Son zamanlarda Ulusal ve Cemaat basınında ozellikle Turkiye Ermenilerinin statusu dayanak alınarak Patrikligimize ve Cemaatimize yonelik cogunluğu dayanıksız eksik bilgiye dayalı ve yanıltıcı bir cok haber ve yorum yer almıstır. Patriğiniz olarak bu gune kadar Cemaatimizle ilgili resmi makamlarla yaptığım temasları ve bu temasların iceriğini Cemaat kamuoyuyla paylasmaktayım. Bu doğrultuda kamuoyuna yansıyan son gelismelere iliskin genel bir acıklama yapma ihtiyacı hissettim. Oncelikle bilinmelidir ki Devletimizin ve Hukumetimizin son yıllarda Avrupa Birliği muktesebatına uygun calısmalarını buyuk bir muhabbetle izliyorum ve bu calısmaların yanındayım. Bu calısmaların icerisinde ulkemizde yasayan Gayri Muslim azınlıklara iliskin bazı yasal duzenlemelerin de yapıldığı bilinmektedir. Ulkemizde uzun yıllardan beri ihmal edilmis olan Gayri Muslim azınlıkların hukuki ve yasal statusunun ele alınmıs olması doğru olmakla birlikte; Avrupa Birliği standartlarında bir hukuki duzenin gerceklesmesi icin daha bir cok yasa tuzuk ve yonetmeliğe ihtiyac duyulduğu da bir gercektir. Bu duzenlemeler icerisinde Ermeni azınlık toplumunun en basta gelen sorunu olan Turkiye Ermenileri Patrikliğinin yasal statusunun belirlenmesine iliskin calısmaların gerek Devlet kurumları icerisinde yer alan bazı birimlerce ve gerekse basın organlarında yer alan kimi yorumlarla ve coğunlukla menfi bicimde elestirildiğine tanık olmaktayım. Bu turden menfi haber yorum ve calısmalar beni olduğu kadar cemaatimi de uzmektedir. Avrupa Birliğine uyeliğin gerceklesmesi yolunda yaptığı yasal duzenlemeler ile haklı olarak tum dunyanın takdirini toplamıs olan Devletimizin demokrasiye saygılı hukukun ustunluğune inanan ve insan haklarının gerceklesmesinden yana bir Devlet olma goruntusunu de zedelemektedir. Devletimizin demokratik bir devlet olmasının ana dayanaklarından birini de ulke icerisinde yasayan azınlıklara dair yapacağı hukuksal yasal duzenlemeler ve fiili uygulamalar olusturacaktır. Devletimizin ve hukumetimizin bu gerceğin bilincinde olarak bu gunden sonra da tum iyi niyeti ile calısmalarına devam edeceğine inanıyorum. Devletimizin ve Hukumetimizin bu iyi niyetli calısmalarına cemaatimin tum birey ve kurumlarının da sabırla ve aynı iyi niyetle destek vermesinin gerekli olduğunu biliyorum. Bu destek icin cemaatimin her zamankinden daha cok birlik ve beraberlik icerisinde olması gerekmektedir. Boyle hareket edildiği takdirde uzun yıllar boyunca ihmal edilmis olan Turkiye Ermenilerinin gerek hukuki gerekse yasal sorunlarının zaman icerisinde evrensel hukuk kurallarına uygun bir bicimde cozume ulastırılacağına inanıyorum. Bu gun var olan kosullarda cemaatimiz mensuplarının her ne amacla olursa olsun kamuoyunu yanıltıcı gorus ve haberlere itibar etmemesi gerektiğinin altını bir kez daha ciziyorum. Cemaatimin endise ve suphe duyduğu her konuda bir araya gelerek fikir alıs verisinde bulunması ve gerceğin ne olduğunu acığa cıkartması mumkundur. Bunun icin her zamankinden daha cok sorunlarına duyarlı vatandaslar olmak zorundayız. Cemaatimin bireylerinin ve kurumlarının bu bilincle hareket etmelerini karsılastıkları her turlu olumsuzluğa karsın bıkmadan usanmadan tartısmalarını ve ozellikle tartısmalarını fikri bazda tutarak ortak akılla hareket etmelerini diliyor ve bekliyorum. Ancak boyle yapıldığı zamandır ki bu ulkede barıs ve huzur dolu ve sorunlarını azami olcude cozume ulastırmıs bir azınlık olarak yasama sonucunu elde ederiz. Bu dusunce ve inancımı halkımla paylasmak istedim. Dua ve selamlarımla. MESROB II Turkiye Ermenileri Patriği 2 Haziran 2004 Turkiye Ermenileri Patrikliği 34130 Kumkapı - Istanbul T: +90 (212) 517-0970 F: +90 (212) 516-4833