ABD nin Turk-Ermeni politikası - Haber Arşivi 2001-2011
16 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Մանի / Ժամ : Շառաւիղեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

01 Ağustos 2003  

ABD nin Turk-Ermeni politikası -

ABD nin Turk-Ermeni politikası

Bazı Ermeni yoneticilerinin; devlet ile sivil toplum diyalog girisimlerinin birbirinden kesinlikle ayırt edilmesi gerektigini; bazı Turk yoneticilerinin de; dıs politikada diyalog arzulayan goruntu sergilerken ic politikada diyaloga ters duşen uygulamaları desteklemelerinin hic de inandırıcı olmadığını anlamaları gerekiyor. Bazı Ermeni (gerek resmi gerekse diaspora) yoneticilerinin; devlet ile sivil toplum diyalog girişimlerinin birbirinden kesinlikle ayırt edilmesi gerektiğini; bazı Turk (gerek resmi gerekse basın ve sivil) yoneticilerinin de; dış politikada diyalog arzulayan goruntu sergilerken ic politikada diyaloğa ters duşen uygulamaları desteklemelerinin hic de inandırıcı olmadığını anlamaları gerekiyor. Fransız yoneticilerinin de Ermeni-Turk Sivil Diyalog Hareketinin kitleye acık bir şekilde ilk Fransa da başladığını unutup yarın haklı olarak barış kirvesi olarak ovunmesine neden olabilecek bir fırsatı enayice ABD ye ikram etmemesi gerekir. Turkiye kamuoyu; Turk Dışişleri nin Ermeni diasporasıyla diyalog kurma misyonuyl sessizce atağa gectiğini bunun icin de Buyukelci Sayın Ecvet Tezcan ı gorevlendirildiğini ABD deki Amerikan Ermeni Ulusal Asamblesi (ANCA)dan oğrenmiş oldu. Tabii artık gelenek (!) halini almış bir refleksle onceleri Hayır oyle bir şey yok! gibi yalanlamalar kamuoyuna yansıdıysa da kısa bir zaman sonra haberin doğru olduğu resmen onaylandı. Ozgun adıyla Hay Heğapokhagan Taşnaktsutyun yani Federation Armenienne Revolutionnaire (FRA) Partisi nin gudumunde olan Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) Tezcan ile goruşebilmek icin soykırımın kabul edilmesi şartını ileri surerek ABD deki Ermeni kuruluşlarına; Turkiye soykırımı kabul etmediği surece herhangi bir Turk diplomatıyla goruşmeyin! cağrısını yaptı. ABD de kendi turunde ciddiliği ve etkinliğiyle tek Ermeni Sivil Toplum Orgutu (STO) bunyesinde her goruşten ve bağımsız Ermenileri barındıran Amerika Ermeni Asamblesi (AAA) ise ANCA nın bu cağrısına uymayarak Sayın Ecvet Tezcan ile bir goruşme yapmayı kabul etti. Tarafların; objektif ve subjektif hele soğuk savaş yıllarının yarattığı nedenlerden dolayı sozcuğun tam karşılığıyla kemikleşmeyi yok edip yeni bir sayfa acabilmesi icin mevcut durumun tahlilini yapmanın bir elzem olduğunu duşunuyoruz. Şoyle başlayabiliriz: 1) AP nin Hıristiyan Demokrat Uyesi Arie Oostlander in 5 Haziran 2003 tarihinde Genel Kurul da kabul edilen Turkiye Raporunda Ermenistan ambargosuna son vermesi Turk ve Ermenilerin gecmişteki sorunları aşması icin diyalog kurması gerekiyor deniliyordu. Yalnız bu değil 18 Haziran 1987 deki AP nin kamuoyuna AB Ermeni Soykırımı nı kabul etti! diye yansıyan kararında ve ona muteakip tum raporlarda soylenilen de aslında aynısıydı. Her ne kadar Turk kamuoyuna carpıtılarak aktarılmış olsa da herhangi bir rapor veya soykırımı tanıyan kararda ne toprak talebinden ne de Turkiye yi bolmekten kesinlikle bahsedilmiyordu. Hal boyleyken; Turkiye nin AB ye uyeliğinin artık ciddilik arz ettiğini anlayıp AP nin Turkiye ye surekli Yunanistan dışındaki komşularınla herhangi bir puruzun kalmamalı! uyarılarına nihayet uymak isteyip harekete gecmesini anlayabiliriz. Tabi bu hareketinde; Turkiye nin henuz gecmişiyle hesaplaşarak kendi sağlıklı geleceğini kurabileceğinin bilincine varmasından ziyade salt bir devlet cıkarı mucibince boyle davranıyor olmasını da gormemiz gerekir. İşte Ermenilerin burada; Turkiye devlet kadrolarının henuz bu bilince varamamış olmasının acığını gercek anlamda demokrat Turk/Ermeni STO lerinin cabalarıyla kapatılacağını bunun devletlerden bağımsız olacağını nihayet idrak etmeleri gerekiyor. 2) Turkiye nin; boyle bir sureci başlatmak icin inat ve ısrarla Ermeni diasporası sorumlularıyla ilişkiye gecmek istemesi bazılarının karşı cıkıyor gozukmesine karşın yine diyalog yanlılarıyla ilişkiye girmesi kuşkusuz olumlu bir adımdır. Bununla birlikte bugun 6 milyonu aşkın Ermeni diasporasını; 1 milyon 200 bin kişilik ABD Ermeni camiasının tek başına temsil edemeyeceğini de unutmamak gerek. Sonucta Turkiye yi AB ye taşıyacak unsurlardan biri olan AB Ermenilerinin ABD de değil (!) Avrupa da yaşadıklarını anımsamakta yarar var. 3) Ermenilerin yaşadığı ikilemin birinci nedeni (kendi deyimleriyle) Turkiye nin sergilediği diyalog showunda kabul edilemez davranışların var olması. Bizatihi Turk kuruluşlarının; araştırma sonuclarına gore: Turkiye de Ermeni taleplerine Turk resmi goruşun kullandığı bicim ve icerikten fersah fersah uzakta bir bicim kullanan hatta hak verenlerin (demagojiye yer vermemek icin soz konusu taleplerin kesinlikle toprak veya bir başka talep olmadığını; ancak soykırımı kabul ve mahkum etmek ileride başkalarına karşı tekrarlanmamasını sağlamak amacıyla ozur dilemek ve yaraların sarılması icin simgesel de olsa cozumler bulmak olduğunu soyleme gereğini duyuyoruz) Turk toplumundaki oranının yuzde 28 ila 33 arasında değişebildiği biliniyor. Ustelik; bir topluma sağlıklı gelecek kurmanın gecmişi cesurca sorgulamaktan gectiğini bilen değerli Turk bilimci ve demokratların var olduğu da bilinirken cocuksal bir mızıkcılıkla Turkiye de Ermeni Soykırımı nı kabul edecek bir tek insan bulunamaz! gibi tum dunyada Turkiye dostlarını zorda bırakacak ve onların bile alaylı bir tebessumle dinleyecekleri demeclerin h‰l‰ bazı eski diplomatlarca (Or: Ozden Sanberk) verilebilmesi bir ornek. Bir ikincisi ise; Turkiye nin Ermenilerle diyalog kurma misyonunu Baku de buyukelciyken neredeyse Ermenistan ın topraklarını Turkiye tarafından ilhak edilmesini mazur gorebilecek ve Ermeni Soykırımı hakkında Turk meslektaşlarının gerek icerik gerekse uslup acısından cok daha geri ifadelerde bulunmuş bir diplomata (Ecvet Tezcan) guvenilmiş olması. Turkiye nin dostları ve Ermenilerin Turklerle diyalog kurma yandaşlarının bile anlamakta zorluk cektiği ve cekeceği ucuncu ve en can alıcı nokta ise: Turkiye nin ic politikasında diyaloga -sanki alay edercesine- tamamen ters duşecek uygulamalara destek verip diğer yandan ulkenin dış politikasında diyalog yanlısı hamleler yapıyor goruntusu verme cabası. Yoksa 14 Nisan 2003 tarihli MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı nın cıkarttığı ve Sayın Bakan Huseyin Celik in de imzalamakta ve hatta savunmakta bir mahzur gormediği; Ermeni iddialarının aslında asılsız olduğu (!) doğrultusunda butun Turkiye okullarına kompozisyon yazdırma gibi demokratik ulkelerde gorulmeyen genelgeleri nasıl acıklayabiliriz? Sonra; Kilis te oğretmenlere yonelik konferansta Turkiye de cağdaş oğretmenlerin de olduğunu kanıtlarcasına Butun dunyada Ermeni Soykırımı nı kabul etmeyen bir tek ulke kalmadığı takdirde biz h‰l‰ Ermeni Soykırımı olmamıştır politikasını mı surdureceğiz bu durumu hic duşundunuz mu? diye bir soru sormaya kalkan kadın oğretmenin; kaymakamca aşağılanması bir de uc yıl hapis istemiyle mahkemeye sevk edilmesi Turkiye nin diyalog istiyor goruntusunun hic de inandırıcı olmadığı izlenimini uyandırmaktadır. 4) Ermenistan ın; SSCB de devlet olma atribulerini taşımış olsa da demokratik devlet yapısı ve toplumuna sahip olmadığı diasporanın ise acık toplumlarda olsalar da ic yapılarında h‰l‰; 1920 lerin Anadolu derebeyliğini cağrıştıran bir duzeyde olduğu biliniyor. Dolayısıyla coğu Ermeni nin Turk devlet ve Turk sivil diyalog oluşumları arasındaki farkı gozetememesi adı Turk olan her sivil hareketin arkasında Turk devletinin tuzağını arama paranoyalarını bir yere dek anlamakla birlikte artık değişmelerini istemek zorundayız. Her iki tarafın; 1993 ten beri Paris teki Centre de Recherches sur la Diaspora Armenienne (CRDA)nın dunyada kendi turunde bir İLK i gercekleştirerek: Turk-Ermeni Soyleşim Hareketini Avrupa da başlatmış olduğunu goz ardı etmemesi ve ek olarak Turkiye nin de dış ve ic politika uygulamalarının birbiriyle celişmesini değil ortuşmesi gerektiğini anımsaması gerekiyor. CRDA nın; onyargısız acık demokratik bir Turk-Ermeni diyaloğuna verdiği onemin bir gostergesi de kendi bunyesinden sırf bu alanla uğraşacak İ.M.D.A.T. adında dinamik bir oluşumu doğurmasıdır. Son zamanlarda; ABD nin Ermeni Turk Diyalog calışmalarına sanki coktan kendisi buna zemin hazırlamış gibi gozukerek her zamanki gibi yine tarihte barış surecine ben aracı oldum! şeklinde ovunulecek bir fırsatı tıpkı Filistin-İsrail Barış Surecinde olduğu gibi kendi uzerine cekmeye calıştığı gorulmektedir. Tabi ki buna ozellikle; Ermenilerin Federation Revolutionnaire Armenien (FRA) Partisi alet edilmektedir. Bu geleneksel Ermeni siyasi partisi ABD nin tahmin edilebilir telkinleriyle dunyadaki şubeleri arasında bir gorev bolumu yapmaktadır: Avrupa daki her Ermeni-Turk Diyalog Girişimi kosteklenecek oysa ABD deki benzer girişimler ise karşı cıkılıyor gibi yapılıp aslında desteklenecektir Boylece; olası bir Ermeni-Turk Barış Surecinin yine fikir babalığı payeliği FRAnın da katkılarıyla ABD ye bırakılacaktır. Fransız yoneticilerinin; bu durumu goz onune alarak yarın olası bir Ermeni Turk Sivil Diyalog ve Barış Surecinin aslında 1993 yılından beri cok ağır bedeller odeyerek maddi ve manevi baskılara hatta olum tehditlerine goğus gererek yuksek idealler uğruna CRDA (Centre de Recherches sur la Diaspora Armenienne 9 rue Cadet Paris 75009) yoneticileri ve dolayısıyla: Ayşe Nur ve Ragıp Zarakolu Ali Ertem ve Soykırım Karşıtları Derneği Yelda Ozdağ ve Prof. Dr. Taner Akcam aracılığıyla bizzat kendisi (Fransa) tarafından başlatıldığını unutmaması ve bu ovunme payesini yine ABD ye safca bırakmaması gerekir. * Gazeteci - Araştırmacı Paris İ.M.D.A.T. (İnitiation pour le Mouvement de Dialogue Democratique Armeno Turc) Kurucusu ve Sozcusu Tabloda ortaya cıkan goruntuler Turkiye Cumhuriyeti artık Ermeni diasporası sorumlularıyla doğrudan ilişkiye gecmek ve en azından gecmişten geleceğe yonelik bir sureci başlatmak istiyor. Turkiye bu surec icin ABD deki Ermeni camiası sorumluları ile goruşmeyi uygun buluyor ve en koktenci unsurların tepki vermesine aldırmayıp inatla Ermenilerle goruşmek istediğini gosteriyor ve goruşmeyi başarıyor. Ermeni tarafında ise goruşelim/goruşmeyelim diye ikilem yaşanıyor. Bunu yaşayanlar sadece ANCA taraftarı değiller. ANCA nın (goruşmeyin!) cağrısına kulak asmayıp goruşmeyi kabul eden AAA taraftarları da kendi iclerinde h‰l‰ ikilem icindeler. Ermeni tarafında ikilem yaşanmasının nedenlerinden biri de bu diyalog kavramının yarattığı karmaşa. Turkiye nin resmi veya gayri resmi olarak gorevlendirdiği devlet (III) ve bundan tamamen ayrı olarak resmi ideolojiye tamamen muhalefette olan sivil (IV) diyalog oluşumlarının cok doğal olarak celişen ifade ve konulara yaklaşma bicimleri. Bu goruntu Ermenilere kendilerine oyun oynandığı hissini vermektedir. RAFFİ A. HERMONN *




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+