Tarih Dersinden Serbest Atıslar - Haber Arşivi 2001-2011
26 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Նպատ / Ժամ : Հուրփեայլեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

25 Ekim 2003  

Tarih Dersinden Serbest Atıslar -

Tarih Dersinden Serbest Atıslar

Asılsız soykırım iddialarıyla mucadele icin kitaplar basta Ermeniler olmak uzere Hıristiyan azınlık kimlikleri hain ve dusman ilan ediyor. Olaylar evrilip cevriliyor rakamlar bir uzuyor bir kısalıyor; mekanlar bir orası bir burası. Tarih egitimi cocuk istismarının bir aracı mıdır? 2002 yılı Agustos ayında Milli Eğitim Bakanlığı nın okullarda asılsız soykırım iddialarının okutulmasını buyurmasıyla oyle bir surec başladı ki anne babalar tarihciler eğitimciler .... hepimiz artık bu soruyu sormak durumundayız. Asılsız soykırım iddialarıyla mucadele adı altında ders kitaplarına eklenen pasajlar cocuk beynini belli tarihsel yargıları kesinlikle sorgulamayacak bicimde programlamayı hedefliyor. Amac şu: Birtakım soykırım iddiaları vardır ve cocuklar bunların asılsız olduklarına inanmalıdır. Bu fikri benimsetmek amacıyla olsa gerek kitaplar başta Ermeniler olmak uzere Hıristiyan azınlık kimlikleri hain ve duşman ilan ediyor. Tarih herkesin durduğu noktaya baktığı yere gore değişebilir tabii; ama ders kitaplarında karşılaştığımız şey tarihten cok kurabiye hamuruna benziyor. Olaylar istenildiği gibi evrilip cevrilirken rakamlar bir uzuyor bir kısalıyor; mekanlar bir kitapta orası bir kitapta burası. Pandora nın Kutusu Acıldı Gecmiş yıllarla kıyaslandığında ekleme bolumler arasında en geniş yeri Ermeni tehcirinin kapladığını goruyoruz. Orneğin 2000 yılı ilkoğretim 7. sınıf sosyal bilgiler kitabı asılsız iddialar konusuna hic girmemiş. (1) 2001 de yine 7. sınıf icin belirlenen ders kitabında konuya ilk sıcak temas başlıyor; dış tehdit bolumunde Yunanistan ın adı acıkca telaffuz edilirken yanı sıra bir de Ermeni tehdidinden bahsediliyor: Turkiye yi parcalayarak topraklarımız uzerinde bir Ermeni Devleti kurmak isteyen Ermeni tehdidini de unutmamak gerekir. Ermeniler gayelerine ulaşmak icin asılsız iddialarla devletimizi kotulemektedirler. (2) Bu aşamada cocuğun kafasında anonim bir Ermeni kimliği ve tehdit kavramının birleşik bir imge olarak yaratılması yeterli bulunmuş olsa gerek. Pandora nın kutusu asıl 2002 yılında acılır. İlkoğretim kitabında Ermeni tehciri artık dort tam sayfanın konusudur. 2003 e geldiğimizde bu kez de eklemelerin ciddi bir revizyona tabi tutulduğunu gozluyoruz. Asılsızlık konusunda tereddut yaratabilecek anlatımlar hatta veriler birdenbire değişiverir. Deyim yerindeyse giderek sertleşen akıl ve izan dışı bir noktaya doğru evrilen bir tutumla karşılaşırız. Revizyon işleminin yeni baskıya yetişmediği durumlarda 2002 baskısının icine sekiz sayfalık bir ilave yerleştirilerek satıldığına tanık olmak mumkun. (3) Kitap aynı olguya A derken icindeki ilave Z diyebiliyor. Tarih atışın bu kadar serbest olduğu bir disiplin midir? Tereddude Gecit Yok İlkoğretim 7 sosyal bilgiler kitabına gore Ermeni tehciri hem askeri bir zorunluluk hem de insani bir gorev (4) haline gelmişti. Lise son İnkılap Tarihi ise tehciri cok yerinde bir karar (5) olarak değerlendiriyor. 2002 den bir ders kitabına donduğumuzde ise bu yargılar hakkında soru işareti uyandırabilecek bazı bilgilere rastlıyoruz: Batı Anadolu Bolgesi ndeki il yoneticilerinin hemen tumu hukumetin zorunlu goc emrini kendi bolgelerinde uygulamayı kabul etmemişlerdir. (6) Yani memleketin valilerinin ucte biri boyle bir uygulamayı insani gormemiştir. Aynı kitapta halkın bir kesiminin de farklı duşunduğunu okuyoruz: Pek cok yerde halk komşuları dostları olan Ermenileri evinde sakladı ve korudu. (7) 2003 kitaplarında boyle ifadelere rastlanmaz. Cocuk tehcirde tartışılacak bir şey olabileceğini aklına dahi getirmemelidir. Rakamların Dansı 2002 kitabına gore goc ettirilenlerin toplam sayısının 800 bin olduğu sanılmaktadır. (8) Aynı kitabın icine yerleştirilmiş ekte ise bu kez yarı yarıya bir indirimle 438 bin kişinin tehcirinden soz edilir.(9) 2003 baskısı kitapların tamamında 438 bin artık merkezi rakam olarak yerini alır. Burada rakamdaki kesinliğe de dikkatinizi cekerim: 400 ya da 450 bin değil tam dort-yuz-otuz-sekiz bin! 2002 kitabına gore tehcirde olenler icin tarafsız araştırmacıların verdikleri ortalama rakam 300 bindir.(10) Yani surgun edilen insan sayısının yarıya yakını olmuştur. Birkac sayfa sonra ise bu tarafsız araştırmacıların Turkler olduğunu oğreniyoruz: 1920 yılında Fransızların yaptıkları bir araştırmaya gore zorunlu goc sırasında yaşamını yitiren Ermenilerin sayısı 500 bin kadardır. Turk araştırmacılar da bu sayının 200 ile 300 bin arasında olduğunu savunmaktadır. (11) 2003 de ise kayıplar hakkında herhangi bir rakam vermemek tercih edilir. Zaten insanların surgun edilme bicimleri oyle anlatılır ki oldurulmek şoyle dursun tatile gonderildiklerini duşunmek işten değildir. İklim şartları ve salgın hastalıklardan kimi olumler olmuştur tabii. Ama bunu da doğal karşılamak gerekir. Bu noktada Ermeni kayıpları merkezi bir yerleştirme sonucu bazı kayıplar haline donuşerek ders kitaplarında artık standartlaşır: Gerek tehcir sırasında gerekse Ermeni komitelerinin guvenlik gucleriyle catışmaları sırasında bazı Ermeni kayıpları meydana gelmiştir. Ermeni kayıpları daha cok o sıralarda Musluman nufusta olduğu gibi hastalıklardan da meydana gelmiştir. (12) 2002 de tehcir uygulamasına eleştirel bir ton yansır: Ermenilere yanlarına alacakları eşyayı hazırlamak icin az sure verilmiştir; o soğukta kafilelere yeterince su ve yiyecek sağlanamamış kent dışında guvenlik eksik kalmıştır. 2003 de ise artık boyle gevşek tonlara pabuc bırakılmaz. Olumler iklim şartlarının salgınların ya da Ermeni cetelerinin eseridir: Ermenilerin gocu sırasında olanlardan Turk milleti kesinlikle sorumlu değildir. (13) 1915-1916 yılları arasında cereyan eden tehcirden 1918 de donenler olur. 2002 ye gore tehcir edilen 800 bin kişiden 11 bin kişinin geri donduğu sanılmaktadır. (14) 2003 ise geri donenlerin sayısını dev bir revizyona giderek 60 kez artırır: Yaklaşık 650 bin Ermeninin yeniden eski yerlerine dondukleri belgelerde yer almaktadır. Bu da Ermenilerin iddia ettikleri gibi bir soykırıma uğramadıklarını gostermektedir. (15) Ermeni Tehcirinden Turk Soykırımına Bu aşamada asılsız soykırım iddialarına karşı verilen mucadelenin icinden gercek soykırım filizlenmeye başlar: Aslında soykırım yapmış olan Ermenilerdir. Boylece yazarlar dunya tarihine son bir keşif armağan etmenin eşiğine gelirler: Birinci Dunya Savaşı nda ... Osmanlı Devleti icerde de Ermeni isyanlarıyla uğraştı. Memleketin doğu ve guneydoğusunda harekete gecen Ermeniler yuz binlerce masum insanı oldurduler. Bircok şehir kasaba ve koy harabeye cevrildi. Yuz binlerce Turk yurtlarını terk ederek daha batıya goc etmek zorunda bırakıldı. (16) Yani soykırım gibi tehcire de maruz kalan aslında Turklerdir. Aynı kitapta birkac satır otede bu katliamının doğu ve guneydoğuyu cok aşan Ankara yı dahi kapsayan bir bolgede gercekleştiğini oğreniriz. Bu katliamın zamansal aralığı konusunda da yazarlar tıpkı gercekleştiği bolge gibi oldukca comert davranırlar : Ermeniler tarafından Birinci Dunya Savaşı yıllarında yarım milyona yakın Turk katledilmişti. (17) Birinci Dunya Savaşı 1914-1918 yılları arasında yaşandığına gore bu dort sene icinde herhangi bir zamanda katliam gercekleşmiş olabilir? Başka bir kitaba bakılırsa katliam 1914 ile tehcir başlangıcı yani 1915 baharı arasındaki yaklaşık bir sene icinde yapılır; cunku aşağıdaki alıntıyı izleyen satırlarda tehcir kararının bu gelişmelerin ardından alındığı yazılı. 1914 te .... Ermeniler yuz binlerce kişiyi yaşlı cocuk kadın hasta demeden oldurduler. (18) Ustelik katliam bolgesi icine bu kaynakta doğu ve guneydoğunun yanında guney (Adana) hatta batı illeri (Bursa İzmit) bile dahil edilir. (19) Bu durumda Turk devletine değerli yazarların keşfini artık butun dunyaya ilan etmek hatta bir de Turk Soykırımını Anma Gunu tespit etmek duşer herhalde. Gecmişi Geleceğe Ambargo Koymak İcin Kullanmak Tarih eğitiminde gelinen bu nokta henuz muhakeme yeteneğinin olgunlaşmadığı bir cağdaki cocukların duygu ve duşunce dunyasına yapılmış bir saldırıdır. Yetişkinlik doneminin duşunme bicimleri cocuklukta edinilir. Toplumu endoktrine etmek isteyen butun rejimlerin cocuklara musallat olması işte bu yuzdendir. Oysa tarih kendini karşısındakinin yerine koymayı oğrenmenin birbirinin acılarını anlamanın ve en onemlisi demokratik ve coğulcu bir hayatın keyfini idrak etmenin platformu olabilir pekala. Kendimize ve cocuklarımıza boyle bir platform yaratmak icin atacağımız her adım varoluşunu başkalarına kin ve duşmanlık kusmak uzerinden kuran cağdışı dinamiklerin bastığı toprağı biraz daha sarsmak anlamına gelecektir. (NO/NM) (1) Celal Aydın vd. Sosyal Bilgiler 7 Ankara Doğan Yayıncılık s. 60-61 (kitapta basım yılı yazmıyor; sadece 2000-2001 doneminden itibaren ders kitabı olarak kabul edildiği belirtilmiş). (2) Guler Şenunver vd. Sosyal Bilgiler 7 İstanbul MEB 2001 s.50. (3) Kemal Kara Nurten Kaman Sosyal Bilgiler 7 İstanbul Serhat Yayınları 2002 bkz. kitap icindeki ek. (4) Guler Şenunver vd. Sosyal Bilgiler 7 İstanbul MEB 2003 s. 136. (5) Prof. Dr. Ahmet Mumcu Mukerrem K. Su Turkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Ataturkculuk İstanbul MEB 2003 s. 126. (6) Kemal Kara Nurten Kaman Sosyal Bilgiler 7 İstanbul Serhat Yayınları 2002 s. 123. (7) aynı yerde (8) aynı yerde (9) aynı yerde bkz. kitap icindeki ek s. 8. (10) aynı yerde s. 123. (11) aynı yerde s. 128. (12) Guler Şenunver vd. Sosyal Bilgiler 7 İstanbul MEB 2003 s.137. (13) Prof. Dr. Ahmet Mumcu Mukerrem K. Su Turkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Ataturkculuk İstanbul MEB 2003 s.126 (14) Kemal Kara Nurten Kaman Sosyal Bilgiler 7 İstanbul Serhat Yayınları 2002 s. 128. (15) Guler Şenunver vd. Sosyal Bilgiler 7 İstanbul MEB 2003 s. 138. (16) aynı yerde s. 135. (17) aynı yerde (18) Kemal Kara Nurten Kaman Sosyal Bilgiler 7 İstanbul Serhat Yayınları 2002 kitabın icine yerleştirilmiş ek s.7. (19) aynı yerde




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+