Soykırımı icten vuracagız -
I. Dunya Savası yıllarında Osmanlı topraklarında yasayan Ermenilerle ilgili arastırmalar kitaplasıyor. Turkiye sozde soykırım iddialarını artık kendi arastırmalarıyla cevaplayacak.
Nisan ayının gelisi her yıl dunyanın farklı bolgelerinde Ermeni lobilerinin faaliyetleri ile hatırlanır. Bu yıl da oyle oldu ve sozde Ermeni soykırım sezonunun acılısı Galler de yapıldı. Galler’in Gweynedd Bolge Meclisi’nin toplantısında Plaid Cymru’nun meclis grup baskanı Dafydd Iwan tarafından verilen onergede Birinci Dunya Savası yıllarında Dogu Anadolu’da 1 5 milyon Ermeninin olduruldugune dair iddialar yer aldı. Boylece Birlesik Krallığı ifade eden dort ulkeden biri olan Galler de sozde soykırıma el atmıs oldu. Meclis kararında oneri sahibi Dafydd Iwan’ın Turkiye’ye ekonomik ve siyasi ambargolar uygulanması talepleri de vardı.
Iwan onerisinde Turkiye’nin AB uyeliğinin Turk hukumeti sozde Ermeni soykırımını kabul etmediği muddetce İngiltere parlamentosu ve Galler bolge meclisi tarafından desteklenmemesi” cağrısında bulunuyordu.
Bolge Meclisinin 4 Mart tarihli toplantısında yapılan oylama sonucunda soykırım tasarısı kabul edildi ve Galler’deki diğer 21 bolge meclisine de benzeri tasarıların kabul edilmesi onerildi. Oneri sahibi Dafydd Iwan BBC’ye verdiği demecte Turkiye’de Birinci Dunya Savası yıllarında Ermenilere soykırım uygulandığını one surerken Turkiye’nin AB uyesi olmayı istiyorsa bunu kabul etmesi gerektiğini iddia etti. Sozde soykırımın 20. yuzyılın en buyuk katliamlarından biri olduğunu one suren Iwan gelecek yaz Ermenistan’ı ziyaret edeceğini ve bu ulkeyle iliskilerini daha da yakınlastırmayı umit ettiğini bildirdi. İste bu tasarı ile Turkiye’nin literaturune Galler de girmis oldu.
Galler Yerel Meclisi’nin soykırım tasarısı”nı İngiltere’nin ciddi Pazar gazetelerinden The Independent on Sunday’in 7 Mart tarihli sayısında Robert Fisk’in yazısı takip etti. Ortadoğu uzmanı olarak bilinen ve Ermeni—Kurt sempatizanlığı dolayısıyla Turkiye ile arası pek iyi olmayan Fisk Sigortacılar 20. yuzyılın ilk soykırımından 90 yıl sonra tazminat oduyor” baslıklı makalesinde 20. yuzyılın ilk soykırımından; bir bucuk milyon Ermeni’nin Birinci Dunya Savası sırasında Turkiye tarafından toplu halde katledilmesinden yaklasık 90 yıl sonra kurbanların soyundan gelenler oldurulen ailelerinin bir zamanlar hayat sigortası yaptırdığı Amerikan sirketlerinden tazminat alacaklar” diyordu.
Fisk New York Life’a hayat sigortası yaptıranların cesetleri Osmanlı Turkiyesi’ndeki toplu mezarlarda veya gomulmemis olarak bugunun Suriyesi’ndeki collerde bulunuyor. Bazı durumlarda ailelerin tamamı olduruldu” gibi kesin ifadelerle Turkiye’yi suclayan goruslerini ortaya koyuyordu. Howard Jacobson da The Independent’ın 3 Nisan tarihli nushasında yayınlanan makalesinde 1916 yılında bir Ermeni papaz ile Turk yuzbası arasında gecen konusmaları sutununa tasıyarak bu defa sozde soykırımı dini gerekcelere dayandırıyordu. Yazar Arkanızda din olduğu surece toplu katliam cok kolay” baslığı altında bastan sona Turkiye’yi ve Turkleri suclayan ifadelerin yer aldığı makalesini Turklerin Ermeni soykırımını inkarı da soykırımdır. Arınmak icin yapılan bir hareket daha. Sadece Ermeni tarihinden değil Turk tarihinden de arınmak icin. Musluman Hıristiyan ya da Yahudi olalım Tanrı bizi kendi adına adam oldurmeye ittiği zaman kucultur. Savas bazen gerekli olabilir ama asla kutsal değildir. Ve biz bunu inkar ettiğimiz zaman kendimizi iki kat kucultmus oluruz” diye tamamlıyordu.
24 Nisan Soykırım Gunu
Birbiri ile alakasız gibi gorunen ama alt alta koyduğunuz zaman Ermeni entelijansiyasının basarısını gosteren bu gelismeler her yıl yasanıyor. Her 24 Nisan Turkiye’yi suclu sandalyesine oturtmak isteyen Ermeniler tarafından Soykırım Gunu” olarak kutlanıyor. Nisan ayının gelisi ise bazen adı bile bilinmeyen ulkelerin yerel meclislerinde alınan tasarı ile bazen de ciddi gazetelerin sayfalarında dunya kamuoyunun onune konuyor.
Peki bu durumda surekli suclanan ve isnat edilen suclamaları kabul etmeye zorlanan Turkiye ne yapıyor? Turkiye’nin bu konuda atabileceği yeni adımlar soz konusu mu?
Sıradan insanların aklına takılan bu ve benzeri sorular suphesiz Turkiye Cumhuriyeti’ni yonetenlerin de kaygısını olusturuyor.
Turkiye harekete gecti
Gelinen bu noktada Ankara onemli bir adım attı! Turkiye’yi uluslararası mahkemelere tasıyacak surece dur” demek icin geride bıraktığımız yılın ikinci yarısından itibaren calısmalara baslayan bir kurul olusturuldu. Milli Guvenlik Kurulu’nun himayesinde cesitli universitelerde gorev yapan ehliyetli bir grup bilim adamı Turk Tarih Kurumu bunyesinde bir araya getirilerek Turkiye’yi suclu sandalyesine goturecek Ermeni diasporası kaynaklı iddialara karsı yeni bir strateji belirledi. Her biri kendi alanında basarısını ortaya koymus bu bilim adamları grubu aynı anda dunyanın onemli merkezlerinde gorevler ustlendi. Amerika İngiltere Fransa Almanya ve İsvicre devlet arsivlerinde calısmaya baslayan bilim adamları bugune kadar yapılmıs calısmalardan farklı bir arastırma gerceklestirdi.
simdiye kadar yapılan calısmalar Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dunya Savası’nda Ermeni vatandaslarına tehcir” (goc ettirme) politikası uyguladığı icin yasanan talihsizliklerin soykırım kapsamına alınamayacağını ispata yonelikti. Turk Tarih Kurumu bunyesinde bilim adamlarının olusturduğu calısma grubu farklı bir cıkıs noktasından hareket ederek Birinci Dunya Savası yıllarında hayatını kaybettiği iddia edilen Ermeni nufusunu değil o tarihte Anadolu’da yasayan toplam Ermeni nufusunu arastırdı. Mevcut arastırmada yerli kaynaklar değil Batılı ulkelerin kaynakları baz alındı. İngiliz arsivlerinden elde edilen belgeler ile Amerika Fransa ve İsvicre arsivlerinde bulunan belgeler karsılastırılarak savas yıllarındaki Ermeni nufusu bu nufusun goc ettiği ulkelere dağılımı ve savas sırasında hayatını kaybedenler kronolojik olarak değerlendirildi.
Titiz bir calısma ile tasnif edilen butun bu belgeler bu yıl icinde kitap haline getirilecek. Turkiye kendisini sozde” Ermeni soykırımı ile suclayan ulkelerin ve kurulusların karsısına artık kendi arastırmaları ile cıkacak. Boylece oncelikle gecmiste ustelik savas kosullarında yasanmıs istenmeyen olayların istismarına artık dur” denecek. Ardından nasıl hazırlandığı belli olmayan uydurma belgelerle Turkiye’yi sanık sandalyesi”ne oturtmak isteyenlerin ipliği pazara cıkarılacak.
Cok sınırlı sayıda bilim adamının gecesini gunduzune katarak gerceklestirdiği bu onemli calısmanın onumuzdeki aylarda yayınlanacak hale gelmesi amaclanıyor. Bu titiz girisim Turkiye’yi gecmiste yasanmıs bir suclamadan kurtaracağı gibi gelecekteki kirli planları da bertaraf edecek. Calısmayı gerceklestiren grup elde edilen belgelerin Turkiye’yi bu beladan kurtaracak kadar onemli olduğundan da emin.
Mustafa Koker (Londra)
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com