Sezen Aksu deyip durdugunuz insan tek basina bir sivil toplum orgutu Sezen Aksu yu ve Turkiye Sarkilari ni cuma aksami Acik Hava Tiyatrosu nda nihayet Istanbul da dinledi. Istanbul dan Anadolu ya dogru gidis de tersine mi donuyor dersiniz. Bildiginiz gibi Sarkilar once Efes te (30 Agustos) sonra Aspendos ta (1 eylul) soylendi. Taksim Sinemasi vardi eskiden. Yerli filmler once orada vizyona girer («gosterilir» yerine oyle demek de isin raconuydu) sonra Anadolu yolculuguna cikardi. Cok kopyasi da olmazdi herhalde. Hatirlarim Istanbul icinde bir sinema salonundan digerine motosikletle film bobinleri kosturulur ve buna gore ayarlanmis seanslara yetistirilirdi. Kisasi tek kopya iki sinemada birden kullanilmis olurdu. *** Sezen Aksu yetenek zengini bir sanatci. Basta muzik sesi ve soyleyisiyle besteleriyle sarkici tomurcuklariyla... Sonra siir sarki sozleri yasama uslubu ve insan iliskileriyle... Hepsini saymaya yeltenmektense bu iliskiler uzerinde bir an durmaliyim. Konser boyu gozumu ondan ayirmadim. Bes binden cok seyircinin yaptigi da buydu sanirim. Bu ikilinin birlikte nefes alip verisleri elle dokunulurcasina hissediliyor. Sezen iste bu mucizeyi gerceklestiren «aykiri sahne yaratigi» (Fransizlarin monstre sacré «kutsal yaratik» diye adlandirmaya calistigi sanatci). Seyircisi sesinin titresimlerinde oldugu kadar avucunun da icinde. «Devâsâ» sahnede sayisi yuzun ustunde sanatci var ki bakislari Sezen den bir an ayrilmiyor. Seyirciler gibi. O da her an hepsini goruyor duyuyor eminim teninde hissediyor. Seyirci olarak sizinle iliskisini yasiyorsunuz sahnedeki birliktelik gozden kacabilir. Butun karmasasina ragmen o sahne bir mucize... Buna konser vermek mi denir gerdege girmek mi bilemiyorum. *** Sair dedim ya size yillardir ivirip kivirip da dogru durust ifade edemedigimizi yedi kelimede soyle soyluyor: – Bu konser birlikte sarki soylemek isteginden dogdu. Size isteyip de birlikte sarki soyleyememenin sikintisini anlatayim. Kisa tutarak. Icinde dort yuzden cok yolcusuyla Tarsus adli gemi. ABD nin bes limanina ugrayacak. Yil 1954. Miami de bizi karsilayan halk bir agizdan yerel turkuler soylemis biz karsilik verememisiz. Baltimore a giderken kicustu guvertesinde toplanmis bir grup yolcu birlikte soyleyecek bir sarki bir turku ariyor. Piyanoda Nejat Cendeli var; Sevinc Tevs Ismet Siral ve muzisyen arkadaslari da oradalar. Kumandan Orhan Boran. Bir iki sarki calisacaklar. Koro yolculardan olusuyor. Ama hepsinin bildigi birlikte soylenecek bir sarki bir turlu bulunamayacaktir. Bilmedikleri ortaya cikiyor. Orhan ve Sevinc ofke kupune donmusler Darvas hayretler icinde: – Inanir misin birlikte soyleye soyleye ancak Dag Basini Duman Almis marsini soyleyebildik. Evet Baltimore semalarini Dag Basini Duman Almis marsiyla inlettik ertesi gun. Acik Hava Tiyatrosu nda Sezen in hem de hayli guc sarkilarini onunla birlikte o sustugunda kendi basina soyleyebilen binlerce insani dinlerken biraz da eski gunleri hatirlayarak duygulandim. Inanir misiniz bazi sarkilarda ben de katildim koroya. En cok da binlerce kisi bir agizdan Salavat duasini ederken heyecanlandigimi saklayacak degilim. Ne de olsa!.. *** Izmir de Ege Ordusu Komutani Hursit Tolon Pasa yi elestirmekte acele ettik. Bu sarkilarin bir 30 Agustos gunu soylenmis olmasi sevap hanesine yazilacak mutlu bir rastlanti olarak da degerlendirilebilirdi. Acik Hava konserinde 1. Ordu Komutani Cetin Dogan Pasa nin esi ve kizi dinleyiciler arasindaymis kendisi bir tatbikatta... (Gazetelerimiz bunu da belirtmek ihtiyaci duydu.) Kapida kuyruga girmis bekleyenleri gordum cuma aksami. Hincahinc doldurduklari amfide Turkiye Sarkilari ni dinlediler bir kismini birlikte soylediler. Cikarken yuzleri guluyordu mutluydular. Eminim cunku ben de onlardan biriyim iclerinden Sezen e tesekkur ettiler. Herkes kendince dinlemistir o sarkilari. Biz Gulseren Hanim la yer yer cok heyecanlandik. Ferikoy Surp Vartanans Ermeni Kilisesi Korosu nu ilk ilahiyi Ibranice diger sarkilarini bizim de bildigimiz Yahudi-Ispanyolcasiyla soyleyen Los Pasharos Sefaradis Toplulugu nu Yunanli ana-baba-ogul Oniro lari Enderun Klasik Turk Muzigi Toplulugu nu ve nihayet Diyarbakir Buyuksehir Belediyesi Cocuk Korosu nu dinlerken bircok tanidik sarkiyla yeniden bulustuk. Zaman zaman davul tokmaklari gene kalbimi yerinden oynatircasina vurulsa da ben bu sefer amplifikatorlere icimden beddua etmedim. Cagdas Yasami Destekleme Dernegi nin teklifi benimsenir de Bruksel konseri gerceklesirse zaman zaman seyirciyi bilgilendirecek sahne disi bir sunucu da bulundurulsun derim. Ne nedir anlatilsin ve Sezen in dedikleri yabancilara da aktarilsin diye... Siradan bir konser degil cozum bulmakta zorlandigimiz bir konudur su konustugumuz. Duruma sanatin sahip cikmasi Sezen gibi bir sanatcinin onculuge davranmis olmasi hayra alamettir. Sevgiyle ve akillica degerlendirmek gerekir. Sizin Sezen Aksu deyip durdugunuz insan unutmayin ki tek basina bir sivil toplum orgutu gucundedir. Adini koymakta bir sakinca yok! Hakki Devrim