Ararat kavgası - Haber Arşivi 2001-2011
26 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Նպատ / Ժամ : Թաղանթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

13 Ocak 2004  

Ararat kavgası -

Ararat kavgası

Gecenlerde 15 yıl kadar once yasanmıs ancak sır gibi saklandıgı icin cok dar bir cevrenin bilgisi dahilinde kalmış bir olay anlattılar. Muthiş etkilendim. Paris universitelerinin birinde gorev yapan Ermeni kokenli bir profesor dunyaya veda etmeden once dogduğu toprakları gormek ister. İstanbul daki bir dostunu arayıp dileğini anlatır. Sozleşirler. Profesor İstanbul a gelir otomobille Anadolu yollarına duşerler. 48 saat sonra. gecenin karanlığında koye varırlar. O saatte sadece bir kahvehane acıktır. Girerler. Selamlaşma ve tanışma faslından sonra ziyaret nedenini anlatırlar Kalabileceğimiz bir yer var mı diye sorarlar. Koyun ak sakallı imamı cami bitişiğinde tek goz kulube olduğunu soyler İsterseniz sobasını yakayım gidin kalın der ve ekler: Ancak kulubede tek yatak var. Biriniz koltukta uyuyacaksınız. Kabul ederler. Yol yorgunluğunun ve sıcak sobanın etkisiyle İstanbullu rehber koltukta uyuyakalır. Saatler sonra ağlama sesiyle uyanır. Bakar; profesor ile imam birbirine sarılmış. Ne olduğunu sorar. Profesor iki hıckırık arasında imamı işaret ederek Benim oz kardeşim der... Meğer 1900 lerdeki kasırganın savurduğu ailelerden birinin iki dalıymış onlar. Ailenin yarısı goc etmiş diğer yarısı kalıp din değiştirmiş. Sonra imam konuşur: Bir an once gitmeniz gerekiyor ama onu ikna edemiyorum. Koylu beni atadan Musluman biliyor. Ermeni den donme olduğumu oğrenirse kimse arkamda namaza durmaz... Rehberin de epey dil dokmesinden sonra profesor kimselere gorunmeden ayrılmayı kabul eder. Koyden uzaklaşırken kulaklarına imamın Saba makamından okuduğu sabah ezanı gelir dalga dalga. Gozyaşlarını tutamazlar... Nice uygarlıkların fışkırdığı nice kavimlerin ve milletlerin gelip gectiği veya birbirine karıştığı Anadolu nun bilge toprakları bağrında bunun gibi kimbilir daha ne sırları saklıyor... Gormeden yasaklatmak Butun bunları Ararat filminin kopardığı gurultu cağrıştırdı. Biliyorsunuz Ermeni asıllı Kanadalı yonetmen Atom Egoyan ın cevirdiği Ararat Belge Filmcilik tarafından Turkiye ye ithal edildi. Şirketin sahibi unlu yonetmen Sinan Cetin in kardeşi Sabahattin Cetin. Turizm ve Kultur Bakanlığı Denetleme Ust Kurulu bir sahnenin kesilmesi koşuluyla gosterimine izin verdi. Bakan Erkan Mumcu da Turkiye bu tur şeyleri sindirebilir. Hoşgorulu davranmayacağımızı duşunuyorlar ama Geceyarısı Ekspresi ndeki hataya duşmeyeceğiz diyerek yeşil ışık yaktı. Sen misin izin veren; Ulku Ocakları ayaklandı. Vay efendim Turk duşmanı Ermeni lobileri nasıl cesaretlendirilirmiş... Tabii gozdağını da ihmal etmediler: Turk duşmanlığının bedeli var. Sabahattin Cetin derdini anlatmaya calışıyor. Şoyle diyor: Ararat o kadar kotu ki Ermeniler bile yuz karası dedi. Yasaklarsak filme değer vermiş olacak amacına hizmet edeceğiz. Oysa biz filmi gostererek silahın geri tepmesini istiyoruz. Filmi gormeden engellemenin guluncluğunden vazgectim. Gosterimden vazgecilirse AB - nin kaş catmasından da vazgectim... Ama bir soruma cevap istiyorum: Biz iddialar karşısında bu kadar mı zayıfız ki en kucuk deşelemede panikleniliyor? Hayır bin kere hayır. Arşivlerimizdeki bilgi ve belgeler bu kadar mı guvensiz ki ilk karşı hamlede ateş kullemeye kalkışılıyor? Yine bin kere hayır. Biz guveniyor inanıyoruz. Cunku ellerimiz temiz. Bir Fransız atasozu Her ailenin dolabında bir ceset yatar der. Gelin dolabı acalım kimbilir belki de ceset yok...




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+