Kardes Turkuler den Feryal Oney 2001 de yaptigimiz soyleside ilk konser verdikleri 1993 yilinin cok tesadufi bir tarih olmadiginin altini cizmisti: Turkiye de kimlik siyaseti nin cokseslilik in ve mozaik kelimesinin cok sik gundeme geldigi bir donemdi demis ve eklemisti: Biz de ayni politik duyarliliga sahip olarak halklarin kardesligi ve baris temalarini muzikle dile getirmek istedik. 90 larin basinda kurulan grubun cekirdek kadrosu 13 kisiden olusuyor. Kardes Turkuler bugune kadar cikan Kardes Turkuler ve Dogu adli albumleri Vizontele filminin muzikleri ve Sivan Perwer in Roj u Heyn albumune katkilari ile hep Anadolu nun cesitliligini ve renkliligini yansittilar. Bunu da dogrudan bir politik soylemle yapmadilar. Topluluktan Diler Ozer in de vurguladigi gibi Kurtce Turkce Rumca Ermenice turkuleri birlikte soylemeleri yan yana getirmeleri Kardes Turkuler yeterince iyi ifade ediyor zaten. Son rotuslari yapiliyor Gecen haziranda Harbiye Acikhava Tiyatrosu nda verdikleri konserden beri Kardes Turkuler in sesi solugu cikmiyordu. Cunku haril haril yeni albumleri uzerinde calisiyorlardi. Topluluktan Diler Ozer Erol Mutlu Feray Oney ve Vedat Yildirim su siralar studyoda albumun son rotuslarini yapiyor. Hazirlik sureci asagi yukari bir yili bulan album buyuk ihtimalle bu ayin sonlarinda Kalan Muzik etiketiyle piyasaya surulecek. Kardes Turkuler 1997 de yayimlanan ve topluluga adini veren ilk albumde Anadolu daki kulturel mozaigi resmetmisti. 1999 tarihli Dogu da ise bir bolgeye odaklandi; Dogu Anadolu nun kulturunu ve muzigini aktarmaya calisti: Yeni albumun cercevesi Dogu dan daha farkli. Kardes Turkuler albumundeki gibi daha genis bir cografyayi kapsiyor. Onceki calismalarimizda el atmadigimiz bolgelerden yer almayan dillerden de sarki soylemeye calistik. Mesela zeybek formunda bir Rum sarkisi var. Trakya dan bir Cingene sarkisi da seslendirdik. Toplam 13 parcanin yer aldigi albumde bunlarin yani sira Orta Anadolu dan Elazig dan parcalarla bir Ermeni halayi da var. Iki de Alevi parcasi yer aliyor. Topluluk albumde dinsel zenginligi de vermeye calismis. Yeni albumun bir diger farki da onceki albumlerle kiyaslandiginda daha deneysel bir calisma olmasi. Buna en iyi ornek de sozlerini Vedat Yildirim la Muhsin Kizilkaya nin birlikte yazdigi Kurtce bir parca olan Siya Saperen (Kanatlarin Golgesi): O parcanin daha kentli bir durusu var. Kardes Turkuler olarak hep dusunuyoruz daha nereye kadar turku seslendirecegiz diye. Kendi bestelerimize agirlik vermemiz gerekiyor. Geleneksel olan ile bagi koparmamamiz ama bir yandan da ona yeni bir seyler eklememiz lazim. Kentli muzik deyince bir kavram karmasasi ortaya cikabiliyor. Onu derken kastetmek istedigimiz canli enstrumanlara eslik eden bazi efektlerin kullanilmasi gibi. Bu turde arayislara giriyoruz.