Azinlik vakiflarinin ardinda arsa ve bina kapatma - Haber Arşivi 2001-2011
23 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ծմակ / Ժամ : Թաղանթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

30 Eylül 2002  

Azinlik vakiflarinin ardinda arsa ve bina kapatma -

Azinlik vakiflarinin ardinda  arsa ve bina kapatma

Avrupa Birligi Uyum Yasalari arasinda yer alan vakiflarla ilgili duzenleme azinlik vakiflarinin mal edinmelerini ongoruyor. Buna iliskin yonetmelik Vakiflardan Sorumlu Devlet Bakanligi tarafindan hazirlandi ve Bakanlar Kurulu na gonderildi. Hukumetin MHP kanadi boyle bir yonetmeligi onaylamayacaklarini acikladi. ANAP ise eger yonetmeligin Bakanlar Kurulu ndan gecirilememesi halinde bakanlik onayi ile yururluge koymayi planliyor. Devlet Bakani Faruk Bal ile Icisleri eski Bakani Sadettin Tantan buromuza gelmislerdi. Vakiflar konusunda konusurken Tantan Bu islerin arkasina cok iyi bakmak lazim diye soze basladi. Ardindan arazi bina kapatma isine dikkat. Bu yonetmeligin cikarilmasinda baska hesaplar var dedi. Bakan Bal da farkli dusunmuyordu. Bu konuda carpici bilgiler ve duyumlarini anlatiyor tapu kayitlarinin incelenmesi halinde onemli belgelere ulasilacagini bu isin arkasinda neler oldugunun gorulecegini vurguluyor. Hesap baska Vakiflar Kanunu nda degisiklik ongoren tasarinin gerekcesinde Avrupa Birligi ne uyum cercevesinde hazirlandigi belirtilmiyordu. Azinlik vakiflarinin mal edinmeleri bugunun degil 1936 yilindan bu yana Turkiye nin gundeminde olmus. Bakan Bal Ancak azinliklarla ilgili kanunun tek basina yasallastirilmasi imkani kalmayinca konuya farkli bir boyut kazandirilmis ve Avrupa Birligi ne uyum yasalari kapsamina dahil edilmek suretiyle parlamentoda kabul edilmistir diyor. Lozan Antlasmasi ile gayrimuslim cemaatlere ait vakiflar 1936 yilinda ellerinde bulunan mal varliklarini bir beyanname ile kanunun yururlugunden 15 yil oncesinden itibaren tasarruf ettikleri gayrimenkulleri devlete bildirmisler. Lozan Antlasmasi ndan hareketle mutekabiliyet esasi da dikkate alinarak faaliyetlerini surdurmusler. Bu vakiflarin vasiyet bagis hibe gibi her ne sekilde olursa olsun 1936 beyannamesinde gosterdiklerinin haricinde bir mal edinmeleri mumkun olmadigi yolunda mahkemelerden karar cikmis. Ne yapilmak isteniyor? Simdi ne yapilmak isteniyor? Devlet Bakani Faruk Bal yapilmak istenilenleri soyle acikliyor: Yasal olarak kurulmasi mumkun olmayan ancak Lozan Antlasmasi ile varliklarini devam ettiren cemaat vakiflarinin hem 1936 yilindan bugune hem de bundan sonra varlik edinmelerine izin vermek sureti ile hukuken ortadan kaldirilmis olan dondurulmus olan ve istisna olarak varligini devam ettiren cemaat vakfina yeniden vakif kurma tasarrufu kazandirilmak isteniyor. Bu surecte tasinmazlarin mulkiyeti soz konusu vakiflara gecmedigine gore tasinmazlarin maliki ya Hazine ya da Vakiflar Genel Mudurlugu olmustur. Ayrica bu kurumlar tarafindan mulkiyeti diger sahislara cesitli sekillerde devredilen tasinmazlar da bulunmaktadir. Dolayisiyla yasanin geriye yurutulmesinden dolayi Hazine veya Vakiflar Genel Mudurlugu nun tasarrufu altindaki tasinmazlarin 66 yil sonra tekrar cemaat vakiflarinin devredilmesi sureci baslayacak. Bu yasanin kabulunde AB ye uyum bahane edilmistir. Oysa Kopenhag siyasi kriterleri ile ilgili olarak azinliklar konusunda AB icinde gelistirilmis bir sistem yoktur. Azinliklar her uye ulkenin kendi sistemi icinde cozulmeye calisilmaktadir. Bu sebeple AB icinde ortak tutum olusturulamamis konu buyuk olcude Avrupa Konseyi ne havale ettirilmistir. Nitekim ulusal programda bu yonde bir ongoru bulunmuyor. Avrupa Konseyi cercevesinde kabul edilen sozlesmelerdeki azinlik haklari ise daha cok azinliklara bireysel hak olarak taninan haklardan olusuyor. Oysa Milletler Cemiyeti sistemi icerisinde Lozan da taninan haklar bugun artik uluslararasi belgelerde terk edilmis bulunan topluluk haklari seklindeki azinlik haklaridir. Yani bu haklarin bugun icin AB bunyesinde yer alan Kopenhag siyasi kriterleri ile bir ilgisi bulunmuyor... Isimdeki (azinlik haklari) benzerlige ragmen nitelik olarak Kopenhag siyasi kriterlerine oldukca farkli bir hak turunu olusturuyor. Bu sebeple Lozan da taninan azinlik haklarinin buradaki seklini de asar nitelikte genisletilmesinin Kopenhag siyasi kriterleriyle ve dolayisiyla AB adayligi ile bir ilgisi bulunmuyor. Ayrica soz konusu 4771 sayili yasa yeni dini ve hayri kurumlar olusturulmasini azinlik vakiflarina birakmakla kalmamis bunun yani sira ayni vakiflarin sosyal egitsel sihhi ve kulturel alanlarda da yeni muesseseler olusturabilmelerine imkan sagliyor. 1936 yilindan itibaren Turkiye nin gundemine getirilen ancak gerceklestirilme imkani bulunmayan bu konu hic ilgisi olmadigi halde AB ye uyum paketi icine alinmak suretiyle 1935 yili Turkiye sinde esitlik ilkesine uygun sekilde butun eski vakiflar icin duzenlemeler yapilirken 2002 yili Turkiye sinde AB ye uyum adi altinda ve demokratiklesmek adina sadece Musluman olmayan Turk vatandasi olan 80 bin kisilik azinlik lehine Lozan Antlasmasi ni asan duzenlemeler ulkedeki Musluman olmayan azinliklar lehine ozel duzenlemelerdir.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+