Carmıhın mıhları Istanbul da -
İstanbul efsanelerle gerceklerin dunle bugunun bir araya geldigi bir sehir. Her karısında ilginc bir ozelligiyle karsılasmamak mumkun değil. Tutku filmiyle gundeme gelen carmıhın her gun onunden onbinlerce kisinin gectiği Cemberlitas ın altında olduğunu kac kisi biliyor? Hazreti İsa’nın (a.s) Hıristiyan inancına gore carmıha gerilisini anlatan Tutku filmi vizyona girmesiyle birlikte tartısmaları da beraberinde getirdi.
Film uzerindeki tartısmalar devam ededursun soz konusu carmıhın pek yakınımızda İstanbulluların her gun gelip gectikleri bir yolun uzerinde olduğunu coğu kimse bilmez.
Car—mıh kelime olarak dort mıh yani dort civi anlamına geliyor. Eski donemde Roma’da suclular can cekiserek olmeleri icin capraz ya da hac seklinde cakılmıs iki kalasa el ve ayaklarından civilenerek asılırlar; asılı oldukları yerde aclıktan veya gerilen vucutlarıyla nefes alamadıkları icin can verirlerdi. Bu cok eziyetli ve asağılayıcı bir olum bicimiydi.
Hz. İsa dinini tebliği sırasında Musevilerin hısmına uğramıstı. Baskâhin Kayafa’nın tesebbusuyle toplanan cemiyette Hz. İsa’nın kendileri icin zararlı olduğuna karar verildi. On iki havariden Yahuda İskariyot baskâhine gidip otuz gumus karsılığında Hz. İsa nın yakalanmasına yardımcı olacağını vaad etti. Hz. İsa yakalandı Baskâhin Kayafa ve Sanhedrin tarafından sorguya cekildi. Mesih olduğunu belirtmesi uzerine oldurulmesine karar verildi. Bu konuda Roma Valisi Pilatus’tan izin istendi. Pilatius baskılar uzerine olum cezasını onayladı. Sonunda Hz. İsa carmıha gerildi. İdam edildiği yere gomuldu ama birkac gun sonra mezarının bos olduğu kendisinin goğe yukseldiği goruldu.
Hıristiyan kaynakları carmıh hadisesini boyle nakleder. Kur’an’a gore ise Hz. İsa hicbir zaman carmıha gerilmedi: (Kalblerinin muhurlenmesinin diğer bir sebebi de İsa’yı) inkâr etmeleri ve Meryem’e buyuk bir iftirada bulunmalarıdır. Bir de Biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih’i oldurduk’ demeleridir. Oysa onu ne oldurduler ne de astılar. Fakat oldurdukleri kimse onlara İsa gibi gosterildi. Onun hakkında anlasmazlığa dusenler ondan yana tam bir kusku icindedirler. O hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesinlikle oldurmediler. Fakat Allah onu kendisine yukseltmistir. Allah azizdir hikmet sahibidir. (Nisa / 157—158)
Bu âyette de belirtildiği gibi İsa Aleyhisselâm goğe kaldırılmıs o sırada bir baska sahıs kendisine benzetilerek idam edilmisti. Bazı kaynaklara gore bu sahıs Hz. İsa’yı Yahudilere ve Romalılara gosteren Yahuda İskaryot’tu. Tam ele vereceği sırada Hz. İsa’nın suretine burundurulmus ve onun yerine iskence ile can vermisti. Bazıları ise idam edilenin hacı tasımakla gorevlendirilen Kirinuslu Simur olduğunu soyler.
Her kim olursa olsun ortada bir carmıha gerilme hadisesi vardı. Bu carmıh da Kudus’te hatıra olarak saklanmaktaydı; ta ki İmparatorice Helena sehri ziyaret edene kadar.
Konstantin’in annesi getirdi
Roma İmparatoru Buyuk Konstantin putperestlikten Hıristiyanlığa gecerek mensupları asırlardır eziyet goren bu dinin hamisi rolunu ustlenmisti. İmparatorluğun idare merkezini İstanbul’a nakleden Konstantin’in annesi Helena Kudus’u ziyaret etti ve Kamame Kilisesi’ni yaptırdı. İstanbul’a donuste de Hıristiyan itikadınca Hazreti İsa’nın gerildiği carmıhın parcalarıyla civilerini beraberinde getirdi. Bu hatıraları bir muddet tazim ile hazinesinde saklayan İmparator daha sonra ardından gelen nesillerin saygıda kusur edebileceklerini dusundu. Miladın 330. (bazı rivayetlerde 328 329) yılında yer altında bir sapel insa ettirerek carmıhın parcalarını icine yerlestirdi. Uzerine Cemberlitas adıyla bildiğimiz sekiz adet tas sutundan olusan anıtı diktirdi. İmparatorluğun rengi olan erguvan renkli sutunların tepesinde ise Apollon Helilos gorunumundeki altın yaldızlı kendi heykeli bulunuyordu.
Cesitli donemlerde tahrip oldukca anıtın uzerindeki heykeller değistirildi. En sonunda altın yaldızlı bir hac haline donustu. İstanbul Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra soz konusu hac da yerinden indirildi. Fakat Hıristiyanlar Cemberlitas’a gosterdikleri saygıyı devam ettirdiler. Ondokuzuncu asırda bile Hıristiyanların buradan gecerken anıta yonelerek saygı gosterdikleri hatıralarda kayıtlı. Bolge sık sık yangınlara maruz kaldığından sutunların demir cemberlerle sağlamlastırılması yoluna gidilmekteydi. Anıt gunumuzdeki ismini bu cemberlerden almakta.
Bizansın son donemlerinde halk Turkler sehre girdiğinde gokten bir meleğin inerek anıtın dibindeki aciz bir adama kılıc vereceğine Bu kılıcı al ve Kurtarıcı’nın halkının intikamını al!” diyeceğine bundan sonra Turklerin yalnız İstanbul’dan değil İran iclerine kadar butun Bizans ulkesinden kovulacağına inanıyordu. Doc. Dr. Said Ozturk bu inanıs sebebiyle fetih sırasında sehrin duseceğini anlayan yerli halkın Ayasofya’ya sığındığını cunku Cemberlitas’ı atlatırlarsa felaketten kurtulacaklarını sandıklarını soyluyor. Ozturk soz konusu inancın Dukas’ın Bizans Tarihi K. Sussheim—Arif Mufid Mansel’in Ayasofya’sı ile Ahmed Muhtar Pasa’nın Feth—i Celîl—i Kostantıniyye’si gibi kaynaklarda gectiğini belirtiyor.
Hıristiyan kaynakları hemfikir
Carmıhın İstanbul’da olduğu bilgisi Hıristiyanlık tarihini anlatan bircok kaynakta yer alıyor. Bunlar arasında birtakım farklılıklar da var. Orneğin bazı kaynaklar carmıhın Cemberlitas’ın altında olduğunu belirtirken bazılarına gore sutunların arasına yerlestirilmis. Yine bu parcaların tamamının İstanbul’da olmadığı bir kısmının Kudus’te bir kısmının Roma’da olduğu belirtiliyor. Vatikan’ın İstanbul Temsilcisi George Marovich carmıha ait cok kucuk parcaların baska kiliselerde de bulunduğunu ekliyor: Hacın Cemberlitas’ın altında olduğuna dair bazı duyumlarım var. Turizm sirketleri de bu konunun uzerinde duruyor. Carmıhın parcalarının dunyanın değisik yerlerinde olduğu soyleniyor. Bizdeki bazı kiliselerde de cam kavanozlarda muhafaza edilen cok kucuk parcalar insanlara gosteriliyor.” Hatta bu kucuk parcalardan biri Vatikan’ın İstanbul temsilciliğinde muhafaza ediliyor.
Marovich’in bu konuda bilgi sahibi olduğunu belirttiği Saint Pierre Kilisesi Rahibi Lorenzo Bretto da hacın Cemberlitas’ta olduğunu ellerindeki Fransızca kitapların bunu desteklediğini soyluyor. Bu kitaplardan biri G. Jacquemet’in Katolisizm isimli eseri. Kitapta Konstantin’in annesi St. Helena Kudus e gidiyor. Hz. İsa’nın doğup buyuduğu yerleri gormek istiyor. Ve gerildiği hacın bir parcasını buluyor. Sonra da bunu İstanbul’a getiriyor” deniliyor. Rahip Bretto hacın İstanbul’a Azize Helena tarafından dorduncu asırda getirildiğinin tarihci Sokrates tarafından da kaydedildiğine dikkat cekiyor.
Turk kaynaklarında Cemberlitas taki hacla ilgili en genis bilgiyi 17. asırda yasamıs olan Hezarfen Huseyin Celebi Tarih—i Devlet—i Rûmiye isimli Bizans tarihinde veriyor. sevket Rado’nun 1968 yılında Hayat Tarih Mecmuası nda tanıttığı ve hususi kutuphanesinde bulunan elyazması kitapta Huseyin Celebi Konstantin’in Hıristiyan olusunu ve İstanbul’u kurusunu menkıbevî tarzda anlattıktan sonra carmıhın Helena tarafından getirilisini hikaye ediyor. Huseyin Celebi carmıhın parcaları ve mıhlarıyla birlikte bazı mucizelere ait eserlerin de geldiğini soyluyor.
Aynı mecmuada bir makale kaleme alan tarihci Yılmaz Oztuna’ya gore ise hacın İmparatorice Helena tarafından bulunusu Hıristiyan dininin inanıslarından biri ve bircok muteber tarihciden naklediliyor. Oztuna hac sembolunun bu olaydan sonra kutsallık kazandığına daha once boyle bir simgeye rastlanmadığına dikkat cekiyor. Yılmaz Oztuna hacla birlikte gelen kutsal esyaların daha ayrıntılı listesini de veriyor: Hz. İsa’nın havarilerinden Andreas’ın ve İncil’i yazı diline ceviren havarilerden Lukas’ın mantoları.
Hıristiyan dunyası icin buyuk onem tasıyan Cemberlitas’ın bu ozelliğinin Bizans zamanında bilindiğini ama Topkapı Sarayı’nın yakınındaki bu mekanın daha buyuk bir ziyaretgâh olmasına herhalde Osmanlıların izin vermediğini soyleyen Yılmaz Oztuna Bu mevzuda resmî Ortodoks ve Katolik makamlarının fikirleri alınmak icap eder. Cemberlitas’ın hic olmazsa Efes derecesinde turistik bir mahal olmaması icin hicbir engel gormuyorum” diyor.
Kacırmaya calıstılar
Hıristiyan dunyası icin boylesine onemli hatıraları koruyan Cemberlitas hacın cıkarılması icin birtakım girisimlere de sahne olmus. Hakan’ın golu PKK’yı boldu Yine 1929 yılında Danimarkalı dinî hatıralar arastırıcısı C. Vett ile E. Mamboury yaptıkları kazılarda kaidenin icine ulasamasalar da caddenin 2 5 metre kadar altında forumun dosemesini onun da altında 5 metre derinliğe kadar inen mezar stellerini tespit etmisler. Bu kazı sırasında onceki kacak kazının izlerine de rastlanmıs.
İstanbul farklı milletlerin inancların gecmisle bugunun efsanelerle gerceklerin bir araya geldiği farklı bir sehir. Gerci gunluk kosusturmaca sırasında kimse farkına varmıyor ama her karısında insanın karsısına ilginc bir ozelliğinin cıkmaması mumkun değil. Hıristiyan inancında Hz. İsa’nın Muslumanlara gore ise ona benzeyen birinin gerildiği hac da bunlardan biri.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com