Samandağ Vakıflıköy'deki Paskalya kutlamasında cemaat önderleri, “Bu Paskalya yıkıntılardan yeniden ayağa kalkışımızın nişanesi olsun” dedi.

Samandağ Vakıflıköy'deki Ermeniler, Paskalya bayramını kutadı. Ortodoks ve Ermeni cemaatlerin başkanları, “Bu Paskalya yıkıntılardan yeniden ayağa kalkışımızın nişanesi olsun” dedi.

Ermeni köyü olan Vakıflı’da Kilisenin ayin yapılamaz halde olması nedeniyle başka bir salonda Paskalya bayramı kutlandı. Yaşanan depremler nedeniyle buruk kutlanan Paskalya’da rengarenk yumurtalar tokuşturulurken, “dirilişi” sembolize etmesi dolayısıyla da “yeniden ayağa kalkabilme” umudunun mesajı verildi.

“UMUTLUYUZ”
Ayin sonrası konuştuğumuz Hatay Ermeni Kiliseleri din görevlisi aynı zamanda tüm Anadolu Ermeni cemaatleri gözetmeni Papaz Avedis Tabaşyan, “Bizler için bu sene çok farklı bayram oldu, coşkulu diyemeyeceğiz. Çok buruk geçiyor. Bugün bu dirilişin başka bir anlamı oldu. Biz 2 ay önce yıkıldık; yere düştük, harap olduk. Ama yüce Tanrı bizi ayağa kaldıracak güçte. Sadece bizler değil tüm 11 ilde yaşanan depremzedeler için de bir daha yaşanmasın” dedi.

Vakıflıköyün 100 yıllık bir kilisesinin ilk defa böyle bir şeyle sarsıldığını ve kilisenin başucunda yeni yapılan binada ayinini gerçekleştirdiklerini belirten Tabaşyan, “Bir kilise dokusu yoktu, bizler için çok zor oldu. İnsanoğu toprak altına girene kadar diri kalmalı. Umut düş kırıklığı uğratmaz. Umutluyuz” dedi.

DAYANIŞMA VURGUSU
Vakıf köyü Ermeni Ortodoks Cemaati Başkanı Cem Çapar ise “Paskalya bizim için dirilişi sembolize eder. Bu da bizim yıkıntılardan tekrar ayağa kalkışımızın nişanesi olsun istiyoruz. Bu yıkıntılardan bu şekilde ayağa kalkmak istiyoruz yeniden. İlgi de yoğundu. Çünkü 6 şubattan bu yana ayin yapılmıyordu ve insanların bayramlaşmaya, kucaklaşmaya ihtiyacı vardı” diye konuştu.

Depremzedeler arasında bir ayrım yapılması gerektiğinin altını çizen Çapar, “Bir ikinci şey de 85 milyonun yüreğini yanımızda hissettik; gerek yardımlarla gerek manen. Bu sayede 6 şubat sabahı Hatay için soğuk bir gündü, paramızla ekmek alacak fırın yoktu, erzak alacak market yoktu. Fakat biz ne üşüdük ne de acıktık o insanlar sayesinde” dedi.