​İsveç`te bir kitap yakıldıysa, zamanda Türkiye`de binlerce kitap yakıldı, binlerce kilise yıkıldı - Gündem
26 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Նպատ / Ժամ : Ճառագայթեալ

Gündem :

14 Şubat 2023  

​İsveç`te bir kitap yakıldıysa, zamanda Türkiye`de binlerce kitap yakıldı, binlerce kilise yıkıldı -

​İsveç`te bir kitap yakıldıysa, zamanda Türkiye`de binlerce kitap yakıldı, binlerce kilise yıkıldı ​İsveç`te bir kitap yakıldıysa, zamanda Türkiye`de binlerce kitap yakıldı, binlerce kilise yıkıldı

İsveç’te 21 Ocak’ta aşırı sağcı Rasmus Paludan’ın Kuran yakmasına izin verilmesi Türkiye’de tepkilere yol açmıştı. Paludan, İsveç’ten sonra 27 Ocak’ta da Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da Kuran yakarken, Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

Batı ülkelerinde yaşanan bu olaylara Müslüman ülkeler ilk kez bu kadar sert tepki gösteriyor. Elbette Kuran'ı yakmak iyi bir şey değil. Ama Batı ülkeler bazı ülkelerin kendi iç politikasına bu şekilde müdahale etmesine izin vermemeli.

Bu olayı eleştiren ülkelerin çoğu demokratik değil. Bu ülkelerde yabancılar veya diğer dinlere mensup olanlar çok az hakka sahiptir. Örneğin bazı ülkelerde uzun süre yaşamalarına rağmen büyük zorluklarla mal-mülk edinebiliyorlar, Müslüman olmadıkları için o ülkenin vatandaşı olamıyorlar. Batı ülkeleri için insan hakları ve özgürlükler gerçekten önemliyse, bu ülkelerin kendilerini eleştirmesine nasıl izin veriyorlar?

Bu olay İsveç'in iç politikasının bir parçası ve eğer İsveç gerçekten bağımsız ve güçlü bir ülkeyse bu şekilde eleştirilmesine izin vermemeli. Eleştirirlerse eğer, yeterli bir yanıt almaları gerekiyor.

Türkiye soykırım yapmış bir ülkedir ve bir kitap yaktığı için diğer ülkelerin bu şekilde eleştirme hakkı kesinlikle yoktur. Bence, Türkiye'ye soykırımı sürekli hatırlatmak gerekiyor. İsveç'te bir kitap yakıldıysa, zamanda Türkiye'de binlerce kitap yakıldı, binlerce kilise yıkıldı. Ve bu sadece geçmişte olmadı. Türkiye şu anda bile bu politikayı sürdürüyor.

İsveç'te hiç Müslüman nüfusu yoktu. Şimdi İsveç'te yaşayan Müslümanlar sözde 'mültecilerdir' ve İsveç'ten memnun değillerse İsveç'ten gidebiliyorlar. Aslında, onlara sığınma hakkı verdiği için İsveç'e teşekkür etmeliler. Ama her şey tam tersi. Son yıllarda, çok Müslüman ülkeden Avrupa'ya göç dalgası/mülteci akını nedeniyle, soygun, tecavüz ve cinayet vakaları artış gösterdi. Tabii, Avrupa sözde ‘insan hakları savunucusu’ olduğu için suçlularn milleti, dini, ırkı hakkında bilgi vermiyor. Ama istatistiklere baktığımızda bu suçların sayısı arttığında bunların Avrupa'ya toplu göçe denk geldiğini görüyoruz.

Avrupa ülkeleri zaman zaman bu veriler hakkında konuşmalı (bu vakaları aydınlatmalı). Kitap yakma olayları kınayan ülkelerde aslında neler olup bitenler hakkında daha fazla konuşulmalı. Eğer onlar sadece bu olayı böyle kullanabiliyorlarsa, bizde binlerce benzer olaylar var.

Avrupa ülkeleri, Müslüman ülkelere ve özellikle Türkiye’ye benzer adımlarla yanıt vermeli yoksa daha ciddi sorunlar olacak.

Bazı Avrupalılar da bunun tehlikeli olduğunu anlıyor. Müslümanlar Avrupa yasaları uygulamaktan kaçınmaya çalıştığı için Avrupa toplumunun bir parçası olamıyorlar ve olmazlar. Örneğin, iki yıl önce birkaç Fransız general, Fransa Cumhurbaşkanını iç savaş konusunda uyardı. Çünkü onlara göre Fransız polisi artık durumu tamamen kontrol edemiyor. Artık Fransız polisinin bile giremediği mahalleler var. Eğer acil adımlar atılmazsa, durum daha kötü olacak.





Bu haber ermenihaber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (ermenihaber) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(ermenihaber). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+