Milli Egitim Bakanlıgı nın bir sure once okullara gonderdiği Ermeni soykırımının asılsız olduğunu iceren genelgeye tepkiler devam ediyor Cok sayıda aydın hukukcu eğitimci akademisyen gazeteci yazar ve insan hakları savunucularından olusan Barıs icin Tarih İzleme Grubu Tarih eğitiminde duşmanlık ve ayırımcılığa hayır başlıklı bir genelge yayınlayarak kitaplara eklenen bolumlerin kaldırılmasını istedi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir sure once okullara gonderilen Ermeni soykırımı asılsızdır başlıklı genelgeyi kitaplarda daha geniş kapsamlı işleme ve ders kitaplarına dahil etme girişimi bir grup eğitimci tarihci hukukcu akademisyen yazar ve insan hakları savunucusunu bir araya getirdi. Tarih Vakfı Helsinki Yurttaşları Derneği ve İHD İstanbul Şubesi nin desteğini alan Barış icin Tarih İzleme Grubu unda bağımsız bireylerin yanı sıra soz konusu kuruluşların ve Eğitim-Sen yoneticileri de yer alıyor. Nazım Kultur Vakfı nda duzenlenen basın toplantısına Avukat Fetihe Cetin Tarih Vakfı Başkanı Orhan Siviyer Prof Dr. Buşra Ersanlı nın yanı sıra cok sayıda hukukcu yazar akademisyen eğitimci ve insan hakları savunucusu katıldı. Grubun kuruluş amaclarını acıklayan Avukat Fethiye Cetin bu turden calışmaların ve hassas konuların Birleşmiş Milletler tarafından ongorulen ilkeler doğrultusunda işlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrımcılık aşılanıyor Cetin in konuşmasının ardından İzleme Grubu nun hazırladığı genelge metnini okuyan Tarih Vakfı Başkanı Orhan Siviyer bu yıl okullarda dağıtılan kitaplara eklenen yeni bolumlerin duşmanlığa yol actığını vurgulayarak şunları soyledi: Kitaplara eklenen bolumlerde Ermeniler Rumlar Yunanlılar ve Suryanilerin yoğun bir şekilde duşman casus arkadan vuran katleden sıfatlarıyla anılarak casus ve guvenilmez insanlar olarak sunuluyor. Patrikhane kilise azınlık okulları zararlı cemiyetler olarak tanımlanıyor. Ayrıca kiliseler teror le ozdeşleştiriliyor. Eğitimin ulkemizde demokrasi barış ve farklı kimliklere saygı anlayışını yerleştirme ve guclendirmeye hizmet etmesi gerekirken soz konusu genelge ve uygulamalar tam tersine belirli etnik-dinsel grupları suclayıcı niteliktedir.