​Vakıf Başkanı Hurigil: “Bir Yıl Oldu mu Gerçekten?” - Gündem
26 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Նպատ / Ժամ : Լուսափայլ

Gündem :

12 Şubat 2024  

​Vakıf Başkanı Hurigil: “Bir Yıl Oldu mu Gerçekten?” -

​Vakıf Başkanı Hurigil: “Bir Yıl Oldu mu Gerçekten?” ​Vakıf Başkanı Hurigil: “Bir Yıl Oldu mu Gerçekten?”

Antakya ve Tüm Doğu Ortodoksları Patriği 10. Yuhanna’nın bereketi ile deprem bölgesine gelen Yardımcı Episkopos Arsenyos Dahdal’ın önderliğinde Antakya Azizler Petrus ve Pavlus Rum Ortodoks Kilisesi’nin enkazı üzerinde, depremde hayatlarını kaybeden cemaat üyeleri adına “Anma Ayini” gerçekleştirildi.

Mumların yakıldığı, duaların edildiği ayin sonrasında Episkopos Arsenyos, Antakya Asri Mezarlığında depremde vefat eden cemaat üyelerinin ruhlarının ebedi hayatta istirahat etmesi için dualar etti ve aileleri ile taziye kabul etti.

Vefat edenlerin aileleri ve yakınları gerçekleştirilen törenlerde büyük bir hüzün yaşarken, Episkopos Arsenyos Dahdal, yaşanan acının tarifi olmadığını ve her zaman için bu bölgenin yanında olacaklarını belirtti.

“Tarih İdik, Tarih Olduk”

6 Şubat kıyametinin yıldönümünde bir yazı kaleme alan Antakya Azizler Petrus ve Pavlus Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Fadi Hurigil, ‘Tarih idik! Tarih olduk!’ başlığıyla hüzün dolu duygularını yazılara döktü. “Bir deprem oldu, sanki kıyameti gözlerimizle gördük” diyen Başkan Hurigil, yazısında şu ifadelere yer verdi;

“Bir deprem oldu gidenler canından, kalanlar ise maneviyatlarından oldu. Aslında o gün hepimiz ölmüştük, biz yaşayanlar o anda fark edememiştik. Ama bazılarımızı gömdüler. Bazılarımız da yaşayan bir ölü gibiydik. Bir mezarlık düşünün ölüm tarihleri aynı olan binlerce on binlerce kişi.

15 günlük ara tatilin son günüydü. Ödevini bitirip, okul çantasını, kıyafetlerini hazırlayıp uyuyan, geleceğe ait umutları olan kaç öğrenci o sabaha uyanamadı. Ya da sabah işine gitmek için umutla uyuyan canlar. Bilmediler ki yattıkları son uyku sonsuzluğun ilk uykusuymuş.

Her şey 1,5 dakikada yerle bir oldu. Şehrin üzerine kara bulutlar çökmüştü. O sabah bir türlü o gökyüzü aydınlanmadı. Belki de aydınlanmak istemedi.

Bir Yıl Boyunca Her Gün O Anı Yaşadık

Bir yıl oldu mu gerçekten! Oysa dün gibi değil mi? Çünkü bir yıl boyunca her gün o anı yaşadık. Yaşanan her artçı depremde, elektriklerin kesildiği her anda, sağanak yağmurlarda hep o anı anımsadık.

Canlarımızın hiçbiri bu ölüme layık değildi. Belki de yaradan bu fani dünyanın onlara layık olmadığını düşündü. Ve onları yanına aldı.

Bu depremin adına her ne kadar Kahramanmaraş depremi denilse de aslında bu depremin adı büyük Antakya, büyük Hatay depremidir. Buradan Devlet büyüklerimize ve tüm siyasilere seslenmek istiyorum. Hatay’ın özel afet bölgesi ilan edilmesi için daha neyi bekliyoruz. İnsanımızın bir yıldan beri çektiği sıkıntılar yetmedi mi?

Hatay İnsanı Doğduğu Yere Dönmek İstiyor

Hatay insanı Antakya insanı artık kendi toprağına dönmek istiyor. Doğduğu yere, nefes aldığı yere anılarının yaşandığı yere dönmek istiyor. Umutlarımız kırık da olsa, şüphesiz yürüdüğümüz bu yol uzun ve meşakkatli bir yol. Ancak sendelesek de yorulsak da ayağa kalkıp yeniden yürümeye devam edeceğiz. İçimizdeki sevgi ve ümit ile Kilisemizi ve kadim şehrimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Allah bizlere bu acıyı unutturmasın ve daha büyük bir acı vermesin.”





Bu haber sat7 kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (sat7) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(sat7). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+