Gorunmeyen saldırı -
Bir kisinin bile ırkcı ayrımcı tehditkâr bir dili kusanmasına butun toplumun siddetli tepki gostermesi gerek
Gecen hafta Sabiha Gokcen in Ermeni olup olmadıgı ustune gelisen tartısmalara bir goz atmıstık. Ben sizin Pazar gunu okudugunuz o yazıyı yazarken yani 26 subat Persembe gunu Agos gazetesinin onunde bir grup ulkucu militanın tehditler savurarak bir numayis yaptıklarını bilmiyordum elbet. Bu konuda bir bilgi sahibi olmam da ancak bu haftanın basını bulacaktı. Cunku bu olaylar sırasında kameraları muhabirleriyle orada bulunan haber ajansları televizyon ve yazılı basın memleketimizi bu konuda haberdar etmemeyi secti.
Oysa bu eylemin hazırlığı coktan baslamıstı. Memleketin ulkucu ve menzili sasırmıs Kemalist milliyetcileri Gokcen tartısmasıyla birlikte dizginlerinden bosanmıs bir ofkeyi orta yerde kusuyor ozellikle Hırant Dink in kimliğinde Agos Gazetesi ni acıkca hedef gosteriyorlardı. Colasan ından Pulur una cesitli saygın gazetecinin de katkılarıyla Ermenilerin cizmeyi asmaya meyyal olduğunu onlara bir dur demenin zamanı geldiğini dusunur olmustu vahsi ırkcılar. Ulku Ocakları Baskanı Alican Satılmıs ın Ortadoğu Gazetesindeki 26 subat tarihli kose yazısı acıkca tetiği cekiyordu. Yazısında Azınlıklar Tali Komisyonu nun lağvedilmesini AKP nin satılmıslık cizgisinin onemli bir merhalesi ilan ediyor Peki azınlıkların milli guvenliğe aykırı faaliyetleri izlenmemeli serbest mi bırakılmalıdır diyordu. Ararat filminin gosterimini engelleme zaferleriyle boburlendikten sonra o tartısmalar sırasında Ermenilere karsı da bir dusmanlığımız yoktur. Eğer olsa idi Turkiye de yayınladıkları
AGOS isimli gazetelerine de karsı olurduk demis olduklarını hatırlatıyordu. Satılmıs Hırant Dink in bir yazısından vahsice cımbızlayıp butun anlamına kusturduğu bir alıntıyla hedefteki adresi acıkca belirtmis oluyordu. Tabii yazısının noktası Tanrı Turku korusun ve yuceltsin di. Velhasıl Tanrının sopası olduğuna inanan bir avuc safkan Turk un isbası yapacağı acıkca belliydi.
Emniyet Birimleri numayisin baslamasından saatler once Agos ve cevresinde konuslanmıs gerekli onlemleri almıstı. Olacaklardan haberliydiler. Halaskârgazi trafiğe kapatılmıs resmi ve sivil ekipler olağanustu bir hazırlık yapmıslardı. Ulkuculer besbelli programlarından herkesi haberdar etmisti. Butun televizyon kanalları haber ajansları ve onlarca kamera olay mahallinde yerini almıstı. Herkes gergin bir bekleme icindeydi. Sonucta saat 15.00 sularında 25-30 kisilik bir grup gazetenin onunde toplanarak sloganlar atmaya basladı. Hırant hedefimizsin Ya sev ya terk et Bir gece ansızın gelebilirim diye bağırıyorlardı. Ulku Ocağı Baskanı Levent Temiz bir konusma yapmıs aleni tehditler savurmustu. Olağanustu onlemlerle gazete ve calısanlarını koruma altına almıs olan polis gostericilere mudahale etmedi. Anlasılan tehditci ırkcı militanlar demokratik gosteri hakkını kullanan vatandaslar kapsamında değerlendiriliyordu. Gosteri yuruyuslerinde coluk cocuk kadın kız demeden copları kabaralarıyla ağzını burnunu dağıttığı kesimden değildi bu vahsiler. İnsanları aleni tehdit etmek onların can guvenliğini ihlal edecek bir dil ve tavır icinde olmak yasalara aykırı değildi demek. Katıksız ırkcı bir soylemle bir gece ansızın geliverip hasmı katledebileceğini haykırmak demokratik taleplerdendi.
Yalnız Ozgur Gundem ve Yeni Cağ ın haber olarak yansıttığı bu olay karsısında basının tutumunu nasıl acıklamak gerekiyor? Haber değeri tasıması icin kan dokulmesi bomba atılması mı gerekiyordu? Yoksa butun basın organları toplu olarak kafa kafaya verip en fazla 30 kisinin gerceklestirdiği bu olayı duyurmanın toplumun birlik - beraberlik-dirlik-duzenliğine zararı dokunacağına mı karar vermistir? Basın Konseyi Turkiye Gazeteciler Cemiyeti Cağdas Gazeteciler Derneği nin sessiz kalmasını kim nasıl acıklayabilir? Gormediğimiz bilmediğimiz basımızı uzaklara cevirdiğimiz takdirde bu topraklarda kan dokmeye yeminli ırkcı orgutlenme zamanla kendiliğinden eriyip gidecek midir? Ermeni vatandasların baslarına gelen saldırı ve tehdit olaylarının gormezden gelinmesi karsısında guvence duygularının tahrip olması hic mi onemli değildir? Basın ve Emniyet bir ağızdan onlara ben gerektiğinde canını korurum yeter ki sen sesini kes mi demektedir? Yoksa icin icin boyle bir gozdağı vermenin zamanı geldiğine mi inanmakta soz konusu merciiler. Koskoca basında bu konuda ikisi bu gazetede olmak uzere toplam uc yazar bu konuyla ilgilenmistir. Aksam gazetesinin yazarı Ayse Onal bu konu hakkında kapıldığı dehseti anlatıp tavır aldığı icin simdi o da asağılık saldırgan salyalı bir dille tehdit edilmekte.
Bu bir avuc gozunu kan burumusun gosterisini butun topluma yansıtmak sonucta onların ekmeğine yağ surer; gormezden gelmek en iyisidir mantığıyla hareket ediliyorsa bunun o cok iyi tanıdığımız munferitcilik soyleminden hicbir farkı yoktur. Yıllarca iskence olayları karsısında
munferit diye tepinen muktedirler iskencenin olağanustu bir orgutlenmeyle sistemli uygulanabilmesinin mimarlarıdır. Onlar kol kırılır yen icinde kalır cılardır. Avrupa yla bunca muhabbet icindeyken azınlığa boylesine acık ırkcı bir saldırıyı duyurmak iyi olmaz diye dusunulmusse bu aynı aymaz isbirlikci vahsi yaklasımıdır. Demokratiklesme ve ayrımcılığın her turuyle mucadele konusunda adımlar atılırken yasanan kimi olayları halı altına supurmek bu surecte saldırıya acık ayrımcılığa maruz kalan kimi kesimleri doğal fire sessiz kurban ilan etmektir. O bir avuc kanlı bu eylemlerinde kibar bir sessizlikle karsılanıyorsa onaylanıyor demektir. 20-30 değil bir kisinin bile ırkcı ayrımcı tehditkâr bir dili kusanması karsısında butun toplumun siddetli tepki gostermesi gerek. Bu capacul milliyetci milislerin devletle ve Cumhuriyetci-Kemalist-mubahcı teorisyenleriyle dirsek temasına dikkat etmeliyiz. Ermeniler korku ve huzursuzluk icinde. Siz ne alemdesiniz?
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com