Bir alerji turu : Laiklik - Haber Arşivi 2001-2011
27 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վահագն / Ժամ : Շաւաղօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

26 Mart 2004  

Bir alerji turu : Laiklik -

Bir alerji turu : Laiklik

Hastalıklar genelde kronik ve akut diye ikiye ayrılsalar da vucudun adaptasyon mekanizmasındaki zafiyete isaret eden alerjiler her iki gruba da girerler. Cunku bu hastalık akut hale gelmek icin uygun konjonktur bekleyen kronik bir sorunu ifade eder... Tam da bu nedenle kendilerini zamana uyduramayan ideolojik pozisyonlar alerjik hastalıkları andırır: Zihni atmosferdeki degisim zaten var olan ama sanki normalmis gibi sunulan saglıksız yaklasımların apacık hale gelmesine neden olur. Diğer taraftan soz konusu ideolojik konumların sahipleri de simdi olur olmaz her olayda alerjilerini azdıran durtuler gormeye baslarlar... Turkiye de algılandığı bicimiyle laiklik boyle bir alerjik hastalığa benzemekte. Dayandığı otoriter zihni temel sarsıldıkca bu hastalığa yakalanmıs olanlar da sanki panik atak gecirircesine etrafta laiklik ihlali gormeye baslıyor; laiklik anlayıslarını destekleyici belirtiler cıkınca da aynı hastalığı paylasanların kendilerini bir miktar sağlıklı’ bulmalarına benzer bir bicimde avunuyorlar. Patrikhane ruhani meclisine yapılan atamalar bu alerjiyi bir kez daha gozler onune serdi. Lozan’ı bilmeyen gecmiste konuyla ilgili cıkarılmıs valilik tezkerelerinin Sen Sinod atamalarıyla değil patrik secimiyle olduğunun ayırdına varamamıs birtakım fikri onderler’ bir anda laikliğin taarruz altında olduğuna vehmettiler. Meğerse Patrik Bartholomeos’un bu girisimi Turkiye’de tarikat okullarının acılmasına kadar varabilirmis. Neyse ki basta Baskın Oran’ın Agos’ta yayımlanan makalesi (12 Mart) olmak uzere bircok yerinde mudahale laiklik uzerinden yasanan bu hastalanma halinin derinlesmesini engelledi. Bu arada dort yıl once Patrikliğin yuzlerce yıllık ruhani geleneğe aykırı olmasına rağmen İstanbul Universitesi’nde acılacak bir kursude ruhani yetistirilmesini kabul ettiğini; ancak simdilerde lağvedildiği soylenen Azınlıklar Tali Komisyonu’nun bu duzenlemeyi onaylamadığını da oğrenmis olduk. Diğer bir deyisle Turkiye Heybeliada Ruhban Okulu’nun acılmasını engellemekle kalmayıp Ortodoks ruhbanların YOK denetimi altında bir devlet universitesinde bile yetismesini istemezken; laik duyarlılığa’ sahip birtakım yazarlar atananların Turk vatandası olmamalarını yasamsal bir tehdit gibi sunabildiler. Bu tepkiler Turk vatandaslığı’nın nasıl alerjik bir laiklik algılaması ile butunlesmis olduğunun da gostergesi. Nitekim basortusu gibi daha sıcak konulara gelindiğinde bu garip laiklik anlayısı kendine has bir vatandaslık’ tanımı uretilmesiyle sonuclanmakta. Cumhurbaskanı’nın hem de Dunya Kadınlar Gunu’nde basortulu kadınları demokratik atılımları golgeleyen” bir unsur olarak tanımlaması; laiklik altında yurutulen ayrımcılığın acık bir tezahuruydu. Anlasılan o ki laikliğin alerjik bir ideolojik refleks haline gelmesiyle vatandaslık kavramının icermesi gereken ahlaki ve hukuksal idealler bile buharlasmakta. Gercekten laik bir toplumda farklı din anlayıslarına ve uygulamalarına esit mesafede durması gereken vatandaslık’ bizde belirli bir dinsel tutumu -ustelik demokrasi adına- mahkûm edebilmekte. Laikliğin boylece carpık demokrasi anlayısını normallestiren’ bir payanda olarak islevsellesmesi ise; bizzat vatandaslığı’ garip bir konuma sokmakta. Cunku Fuat Yıldırım adlı okuyucumuzun belirttiği uzere eğer basortusu demokrasiyi golgeliyorsa mesele basortusu takanların oy kullanmamasına kadar uzanabilir! Alerjik laiklikle maruf vatandaslık anlayısının icsel mantığı zaten tam da budur... Ne var ki buradan demokrasi değil sadece hasta bir toplumsal duzen uretilebilir... E. Mahcupyan




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+