Hic bitmeyen bir gerilim - Haber Arşivi 2001-2011
29 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վարագ / Ժամ : Ճառագայթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

20 Haziran 2004  

Hic bitmeyen bir gerilim -

Hic bitmeyen bir gerilim

Cumhuriyet donemindeki ilk isyana seyh Said liderlik yapmıstı. Dersim isyanı buyuk bir harekâtla bastırılmıstı. Anadilde yayın ve DEP li milletvekillerinin tahliyesiyle kadim sıkıntı bir kez daha tartısmaya acıldı. 1858 den bugune Kurt meselesi once İstanbul sonra Ankara nın gundeminden hic dusmedi Kurt sancımız artık muzmin hale geldi. Zar- zor demokratik bir acılım gerceklestirdik; DGM ler kaldırıldı Kurtce radyo-TV yayınları basladı eski DEP milletvekilleri serbest bırakıldı vs: ama hâlâ rahatlamadan eser yok. Aksine siddet kabarmaya basladı soylemler koselendi... AB surecinde kritik noktaya geldik; karar anında kimsenin elinde aleyhimize kullanılabilecek koz kalmasın bizden Batı ya olumsuzluk sinyalleri gitmesin istiyoruz. Ama olmuyor. Gorunen su ki; bir kanadı Fırsat bu fırsat ne alınırsa simdi alınır diyen; diger kanadı Yapabileceklerimizin azamisi budur olan makasta sıkıstık. Kurt meselesinde son durum tahlili bir tarih yazısının cercevesinden tasar elbette. Ama bu konuda Ankara nın elinde hâlâ bir ulusal projenin bulunmadıgını sezip sessiz kalmak da elde değil. Tıpkı Kıbrıs la ilgili bir cozum planımız bulunmadığı icin Annan dokumanına evet demek durumunda kalısımız gibi Kurt meselesinde de sadece Avrupa karar odaklarının taleplerine bakıp perakende kararlarla gunu gecistirmeye calısıyoruz. 1.5 asırlık yara Bu hal yeni değil elbette. Yara 1.5 asırlık. Gecmisi 2. Mahmut un saltanat yıllarında baslayan 15 yıl zorunlu askerlik uygulamasına 1858 de cıkarılan arazi kanununa kadar uzanıyor. Bedirhan ve Yezdansir ayaklanmaları o donemin eseri. Doğunun sosyal yapısını vergi alacağız zannıyla ağalara asiret topraklarını mulk edinme imkânı verip onlara pasa rutbesi ikram ederek kendi elimizle catlattığımız kesin. Ağaların gerek duymadıkları isgucu fazlasını itmeleri dolayısıyla bolgeden goc de o zaman basladı zaten. Osmanlı icin son perde acılana kadar mırım kırın vardı ama doğrusu su yuzune vurmus fazlaca bir rahatsızlık yoktu. Ne zaman ki İngiltere ve Fransa nın Duyûn-u Umumiye ile Almanya nın Bağdat Demiryolu ve hat boyunca sağlı sollu 20 kilometrelik alanda yeraltı servetlerini isletme imtiyazı ile Osmanlı yı kontrolleri basladı; o zaman kabarmaya basladı Kurt meselesi. Rusya imparatorluk coğrafyasından pay talebiyle cıktı sahneye. Carlığın amacı petrol bolgesinin siyasi kontrolunu ele gecirmekti. Bunu da İngiltere Fransa Almanya gibi ekonomik imtiyaz elde ederek değil doğrudan isgal ederek gerceklestirebileceği kanısındaydı. Ve bolgenin etnik yapısı Moskova ya muttefik olarak iki hedef halkı isaret ediyordu: Ermeniler Kurtler!.. Milliyetcilik ve bağımsızlık ruzgârlarının guclu estiği o yıllarda acık soylemek gerekirse Rus siyasetinin onundeki en buyuk engel 2. Abdulhamid di. Osmanlı padisahı Ermeni taleplerininin karsılanabilir olmadığı dusuncesiyle onları askeri gucle baskılamaktan baska care olmadığına ama Kurtlerin mutlaka ulusal birliğe dahil edilmesi gerektiğine hukmederek iki onemli organizasyonu gerceklestirdi: Hamidiye Alayları ve Asiret Mektepleri. Rusların Kazak suvarilerinden ilham alınarak kuruldu Hamidiye alayları. Dısa donuk olarak Rusya dan gelebilecek saldırıya; iceride Ermenilerden kaynaklanacak ayaklanmaya karsı kurulmustu bu alaylar. Asiret Mektepleri ise evdeki hesaba gore doğrudan asimilasyonu sağlayacak bir eğitim kurumu olacaktı. Alaylar kurulus gayesine uygun gelisti ve doğuda Osmanlı nın akıncı gucu oldu. Asiret Mektepleri yse istenen sonucu vermedi aksine ortaya Osmanlı nın dağılmak uzere olduğunun farkına varıp Kurt milliyetciliği duygusuna sahip eğitimli Kurt gencleri cıkardı. Oncu olduklarına inanıyorlardı ama doğdukları topraklardan kopmuslardı. Onları bolgeye bağlayacak yani transmisyon kayısı islevini gorecek bir mekanizma da yoktu ellerinde. Kohnemis saydıkları medrese geleneği dolayısıyla eğitimsiz dolayısıyla dunyadan habersiz saydıkları asiret unsurlarının peslerinden gelmesi gerektiği inancındaydılar. Boyle olmadı. Koklu asiret duzeni murekkep yalamıs lara teslim olmadığı gibi onları dısladı. İstanbul daki Kurt genclerin 1900 de kurduğu Kurdistan Azmi Kavi Cemiyeti ile baslayan girisimlerin tamamı akim kaldı. İsyan... İsyan... Devletin cokuntu esiğinde olduğunu goren asiretler medrese ve dergah destekli mucadelelerini kendi usullerince vermeye koyuldu. 1907 de Dersim de patlak verdi ilk buyuk baskaldırı ve bastırıldı. Babıâli icin sorundu artık Kurtler. Ertesi yıl İstanbul da Kurt İttihad Terakki Cemiyeti Kurt Hevi Talebe Cemiyeti barıscı yollardan Kurt halkının durumunun iyilestirilebileceği inancıyla faaliyete gectiğinde Osmanlı olanca dermansızlığına rağmen sorunun ancak silah zoruyla cozulebileceğine inanmıstı. Bu sırada Kurtculuk hareketinin onderliğini Naksibendi tarikatının 18. yuzyılda Suleymaniye de ortaya cıkan Halidiye koluna bağlı seyhler ustlenmisti. Ozellikle bolgede Naksiliğin rakibi sayılan Kadiri tarikatının seyhi seyh Said in 1908 de idamıyla... Liderlik Naksi hareketine bağlı iki ailenin Nehri ve Ali Septi (1925 isyanında idam edilen Palulu seyh Said bu kisinin torunu) ailelerinin eline gectikten sonra ardı arkası kesilmedi ayaklanmanın. Nehri lerden Taha Nehri nin icazetiyle kendi dergâhını kuran seyh Taceddin le Barzan asireti cıktı sahneye. seyh Taceddin in oğlu Abdusselam Barzani ayaklandı. Osmanlı idaresi onu gorusme bahanesiyle cağırdığı Musul da yakalayıp idam etti. Zo ve lo diyenler 1912 de Hozat da Seyid Rıza ayaklandı 1919 da Kocgiri isyanı ilk isaretlerini verdi catısmalar 1921 de ayaklanmaya donustu. Hareketin lideri Alisan Bey di. Bastırılmasını ordu ve ozel tim mantığının ilk orneği sayılabilecek Topal Osman sağladı. İsyanın 32 lideri dahil 400 kisi tutuklandı 117 kisi icin idam cıktı. Ankara ya gonderilen ricacıların baskısı dolayısıyla infazlar yapılmadı. Bolgenin askeri sorumlusu Nurettin Pasa nın o gunlerde soylediği su soz devletin siyasetini ortaya koyması bakımından zihinlerde cakılı kaldı: Zo diyenleri tepeledik sıra lo diyenlerde... Kocgiri sonrası Kurtler uzun sure silaha el surmedi. Ta ki Ankara nın basının Musul meselesiyle sıkısık olduğu 1925 e kadar. Ayaklanma icin uzun zamandır hazırlanıyordu seyh Said. Bu amacla kimi Kurt aracılar vasıtasıyla İngiltere den kalkısmaya destek olması icin talepte bulunuyordu. 1925 subatı nda beklenmedik bir sekilde talih Ankara nın yuzune guldu ve seyh Sait silahlı mucadele icin sartların yeterince olgunlasmadığını biraz daha beklemek gerektiğini dusunurken emrivaki karsısında tetiğe basmak zorunda kaldı. 70 bin kisilik silahlı gucu yonlendiriyordu seyh. Ama istim uzerinde bekleyen ordunun karsısında ancak bir bucuk ay dayanabildi bu duzensiz kuvvet. seyh Said mayısta yakalandı haziranda 48 yandasıyla birlikte idam edildi. İsmet Pasa nın sırf bu isyan dolayısıyla basbakanlığa yeniden getirildiği Takrir-i Sukûn Kanunu yla Turkiye nin susturulduğu donem basladı boylece. Aynı sene yasanan Nehri ve Hazro ertesi yıl Nusaybin Arvo Pervari ve Mutki isyanlarından halkın haberi bile olmadı. seyh Said isyanından kacıp kurtulan Kurtlerin İngiltere ve Fransa nın yonlendirmesiyle Beyrut ta Ermeni Tasnak orgutu temsilcisi Vahan Papazyan ın evinde Kurt Ulusal Birlik Orgutu olarak kurulan Hoybun un basını cektiği Ağrı İsyanı da basında ancak olayı kucuk boyutta eskıyalık olarak değerlendiren hukumet acıklamaları cercevesinde yer aldı. Ankara sorunu kokunden cozmeye kararlıydı. 1936 da Tunceli Kanunu cıktı. Asiretlerin Dersim in adını değistiren bu yasa vesilesiyle hukumet uygulamalarından rahatsızlıklarını dile getirdikleri basvuru aranan fırsatı doğurdu. 1937 de ordu yurticinde o zamana kadar yaptığı askeri harekâtların hepsinden daha kapsamlı bir operasyonu baslattı. Munzur Cayı nın kana bulandığı catısmalarda kac kisinin canından olduğu mechul. Ama olen en az 50 bin kisi arasında Kocgiri ayaklanmasının askeri liderlerinden Aliser Bey le karısının da bulunduğu biliniyor. Asiret kuvvetlerini yoneten ve Kurt taleplerini iceren bildirinin altında imzası olan Seyyid Rıza gorusme bahanesiyle cağrıldığı Erzincan da tutuklandı. Alelacele kurulan Sıkı Yonetim Mahkemesi nde yargılandı. Heyette gorevli İhsan Sabri Cağlayangil in anlattığına gore o gunlerde doğu illeri gezisine cıkacak olan Ataturk sehre gelmeden yargılamayı bitirme telasındaydı hâkimler. Dolayısıyla mahkeme mesai saati ve tatil gunu kısıtlamasına bağlı olmaksızın hatta geceleri farları salonun pencerelerine cevrilmis otomobillerin yardımıyla sağlanan aydınlıkta calısmaya devam etti. Seyyid Rıza dahil 11 kisiye verilen idam cezasıyla noktalandı yargılama. Dort sanığın cezaları yasları buyuk olduğu icin muebbete cevrildi. Seyyid Rıza da 75 yasındaydı ama altı arkadasıyla birlikte 18 Kasım 1937 de idam edildi. Gerilimin neresindeyiz? Sonrasında yıllarca Ankara goz actırmadı Kurtlere. Askeri baskı tehdidini hic kaldırmadı; bolgeyi cıkarlarını genel siyasetle uzlasmada goren asiret seyhlerine emanet ederek bir tur sigorta gelistirdi. Her tur ihalenin seyhler arasında paylastırılmasına parlamento secimlerinde adaylıkların asiretlerarası denge ve bir tur kontenjan usulunce dağıtılmasına dayalıydı duzen. Nihayet 1970 sonrasında baslayan teror PKK saldırılarıyla bildik kan girdabına cekti Turkiye yi. Onca acı yasandıktan sonra ve AB surecinin son donemecinde Turkiye nin gundeminde yine Kurtler var. Guneydoğu da halkın coğunluğu demokratik acılımlardan memnun ve silahlı mucadeleye karsı. Ama yeniden saldırılarını yoğunlastırmaya baslayan PKK ya bolge halkının kesin tavır koymasını isteyen Ankara nın beklentilerinin yansıma bulduğu soylenemez. Cağrılar hep PKK yı kızdırmamaya ve ikna ya donuk. Ve herkesin zihnindeki soru aynı: Her sahnesini ezberlediğimiz filmi yine seyredecek miyiz?




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+