Gregor Pekmezciyan (Gregory Peck) de oldu! - Haber Arşivi 2001-2011
24 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Լուսնակ / Ժամ : Աղջամուղջ

Haber Arşivi 2001-2011 :

17 Haziran 2003  

Gregor Pekmezciyan (Gregory Peck) de oldu! -

Gregor Pekmezciyan (Gregory Peck) de oldu!

Adi Gregory Peck ti. Son yillarinda yalniz saclari degil kaslari bile pamuk gibi apak olmustu ama butun bunlar o yakisikli durusunu bozmaya yetmemisti. Bizim bazi Disisleri mensuplarina gore Ermeni ydi asil adi da Gregor Pekmezciyan di. Ben boyle bir sey duymamistim hic. Duyunca da sevinmistim keske Ermeni olsaydi da bizim topraklarla bir akrabaligi bulunsaydi. Pekmezciyan soyadi da Peck ten daha guzeldi dogrusu. Bakin benim bunu duymam nasil oldu: 2000 yilinda Paris te bir milenyum konseri duzenlenmisti. Monserrat Caballe den tutun da Lionel Richie ye kadar bircok sanatci katiliyordu bu geceye ve herkesin suresi bes dakika ile sinirlandirilmisti. Konserde sunuculuk gorevini ustlenmis olan kisiler heyecan vericiydi dogrusu: Gregory Peck Sidney Poitier ve Peter Ustinov. O siralarda sans bana gulmus olacak ki konserde benim de bes dakikam vardi. Buyuk usta Zubin Mehta nin yonettigi Moskova Senfoni Orkestrasi benim bir parcayi calacakti ve Maria Faranduri ile birlikte soyleyecektik. Acik soyleyeyim: Konserden cok Gregory Peck ve Sidney Poitier ilgimi cekiyordu. Cunku Ustinov u gormustum ama diger ikisini beyaz perde disinda hicbir yerde gormemistim. Konser gecesi uc sunucunun da fena halde yaslanmis oldugu goruldu. Poitier ayakta zor duruyor Gregory Peck bir pamuk yiginina benziyor Ustinov ise sismanliktan ve yasliliktan neredeyse zor nefes aliyordu. Konsere bizim Paris teki uc buyukelci de katilmislardi. Iste o gunlerde bugun kim oldugunu hatirlamadigim bir Disisleri mensubu bana Gregory Peck in Ermeni oldugunu soyledi. Biraz da uyarir gibiydi. Asil adi Gregor Pekmezciyan! dedi. Once sasirdim ama sonra Daha iyi ya dedim. Firsat duserse sorariz eger bizim oralardansa ne guzel. Ama firsat dusmedi ben de bu soruyu soramadim. Roma Tatili nin unutulmaz oyuncusunun hemsehrimiz olup olmadigini ogrenemedim. Gerci William Saroyani andiran o hurmetli kaslari bu topraklara ait bir seyler cagristirmiyor degildi ama bilinmez ki! Onun yuzu de diger bircok oyuncunun yuzu gibi gencligimize kazinmis bir rolyef gibiydi. Ankara nin filit kokulu sinema salonlarindaki uzak akrabalarimizdan biriydi o da. Aynen Burt Lancaster Kirk Douglas Dean Martin Montgomery Clift Marlon Brando gibi. John Wayne i ve ona benzeyenleri sevmezdim. Bu yuzden onun adini saymiyorum. Kadinlar ise bir baska alemdi. Kirk Douglas in mimar oldugu filmdeki Kim Novak i kim unutabilir? Bu insanlar zaten bir hayaldi simdi iyice hayale donustuler. Gregor Pekmezciyan da Gregoryen toresince ya da baska bir usule gore gomuldu herhalde. Topragi bol olsun. O karmasik yirminci asrin yuzlerinden biriydi.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+