır. Ermenistan hukumeti ve resmi basın yayın organları bu konuda haber ve yorum vermekten kacınmaya calısmakta hukumet goruslerini bağımsız basın ve haber ajansları aracılığı ile duyurmaya calısmaktadır. Yani Ermenistan ın veto hakkını kullanabileceği resmi organlar tarafından acıklandığı zaman dıs politika bağlamında bir takım sorunlarla karsılasacağını bildiği icin bağımsız haber ve basın organlarını rahatlıkla kullanmaktadır. Ancak 28-29 Haziran 2004 tarihleri arasında NATO İstanbul Zirve toplantısında ABD yetkilileri ile gorusen Ermenistan Dısisleri Bakanı Vartan Oskanyan Turkiye nin AGİT Donem Baskanlığı secimlerinde veto hakkını kullanabileceklerini dile getirmistir. Donem Baskanı olan devletin AGİT e uye olan butun ulkelerle normal ekonomik ve siyasi iliskilerin olması gerektiğini bildiren Oskanyan Turkiye nin suregelen Ermenistan politikasını goz onunde bulundurarak bu tur bir acıklama yaptıklarını ifade etmistir. Ermenistan dıs politikasında Turkiye ye karsı kullanabileceği kısa ve orta vadeli projelerle birlikte uzun vadeli projeler uzerinde de yoğunlasmaktadır. 1980 li yıllarda ortaya cıkan ASALA teror orgutunun basarısız olacağını iddia edenlerin bugun ne kadar yanıldığı gorulmektedir. ASALA Turkiye Cumhuriyetinin milli guvenliğini zedeleyecek potansiyele sahip olamasa da (zaten bunun icin kurulmamıstı) Ermenilerin Turkler tarafından soykırıma maruz kaldığını silah ve siddet kullanarak Avrupa kamuoyuna kabul ettirmisti. ABD ve Avrupa ulkeleri terorist eylemlere bas vuran herhangi bir grubun ideolojik gorusunun kabul edilemez olduğunu savunmalarına rağmen ASALA teror orgutunun Ermeni soykırımı uydurmasını kabul etmistir. Aslında Turkiye karsıtı gorusler ne sekilde ortaya cıkarsa cıksın ABD ve Avrupa ulkelerinin isine geldiği taktirde uluslararası hukuk ve anlasmalar goz ardı edilebilmektedir. Kısaca ASALA teror orgutunun baslıca amacı Ermeni soykırımını dunya kamuoyu gundemine tasımaktı ve bunu basarmıstır. Turkiye nin AB uyeliği konusu daha ufukta gorunmez iken Ermeni diasporası 1987 yılında Avrupa Parlamentosunda Turkiye nin Ermenilere soykırım yaptığını kabul eden karar aldırmayı basarmıstır. Bugun de Ermenistan hukumeti ve Ermeni diasporası ozellikle Fransa da Sosyalist Partisi ile ciddi isbirliği icinde bulunarak Turkiye nin AB uyeliği surecini engellemek icin Turkiye nin sozde soykırımı kabul etmesini AB tarafından sart olarak ileri surulmesi icin propaganda calısmalarına devam etmektedirler. Ermenistan Guney Kafkasya da nufus ve coğrafya bakımından kucuk bir devlet olmasına ve ciddi ekonomik sorunlar yasamasına rağmen daha dinamik dıs politika izleyen ve basarı elde eden bir ulkedir. Dıs politikasında ozellikle Turkiye ve Azerbaycan karsıtı politika izlemekte uluslararası alanda bu ulkelere karsı propaganda calısmalarına devam etmektedir.