İkinci Meclis binasının bakım ve onarımında 92 yıldır aynı ailenin ustalığı var -
İkinci Meclis binasının bakım ve onarımında 92 yıldır aynı ailenin ustalığı var
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920’de açılmasından sonra 15 Ekim 1924'e kadar hizmet veren Ulus'taki Birinci Meclis binası yetersiz kalınca 1923'te mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası için tasarlanan ve yapımına başlanan bina devreye alındı.
Aynı semtte Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 18 Ekim 1924'te kullanılmaya başlanan İkinci Meclis binası 1960'a kadar 36 yıl boyunca milli egemenliğin merkezi oldu.
Bu süre içinde binanın tadilat işlerinde Ermeni asıllı Boyacıoğlu ailesi de yer aldı. Andiryas Boyacıoğlu, 1931'de binanın alçı ve altın revak tadilatını yaptı. Boyacıoğlu'nun oğlu Karabet ise yaklaşık 30 yıl sonra babasından öğrendiği işçiliği aynı binadaki ustalığıyla sürdürdü.
Merkezi Antlaşma Teşkilatı'nın (CENTO) kullanımına tahsis edildiği 1960'tan itibaren İkinci Meclis binasının tadilat ve ahşap işlerini yapan Karabet Boyacıoğlu, 1981'de Cumhuriyet Müzesi'ne dönüştürüldüğü dönemden bu yana binadaki işlemleri yürüten ekiplerin parçası oldu.
"Görev kabul ediyorsunuz her şeyden önce"
Karabet Boyacıoğlu, Cumhuriyet tarihine tanıklık eden ailesinin zanaatkarlık dönemine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
El sanatlarıyla 10 yaşındayken tanıştığını belirten 84 yaşındaki Boyacıoğlu, babasının Cumhuriyet'in kuruluşuna tanıklık ettiği binada aynı görevi yapmaktan duyduğu gururu şöyle anlattı:
"Bu herkese düşen bir görev vardır. Kiminin kalemi kuvvetlidir, kiminin araştırması kuvvetlidir, kiminin ne bileyim resmi kuvvetlidir. Herkes kendi dalında kendine verilen görevi yapmakta gurur duyar. Bu bir görev aynı zamanda, iş kolundan ziyade vazife edinmek lazım. Askerlik gibi, vergi mükellefi olmak gibi. Tabii bunu yaparken de insan gururlanıyor. Benim de bu çorbada bir tuzum var diye veyahut yapıda bir tuğlam var diye. Öyle gururlanıyor."
Babası, Cumhuriyet'in genç binalarında görev aldı
Karabet Boyacıoğlu, çiftçi bir ailenin çocuğu olan babası Andiryas Boyacıoğlu'nun Cumhuriyet’in ilk yıllarında Anadolu’ya gelen yabancı ustaların yanında el sanatlarına ilgi duymaya başladığını söyledi.
Boyacıoğlu, İkinci Meclis başta olmak üzere genç Cumhuriyet’in yeni binalarının yapımında görev alan babasının İkinci Meclis'teki ustalığını şöyle anlattı:
"Burada bakım onarımla ilgili hizmet vermiş. Mesela boya, yaldızların tazelenmesi, bazı yerler kumaş kaplıdır, bez kaplıdır ve onun üstüne belli malzemeler kullanılarak zemin elde edilmiştir. Sonra da üzeri boya yapılmıştır. Daha ziyade dış koridor ve kulis kısımlarında. Onlar tamamen zemin üzerinde kartonpiyerler var Türk motiflerinden oluşan. Bazı çıta çerçeveler var. Sonra da üzeri boya yapılıp yaldız yapılmış. Bu işlerde hizmet vermiş. Buranın kadrolu elemanı değil de dışarıdan çağırılarak bir ekip kurulup bu bakım onarım ne ihtiyaç varsa onlarda çalışmış."
"Bu bir bayrağı teslim almak gibi, bir müddet siz taşıyacaksınız"
Karabet Boyacıoğlu, babadan oğula geçen, aynı binadaki ustalığı, atletizm yarışmalarından örnek vererek anlattı.
Boyacıoğlu "Görev kabul ediyorsunuz her şeyden önce. Burada bir tarih yatıyor, Cumhuriyet yatıyor. Kim bilir ne karalar alındı? Bu, atletizmde bir bayrağı teslim almak gibi bir şey. Bir müddet siz de o bayrağı taşıyacaksınız. Ondan sonra bir sonraki yarışçıya teslim edeceksiniz. Onun gibi bir duygu." ifadelerini kullandı.
Teknolojik gelişmeler, yapım tekniğinde ilerlemeler ve yeni tip malzemelerin devreye girdiğini belirten Boyacıoğlu, "Ama orada yapma arzusu, gönül var mı? O çok önemli." dedi.
Bu haber a.a. kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (a.a.) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(a.a.). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com