Diplomatik manevra -
Kıbrıs konusu cozulemeden kaldı. Ama cozulmus olan bir sey var: Turkler Kıbrıs konusunda son 30 yılda ilk kez diplomatik bir basarı saglamıs oldular. İlk kez Kıbrıs ta cozum teklifini bizim kabul ettigimiz halde Rumların kabul etmediği ortaya cıktı. Ve dunya ilk kez bizim değil de Rumların mızıkcı olduğunu gordu. Bu basarı hukumete aittir. Gecmisin butun sartlanmıslıklarından sıyrılıp butun tehdit ve santajlara karsın bu noktaya kadar gelmemiz bir mucizeydi. Bu yalnızca Kıbrıs konusuyla sınırlı bir adım değil bence. Oyle olsa bu kadar buyutmek gerekmezdi. Bu bence asıl olarak bizim korkularımızdan kurtulmaya baslamamız demek. Onun icin cok onemli. Eğer korkularımızın esiri olmaya devam etsek ve bu yumusamayı gostermeseydik dunya yine bizi mızıkcı olarak bilecekti. Keske bu adımı Annan Planı nın ilk acıklandığı tarihte atabilmis olsaydık. Oyle yapmıs olsak bugun dunya 1.5 yıldır Rumların mızıkcılığını konusuyor olacaktı.
Ermenistan la ticari iliskileri gelistirmek icin yola cıkmamızın tam zamanı simdi. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunlarda bizim Azerbaycan ı tutmamız onları desteklememiz son derecede doğal. Cunku o konuda Ermenistan haksız. Bizim sonuna kadar Azerbaycan ın yanında olmamızın gerektiğini dusunuyorum. Ama bu tur bir destek bizim Ermenistan la is yapmamıza engel olusturmamalı.
İsrail ve Ermenistan Batı dunyası gozunde gercekte olduğundan cok daha fazla oneme sahip iki ulke. Bunda bu ulkelerin halkının kendilerini olduğunda daha mazlum olarak lanse etmesinin bu ulke insanlarının onemli bolumunun ABD ve Avrupa da yerlesmis olmasının ve bu kisilerin gerek maddi guc olarak gerekse o toplumlarda elde ettikleri makamlar olarak onemli yerlere gelmis olmasının etkisi olabilir. Ne olursa olsun bu ulkeler Batı uygarlığı acısından onemli gorunuyor. Bizim bunlarla iliskilerimizi iyilestirmemiz gerek. İsrail ile iliskilerimizi iyilestirmenin karsılığını gorduk. ABD nin bize bakısı cok değisti. Oyle sanıyorum ki Ermenistan ile iliskileri biraz duzeltsek Avrupa nın bakısı da değisecek. Ve bu hamle bizim Avrupa Birliği maceramızı one cekecek.
Bazı konularda cozum yoktur. Bu gibi durumlarda rasyonel diplomasi cozum icin değil cozume cabalamak biciminde ortaya cıkar. Cunku cozulmeyecek bile olsa bu tur anlasmazlıkları cozmeye calısan taraf olmak prim yaptırır. Yunanistan bugune kadar Kıbrıs konusunda hep boyle bir diplomasiyle prim yaparken Turkiye hep cozumsuzlukten yana gorundu. Sanki Rumlar cozum istiyormus da Turkler karsı cıkıyormus gibi bir hava olustu. Bu yaklasık 30 yıldır boyle algılandı dunyada. Biz ne dersek diyelim ne kadar haksızlığa uğradığımızı anlatırsak anlatalım dunyayı cozumden yana olduğumuza ikna edemedik. Dunya hep Rumların haklı bizim haksız olduğumuzu dusundu. simdi ilk kez bizim haklı olduğumuz konusuluyor. Bu yalnızca akılcı bir diplomasinin değil aynı zamanda gecmisteki uygulamalarımızın ne kadar hatalı olduğunun da kanıtıdır.
Onun icin diyorum ki benzer bir adımı Ermenistan konusunda atmamızın tam zamanıdır. Sorun cozulsun ya da cozulmesin onemli olan bizim cozumden yana tavır koymamızdır.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com