Ermenilerin dunyaca unlu duduk sanatcısı Civan Gasparyan ve Turkiye nin medarı iftiharı Kardes Turkuler grubunun dinletesinde Bijî Abris Yasu Yasa sevinc cıglıkları birbiriyle harmanlandı Hani şairin Ne var ki şu yolculukta... dedigi gibi benim de Yahu ne var şu İstanbul un Acıkhava Tiyatrosu nda... diyesim gelirdi hep. Burası değişimlere gebe veya (Geri Kalmış Turkiye yerine Kalkınmakta olan Turkiye dememiz gibi) değişmekte olan ulkemizin yeni gelişmelerin veya değişimlerin haber mekanı bir tur mujdehanesi sanki. 1979 un 1 Eylul uydu yanılmıyorsam Dunya Barış Gunu munasebetiyle SSCB den unlu yazar ve duşun adamı Konstantin Simonov Turkiye Yazarlar Sendikası tarafından konuşmacı olarak davet edilmişti ve hepimiz yine Acıkhava da toplanmıştık. Birden; hani Batı nın uretim tarzını değil de tuketim tarzını ornek alarak Batıcı bir yaşam bicimini yaratabilmiş şu bizim İstanbul Dukalığı var ya işte buranın uretmiş olduğu ozgun sozlerden biriyle soyleyeyim: Kel alaka bir slogan patlamıştı ve ustelik durmuyor ikide bir tekrarlanıyordu: Biji azadi Kurdistan! Arada bir son derece cılız Ermenistan! gibi sesler de cıkabiliyordu. Dunya Barış Gunu ve Kurdistan veya Ermenistan Ozgurluğu arasında ne gibi ve nasıl bir bağ kurulabileceğini anlamakta zorluk ceken bircoklarımız... Amma velakin ileriki gun hafta ay ve hatta yıllarda gerek Turkiye sınırları icerisinde gerekse de dışarısında ama yakın cok yakın coğrafyalarda bu konuların sıkca gundeme geleceğini hissetmiştik sanki. Koprunun altından cok sular gecti. Hicbir şeyin oyle kel alaka veya tesadufen soylenmemiş olduğu dunya dengeleri bir guzel derdest edildikten sonra ulus devletlerin hegemonyacı (bazen somurtuk yuzle yani doğrudan bazen de guler yuzle yani dolaylı) baskısı altında yaşayan (coğunluğa ait olmayan) ulusların veya halkların bu kez kendilerine ait olacak ulus devletlerin kurulması icin calışmalarının anlamsızlığı ve SSCB nin yerine AB nin ABD ye karşı bir ikinci superguc seceneği olması sınırları değiştirmeye ve yeni sınırlar cizmeye calışmanın da tamamen anlamsızlaştırdığını anlattı dunyaya ve bizlere. Sınırları değiştirmek yerine sınırların icerisini demokratikleştirmeliydik artık! 1979 un 1 Eylul unden bugune dek bircok realiteyi ve aklın yolunun adresini cok ama cok ağır bedellerle gorduk ve bulduk dunya ve bizler... 2003 un 13 Ağustos undayız yine İstanbul un Acıkhava sındayız... Dedik ya Yahu ne var ki şu İstanbul un Acıkhavası nda? diyoruz ister istemez. Turkiye nin devlet olarak h‰l‰ tuzel kişi olarak tanımadığı tanımaktan vazgectiği yeni yonetim kurulunun secim yapmasına izin vermediği ama buna rağmen mezunlarının universiteye girmesine izin verdiği yani diplomasını kerhen de olsa tanıdığı Surp Hac Lisesi nin (Yıllar once Heybeliada Rum Ruhban Okulu nun kapatılmasının akabinde bu Ermeni okulunun da Ruhbun Okulu olma ozelliği iptal edilmiştir) dunyanın dort tarafına yayılmış eski ve yeni mezunları sırf evet sırf bu nedenle Turkiye ye aileleriyle gelerek 50. kuruluş yılını gorkemli bir şekilde kutluyor. Acıkhava nın tılsımlı ortamına bakıyorum. Aman Tanrım her fırsatı değerlendirerek Ermeni kavramını Turkiye kamuoyunda utanmazca olumsuz gostermek icin calışan ve bunun icin yuzde yuz değil milyonda milyon YALAN olduğu gun gibi aşik‰r haber ve bilgileri (Hizbullah militanları icerisinde Ermenilerin DE olduğu gibi!!!) manşet yapan bazı gazetecilerimizden tutun da taa yarının demokratik Turkiye sinin İNSAN gibi insanları olacak Turk uyle Kurt uyle Musevi siyle Cerkez iyle Ermeni siyle Suryani siyle Arap ıyla velhasıl tum Turkiye halkının pırıl pırıl insanlarını bir arada gorduk. Turkiye icinde İcişleri Bakanlığı guclerince konserleri arada sırada yasaklanabilen ama aynı devlet ve hatta aynı hukumetin bu kez Dışişleri Bakanlığı tarafından AB ye Bakın Turkiye de ne guzel cok kulturluluk var! diye referans gosterilen Kardeş Turkuler adlı muzik grubu ile Peter Gabriel den İngiltere Kraliyet Filarmonik Orkestrası na ve meşhur Oscarlar koleksiyoncusu Gladyator film muziğine kadar duduğuyla dunyaya imzasını atmış ve atmaya devam eden Civan Gasparyan bu coğrafyada eninde sonunda (bundan kimsenin ama hic kimsenin kuşkusu olmasın!) keyifli bir donemin başlayacağının mujdecisi oldular. Ama sakın bu donem de (nasıl olsa gercekleşecek ya) bundan onceki mujdeler gibi tatsız cok ağır bedeller odenerek olmasın. Unutmayalım bir insanın bir diğer insana Gel senin acını paylaşayım! demesi dunyada sadece ve sadece bu coğrafyada yaşanır. Biri Tsavıt danem akhper can! der diğeri ise Kadanı alayım can kardeşim! *(Erivan Ermenicesiyle: Kadanı alayım can kardeşim!) Ermenistan dan Anadolu ya kultur buluşması Surp Hac Ermeni Lisesi nin 50 inci yılı kutlama etkinlikleri kapsamında duzenlenen konsere Ermeniler coğunlukla ilgi gosterdi. 2 bolumden oluşan konserde ilk olarak Kardeş Turkuler sahne aldı. Kardeş Turkuler ; Doğu ve Hemavaz adlı kasetlerinden Kurtce Turkce Ermenice Rumca turkuler seslendiren grubun soylediği bazı parcalara ise Boğazici Gosteri Sanatları Topluluğu danscıları eşlik etti. Kardeş Turkuler in soylediği hareketli parcalarla dinleyiciler zaman zaman halay cekerek coştu. Duduk la soluksuz konser Konserin ikinci bolumunde herkesin sabırsızlıkla beklediği Erivan lı duduk ustası Djevan Gasparyan 5 kişilik muzik grubuyla sahne aldı. İzleyicilerin yoğun alkışlarıyla karşılanan Gasparyan soluksuz caldığı duduk enstrumanıyla dinleyicileri kendine hayran bıraktı. Coğunluğu kendisine ait eserlerle ve geleneksel Ermeni halk ezgilerinden oluşan geniş repertuarıyla Gasparyan dinleyicilerin ruhunda kimi zaman fırtınalar koparırken kimi zaman da onları uzaklara goturdu. Konserin final bolumunde ise Kardeş Turkuler Civan Gasparyan ve grubuyla sahne alarak Haynırına adlı Ermeni halk şarkısınız seslendirdi.