Amerikan dergisi Washington Examiner, "Ermenistan ve Azerbaycan arasında istikrarlı bir barışın bedeli etnik temizlik olamaz" başlıklı bir makale yayınladı. Makalede, SSCB lideri Joseph Stalin tarafından Azerbaycan'a devredilen eski Ermeni eyaleti Dağlık Karabağ'ın büyük tarihi öneme sahip olduğu vurgulanıyor, çünkü "demokratik hareketin doğum yeridir".

Makale yazarı, siyasi analist Michael Rubin, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü başlatan demokratik hareketin Dağlık Karabağ'ın başkenti Stepanakert'ten başladığını hatırlatıyor.

Yazar makalesinde şu ifadelere yer verdi:

"Sovyetler Birliği çöktüğünde, bölgenin Ermeni sakinleri anayasal özerklik haklarını önce arabuluculuk yoluyla, ardından bir referandumla savundular. Azerbaycan, bu bölgesel özerkliği reddetti ve bunu kaba kuvvetle ezmeye çalıştı, ancak nafile. Azerbaycan ordusu geri püskürtüldü ve Dağlık Karabağ, en azından 2018'e kadar, demokrasinin olmadığı veya istikrarsız olduğu bir bölgede neredeyse otuz yıl gerçek parlamenter demokrasinin keyfini çıkardı. Dağlık Karabağ'ın özerk yönetimi, Azerbaycanlı askerlerin 19 Eylül 2023'te bölgeye girmesiyle sona erdi ve dünyanın en eski Hristiyan topluluklarından biri yok edildi․"

Ayrıca yazar, ABD Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu vekil dışişleri bakan yardımcısı Yuri Kim'in senatörlere "Amerika Birleşik Devletleri, Dağlık Karabağ'da Ermenilere yönelik herhangi bir etnik temizlik girişimine tolerans göstermeyecektir" güvencesini verdikten sadece dört gün sonra Azerbaycan'ın işgalinin gerçekleştiğini vurguladı.