Heybeliada Ruhban Okulu`nun açılması: `Bu sefer daha kararlı bir süreç içindeyiz, umutluyuz` -
Heybeliada Ruhban Okulu`nun açılması: `Bu sefer daha kararlı bir süreç içindeyiz, umutluyuz`
İstanbul'daki Heybeliada'da yer alan ve yarım asırdan fazladır kapalı olan Ruhban Okulu'nun açılması için çalışmalar yoğunlaştı.
Hem hükümet yetkilileri hem de Patrikhane ve çevresinden gelen mesajlar, iki tarafın da okulu açmak istediğine işaret ediyor.
Yetkililerle görüşen heyette yer alan cemaat temsilcisi Laki Vingas, BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede süreçle ilgili "mutlu ve umutlu olduklarını" belirtiyor.
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un danışmanı, avukat Kezban Hatemi ise okulun açılması yönünde hiçbir hukuki engelin bulunmadığını savunuyor.
Süreçte en kritik konunun ise okulun nasıl bir statüyle açılacağı meselesi olduğu anlaşılıyor.
Heybeliada Ruhban Okulu nedir?
Heybeliada Ruhban Okulu, din adamı yetiştirmek amacıyla, 1844 yılında Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlı olarak, Yüksek Ortodoks Teoloji adıyla açıldı.
Hem Osmanlı İmparatorluğu hem de Türkiye Cumhuriyeti döneminde okul, bağlı metropolitlikler ve kiliselerin din adamı ihtiyacını karşıladı.
Okulun durumu, 1922 ve 1923 yılları arasındaki Lozan Barış görüşmelerinde önemli bir tartışma maddesi oldu.
1971'de özel öğretim kurumlarıyla ilgili yapılan bir yasal düzenlemenin ardından okul kapatıldı.
Kapatıldığında dört yıl lise ve üç yıl teoloji eğitimi veriyordu.
Fotoğraf altı yazısı,Eski Yunanistan başbakanı Aleksis Çipras 2019 yılındaki Türkiye gezisinde, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile okulu ziyaret etmişti.
Doğum yeri Çanakkale'ye bağlı Gökçeada olan Bartholomeos da bu okuldan mezun oldu.
Akıbeti yıllarca tartışılan okul, özellikle 1990'lardan itibaren Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik çabaları sürecinde sık sık gündeme geldi.
BBC Türkçe'ye konuşan Laki Vingas, okulla ilgili kamuoyunda yıllardır süren tartışmalara değinerek, "Burası, Sultan Abdülmecid'in fermanıyla açılmış bir eğitim kurumu. Buranın bir eğitim kurumu olduğunu çoğu zaman unutuyoruz. Bir eğitim kurumu tamamıyla siyasal bir meta haline dönüştürüldü" yorumunu yapıyor.
Vingas, Türkiye'deki 167 Azınlık vakfını temsil eden Cemaat Vakıfları'nın 2009 ve 2017 yılları arasında iki dönem temsilciliğini yapmıştı.
Fotoğraf altı yazısı,Okulun, yıllardır kullanılmayan sınıflarından biri
Okulun açılması nasıl gündeme geldi?
Okulun açılması uzun bir aradan sonra 2024'te tekrar gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Mayıs'a Yunan basınında yer alan bir açıklamasında, "okulun açılması için çalışmalar yaptıklarını" söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 28 Mayıs'ta okulu ziyaret etti.
Tekin, ziyaretin ardından verdiği bir röportajda, "kişisel olarak okulun açılmasını istediğini" söyledi.
Eylül ayında Patrik Bartholomeos, Yunan basınına verdiği demeçte, "Okulumuzun yeniden faaliyete geçmesi eşiğinde bulunduğumuza artık eminiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okulu ziyaret ediyor. Kaynak,MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Fotoğraf altı yazısı,Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 28 Mayıs'ta okulu ziyaret etti.
Bartholomeos, 26 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ziyaret etti.
Görüşmede Heybeliada Ruhban Okulu konusu da ele alındı.
Patrikhane'den yapılan açıklamada, "Bartholomeos'un okulun yeniden açılabilmesine yönelik çalışmalardan dolayı Erdoğan'a teşekkür ettiği, işlemlerin hızlandırılması hususunda da yardım ricasında bulunduğu" aktarıldı.
Ziyarete, Kadıköy Rum Ortodoks Metropoliti Emmanuel Adamakis ve Laki Vingas da katıldı.
Bakan Tekin, 30 Aralık'ta "Onlarla görüşmeleri yaptık. Açılması yönünde bir karar verilirse hangi statüde açılacağına dair bir metin oluşturduk. Bundan sonrası artık siyasi bir mekanizma" açıklamasını yaptı.
Görüşmeler ne durumda?
Okulun açılmasıyla ilgili resmi makamlarla görüşmeleri yürüten heyette yer alan Vingas, görüşmelerin olumlu bir havada gittiğini belirtiyor:
"2010-2011 civarında da okulun tekrar açılmasıyla ilgili bir hareketlenme yaşamıştık fakat sonuçlanmamıştı. Bu sefer ise daha kararlı bir süreç içinde olduğumuzu hissediyoruz. Açıkçası hem mutluyuz hem umutluyuz.
"Çalışılmasını, altyapısının hazırlanmasını ve daha fazla istişarelerde bulunmamızı gerektiren bir yolumuz var ama cesaretlendiren ve iyi niyetle yaklaşan yöneticilerle karşılaşıyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor."
Vingas, okulun açılmasının iki açıdan önemli olduğunu düşünüyor:
"İnşallah güzel bir netice elde ederiz. Hem elli dört yıllık bir haksızlığı gidermiş oluruz hem de Patrik'in arzu ettiği gibi iddialı, çağdaş, günümüzün beklentilerini karşılayan din adamlarının yetişeceği bir eğitim kurumu açılmış olur."
Açılmasını eleştirenler ne diyor?
Okulun açılması konusu Türkiye'de geçmişten bu yana siyasi tartışmalara neden oluyor.
Günümüzde de bazı siyasi kesimler, okulun açılması çabalarını eleştiriyor.
Bu çevrelerin eleştirilerinde, okulun açılmasının "Avrupa Birliği ve ABD'nin bir dayatması olduğu" iddiaları öne çıkıyor.
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ da Ağustos 2024'te yaptığı bir açıklamada, okulun açılması çabalarını eleştirdi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "İstanbul'un ortasında ikinci bir Vatikan kurulması sürecini başlatmış oluyor" dedi.
Fotoğraf altı yazısı,Okulun içinde kapsamlı bir kütüphane de bulunuyor.
Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Cihat Yaycı da okulun açılmasını sık sık eleştirerek "tamamen özerk statü kazanma çabaları bunlar" diyor.
Eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili, Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Metiner ise Kasım 2024'te paylaştığı bir sosyal medya mesajında, "Yunanistan'daki Müslüman Türk kardeşlerimizin Lozan'da kabul edilen hak ve özgürlükleri aynısıyla sağlanmadığı sürece Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması yanlış olur" demişti.
Nasıl bir statüyle açılabilir?
Eğer okul açılacaksa nasıl bir statüyle açılabileceği konusu da yıllardır tartışılıyor.
Konuyla ilgili BBC Türkçe'nin görüştüğü avukat Kezban Hatemi, gönderdiği yazılı açıklamada, öncelikle okulun açılması önünde hiçbir hukuki engelin olmadığını savunuyor.
Ruhban okulunun 1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun bazı maddelerinin 1971'de iptal edilmesinin ardından kapatıldığını belirten Hatemi, bununla birlikte okulun bu kanuna göre kurulmuş olmadığını, 1844 yılında bir azınlık meslek okulu olarak açıldığını, bu yüzden kapatılmasının dayanaksız olduğunu belirtiyor.
Hatemi, açıklamasında "Ruhban Okulu'nun 1971 yılına kadar faaliyet gösterdiği statü ve sistemin bugünkü sistem ile uyumu açısından bariz farklılıklar gösterdiği için bakanlıkla yapılan görüşmelerde teoloji eğitiminin statüsü açısından henüz mutabakata varılamadığını" aktarıyor.
Avukat Hatemi'ye göre müzakerelerde tartışılan farklı seçenekler arasında "eski okulun açılması, yeniden müracaat, teoloji meslek yüksekokulu ve bir üniversite yapılanması" bulunuyor.
"Rum Patrikhanesinin bu konudaki temel isteği 1971'de kapatılmış olan Ruhban Okulu'nun eski statüsü ile aynen açılmasıdır" diyen Hatemi ekliyor:
"Bundan kastedilen statü Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 'özel okul' statüsüdür. Okulun yönetimi Rum Patrikhanesi'nde, denetimi Milli Eğitim Bakanlığı'ndadır."
Fotoğraf altı yazısı,Okulun yıllardır kullanılmayan yurt bölümündeki bir oda
Laki Vingas ise statüyle ilgili, "Muhtemelen tabii ki bir ortaokul veya lise statüsünün dışında bir kurum olacak. Bizim heyetimizin de bu konuda çalışması lazım" diyor.
Vingas, okulun küresel çapta bir ihtiyaç olduğunu savunuyor:
"Hem bizim coğrafyamızda hem de çok uzağında mesuliyetleri var. Mesela Alaska'dan Santiago'ya kadarki bölgede birçok kilise, birçok metropolit var. Kalküta'da bir kilise Patrikhanemize manevi olarak bağlıyken, aynı zamanda Seul Üniversitesi'nde de buraya manevi olarak bağlı bir kilise organizasyonu var."
Okul binası şu anda ne durumda?
Peki yıllardır kapalı olan okulun fiziki şartları ne durumda?
Vingas, okulun Aya Triada Tepe Manastırı Vakfı'na ait olduğunu hatırlatıyor.
"Tesadüfen geçen yıl, okulu depreme karşı güçlendirmek amacıyla ciddi bir restorasyon çalışması başladığını" aktarıyor.
Vingas, "Bina 2026'da hazır olacak. İnşallah o zamana kadar da istişareler tamamlanır" diyor.
"Bu yalnızca bir okulu tekrar açma mücadelesi değil bir haksızlığı hakkaniyet çerçevesinde giderme meselesi" diye ekliyor.
Bu haber bbc kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (bbc) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(bbc). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com