Dink Cinayeti davasında yeni duruşma -
Dink Cinayeti davasında yeni duruşma
Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası'nın bazı sanıklarına yeniden dava açılmıştı. Davanın ikinci duruşması 20 Eylül Çarşamba günü yapıldı.
Hrant Dink cinayeti sanıklarından 5’i polis 11 kişi hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “örgüt adına suç işleme” suçlamalarıyla açılan yeni davanın ikinci duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıkların tümü SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Duruşmaya Hrant Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, Hülya Deveci ve Emel Ataktürk katıldı.
Duruşmada ilk olarak Ramazan Akyürek ifade verdi. Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek “Cinayet tarihine kadar bilgileri gizleyen, görev raporlarını ihmal eden, operasyonu engelleyen Trabzon Jandarma Komutanlığıdır. Onca tehdide rağmen Dink’i korumak için önlem anlamayan, cinayet sonrası sahte tahkikat raporu düzenleyen ise İstanbul Emniyet Müdürlüğüdür” dedi.
Akyürek, “Buna rağmen görevini yapmayanlara değil benim aleyhime karar verilmiştir. Bu haksız hukuksuz karar şimdi de darbe suçuna gerekçe yapılmaya çalışılıyor. Ben hiç kimsenin ölümüne sebep olmadım, kanunsuz emir vermedim. Bu iddiaları destekleyen hiçbir delil yoktur. İstihbarat Daire Başkanı olduğum dönemde Ermeni vatandaşlarla ilgili önlem alınması için 81 ile resmi yazı yazılmıştır. Cinayetin işlenmesini bekleyen İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, yardımcısı Bülent Köksal ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’tır” dedi.
Akyürek “Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Bülent Köksal bu davada hiç sanık olmadı. İstanbul Emniyetinin ihmali davranışları ortadadır. Görevlerini ihmal etmeselerdi Dink hayatta olabilirdi. Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, cinayetle ilgili raporu cinayetten hemen sonra elde edilmiş gibi oluşturmuştur. Şu an Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz evinde, Metin Yıldız görevde, ben de hapisteyim” dedi.
Akyürek ifadesine devam ederken mahkeme başkanı, yönelttiği suçlamaların bu davanın konusu olmadığını, onlarla ilgili yargılamanın devam ettiğini söyleyerek Akyürek’i savunmasını toparlaması için uyardı. Akyürek kendisine yönelik iddiaları reddederek, bu cinayette kastı, ihmali ayan beyan ortada olan insanların şu anda evinde, işinde olduğunu söyleyerek kendisinin beraatine karar verilmesini istedi.
Ek dava sanıklarından Ahmet İskender savunmasında “İddianamede benim FETÖ ile bir bağlantım tespit edilmemiş, bu davaya nasıl girdim onu da bilemiyorum. Ben Yasin Hayal’in çocukluk ve mahalle arkadaşıyım. Tek ilişkim budur” dedi.
Sanıklardan Adem Sağlam ise “15 Temmuz’dan sonra açığa alındım. Bu davadan toplam 41 aydır tutukluyum. Kaçma şüphem yok, delil karartma durumum yok. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum” dedi.
Erhan Tuncel ise “Ben savunmamı tamamlayamadım. Hürriyetim kısıtlanıyor. 3 sayfa dilekçemi okumak istiyorum” dedi. Mahkeme başkanı dilekçesini yazılı yollamasını talep etti. Tuncel, azmettirici Yasin Hayal'in kendisinden az ceza aldığını belirterek "Bu bir kurgu mu? Yoksa Yasin'i cezaevinden çıkarıp eylem mi yaptıracaklar" diye sordu.
Mahkeme heyeti savunmalara önümüzdeki celse devam edilmesine, Adem Sağlam’ın adli kontrol ile tahliyesine karar verildi. Önümüzdeki duruşma 6 Aralık’ta saat 10.00’da yapılacak.
Bu haber agos kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com