Yapılan arastırmalar bugun Ararat Ovası ndaki ordek sayısının Erivan Golu’nden daha az oldugunu gostermekte. Bunun en onemli sebebiyse avcılar. Bilindigi gibi Ermenistan’da avcılık sezonu Ağustos’tan kusların kuluckaya yattığı15 Marta kadar surmekte. Ancak Ermenistan Kusları Koruma Blğ. (EKKB) Bsk. Mamikon Kasabyan bu tarihin 31 Aralığa kadar kısaltılması gerektiğini zira balıkcıl kusların varlığının devamı ve yiyecek bulabilmek icin Ocak-subat aylarının en zor aylar olduğunu soyluyor. 2 yıldır Ermenistan Amerikan Univ. Ermenistan Kusları projesi cercevesinde EKKB ile birlikte Erivan Golu’nde bataklık kuslarının besin sorununu cozmeye calısarak onların Ararat Ovası’na gitmesini ve avcılara kurban olmasını engellemeye calısıyorlar. Proje cercevesinde calısmalar yuruten Karen Ağababyan Erivan Golu’nun durumunun korunması ve suyun aynı duzeyde tutulması durumunda ilerde ordekler icin yapay kulucka ortamları hazırlanabileceğini soyledi. Kusların beslenmesi faaliyetlerine sadece proje ve Birlik ukyeleri değil okul oğrencileri de katılmakta. Proje muduru Levan Canoyan cevre eğitiminin cocuktan basladığını ve sadece cocukların ebeveynlerinin psikolojisi uzerinde etkili olabileceğini kaydetti. Proje ve Birlik birkac aydır olusturdukları Gumru Cevre Kulubu’yle cocuklara yonelik cevre programları yapmakta yapılan calısmalara cocukları da katmaktalar. Orneğin burada kargasoylu kusların saysının tesbiti calısmaları yapılmakta. Son zamanlarda cevre koruma ve arastırma calısmalarına Erivan Kvant Okulu 8-10. sınıf oğrencileri de katılmakta. Kasapyan Sevan Golu’nde problemleri olduğunu Ermenistan’ın kuslar icin artık kıslık olmaktan cıktığını belirtti. Sevan Golu’ndeki balıkcıların kusları korkuttuğunu ve daha once 30-35.000’i bulan Sevan’daki kusların sayısının bugun 2-3.000’e inmis olduğunu vurguladı. Ermenistan’daki yırtıcı kusların da tehlike altında olduğunu kaydeden Ağababyan ozellikle Arap ulkelerine satılan sahin vb. yırtıcı kusların nesillerinin tehlike altında olduğunu bu tip kusların tarlalardaki fare benzeri kemiricilerle beslenmelerinden oturu kimyasal-zehirli maddeler kullanımı yerine dağal koruyucular olduğunu da hatırlattı.