7. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bölgedeki Arap nüfusun artması üzerine Bizans imparatorları Er menilerin Sivas’a yerleşmeleri yönünde teşvik etmişlerdir. Kral Senekerim de Anadolu'ya ilk Selçuklu akınının yapıldığı 1016 yılında memleketi Vaspuragan eyaletini Bizans İmparatoru 2. Basil'e bir başka şehirle takas etmeyi önerir.
Türk akıncılar Orta Asya'dan Batı'ya doğru göçe başlayınca Ermeniler buna karşı koyamamış, Kral Senekerim de Bizans İmparatoru 2. Basil'e başvurarak Vaspuragan eyaletini daha güvenilir bir yerde bulunan Sivas ile 1021'de takas etmiştir.
11. Yüzyılda Vaspuragan Kralı Senekerim'in topraklarını Bizans İmparatorluğu'na bırakmak zorunda kalmasının ardından Sivas ve çevresine on binlerce Ermeni'nin göç etmesiyle bölgedeki Ermeni nüfusu daha da büyümüş 13. Yüz yılda askeri, ticari ve idari bir merkez haline gelen ve kısa bir süre Osmanlı egemenliği altında kalan Sivas 1400 yılında Timur tarafından yağmalanarak büyük zarar görmüş, sonrasında tekrar Osmanlı Devleti'nin kontrolüne girmiş ve 15. Yüzyılın ortalarına kadar önemli bir sancak merkezi olma özelliğini korumuştur.
Sivas, Akdeniz limanlarını İran Körfezi'ne bağlayan yol üzerinde yer alan özel konumu nedeniyle uzun yıllar tüccarların gözde duraklarından biri olmuş ve çeşitli coğrafyalardan gelen kervanlara ev sahipliği yapmıştır.
16. yüzyıl sonlarında Celali İsyanlarıyla Sivas'ın da içinde bulunduğu bölgede ciddi bir yıkım yaşanmış, bu isyanların önlenmesi için pek çok reform yapılmış, merkezi devlet yapılanmasını güçlendirmek amacıyla 19. Yüzyılın ortalarında başlatılan reform çalışmalarıyla gayrimüslim nüfus yerel yönetimlere katılmak kendi nizamnamesi çerçevesinde eğitim, kültür ve sanat faaliyetlerini düzenlemek gibi daha ön ce sahip olmadığı bir takım haklara kavuşmuş, bu reformlar diğer yandan Müslüman nüfus ile gayri müslim tebaa arasında yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
1908 yılında anayasal düzenin yeniden ilan edilmesinin ardından Sivas'ı Meclis-i Mebusan'da temsil e den beş mebustan biri ilk dönemde Dr. Nazaret Dağavaryan sonraki dönemdeyse Dr. Garabet Paşa yan olmuş, iki mebus da 24 Nisan 1915'te tutuklanmış ve tehcir yolunda öldürülmüşlerdir.
Sivas’la ilgili nüfus verilerine baktığımız zaman 1485 yılı Tahrir Defterine göre nüfus verileri şöyled
Görüldüğü gibi Sivas’ın merkezinde yaşayan Müslüman nefer 856’yken, gayrimüslim nefer 538’dir.[3] Gayrimüslim nüfusun sancakta önemli oranı vardır. Tahrir defterinde Kal’a Ardı mahallesindeki nüfus Gayrimüslim nüfus isimlendirilmiştir:
“[s.409] Mahalle-i KAL’A ARDI
Eküs Kızıl Kuşlu; Asvadad dâmâd-ı Egüs; Aslan birâder-i o; Kirekör birâder-i o; Asvadavir Yahya; Asvasor veled-i Asvadavir; Şahmir veled-i Emir; Erkir veled-i Donalde; Şeker Bayos veled-i Ervon; Egüb Şah Bosih; Hatun; Dosti veled-i o; Ögüb Bosih; Emend Erzin cani; Boros birâder-i o; Bogos Garib; Ohanis veled-i Asyatos; Avdik birâder-i o; Serkes Mıgırdıc; Körtik Mıgırdıc; Tutan Şeker; Ak Keşiş Bosih; Aranik veled-i o; Kirekör Halnik; Sinan veled-i o; Emnik Hayyat; Serkes veled-i o; Arabşah veled-i Avdadenk; Kirekös ve led-i Mahadar; Vartaris veled-i Akşehri; Kirtakos Sinan; Serkes veled-i o; Boris veled-i Bohmaros; İvad birâder-i Keşiş; Bosnik Kara mani; Tanrıvermiş veled-i o; Arad birâder-i o; Marderne veled-i Mardı ros; İskender Hayyat; Egüb Sasi; Serkis Cüllah; Bırastik dâmâd-ı Eskici; Serkis Garib; Ava nes birâder-i o; Avnik Eskici; Mardıros veled-i Kostandil; Egüb birâder-i o; Simavon Eskici; Endin Yolcu; Edensa Vartarin; Melik Hayyat; Sekünmüş Garib; Baronvard birâdereş; Bogos birâder-i o; Serkes Balanbokul; Mikail birâder-i o; Dev letsav veled-i Melikşah; Serkös veled-i Sivaron; Mavnik birâder-i o; Kirtakosil veled-i o; Simavon veled-i Egüb; Kirkör birâder-i o; Şah Emir Cüllah; Toros veled-i o Bayos birâder-i o; Todos Kemahi; Saru Değirmenci; Asar veled-i Bedros; Martarun veled-i Beryor; Kirkör Kemahi; Marabend veled-i Bohmenk; Vartan Kemahi; Kirkor Erzincani; Ohanes veled-i Tevakil; Hosar veled-i o; Murad veled-i Kema hi; Arslan veled-i o.
Nefer 77…”
Sezgin Zabun’un“1833 Osmanlı Arşiv Kayıtlarına Göre Sivas Gayrimüslim Nüfus Defteri” başlıklı çalış masında[Sivas’ın merkezinde yaşayan Gayrimüslimlere dair bilgiler bulunmaktadır. Çalışmada diğer mahallelerin yanısıra Kale Ardı mahallesinde yaşayan Gayrimüslim nüfusa dair bilgiler paylaşır.
Sezgin Zabun’un eserinde yer alan Kale Ardı mahallesinde yaşayan Gayrimüslim nüfüsun Nüfus Def terine değinmeden önce Nüfus Defterinde yer alan “Ala, Evsat, Edna” kateğorilerinde Gayrimüslimle re yer verilir.
[Resim2-15]
Görüldüğü gibi Sivas’ın merkezinde yer alan mahallelerde gerek 1485 yılında ve gerekse de 1833 yılın da önemli Gayrimüslim nüfus bulunmaktadır.
1914 nüfus verilerine gelince;
Sivas’ın toplam merkez nüfusu 81. 623 kişi, Müslümanlar 54. 818 kişi, Ermeniler 23. 812 kişi, Ermeni Katolikler 1.830 kişi, Rumlar 728 kişi, Protestanlar ise 434 kişidir.
Soykırımdan sonra bu zenginlikten Sivas’ta Ermenice konuşan 4122 kişi kalmış. Bunlar 1929 da 300 hanelik yardıma ihtiyaç duyan bir nüfusa indirgenmiştir.
Katolikler.830 Rumlar: 728
1895 yılından itibaren başlayan sistemli katliamlardan itibaren Ermeni nüfus erimeye başlamış 1915’te doruğa ulaşmıştır. Günümüzde artık Sivas’ın merkezinde yer alan mahallelerde Gayrimüslimler ve Ermeniler kalmamıştır.
Başkanlık Cumhuriyet Arşivi’nde yer alan belgeye göre Minas Dülger ve arkadaşlarının yardım talebi ile ilgili dilekçeleri CHP Genel Sekreteri Cevat Dursunoğlu tarafından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nihat Erim’e sunulmuştur.
Dilekçe de Sivas’ın merkezinde yaşayan Ermenilerin uzun zamanlardan beri mabetsiz ve parasızlıkları dolayısıyla bir takım zorluklara uğradıkları ve doğumlarının vaftiz muamelesi görmediği ve mabetleri olmadığından dini geleneklerinin uygulanmadığı ve bundan dolayı da dini ve ahlaki durumlarında bocalama ve karışıklık yaşadıkları ifade edilmiştir.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nihat Erim’in bu dilekçeye yanıt verip vermediği ve bu dilekçe den sonra neler yaşandığı hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamadı.
Söz konusu belgede yer alan bilgiye göre Sivas il merkezinde meskun ve elyevm 300 hane ve nüfus itibariyle de 1500 nüfusu mütecaviz olup azınlıkta bulunan Ermeni yurttaşları namına aşağıda açıklanan maruzatlarının karini tasvip buyurulduğu takdirde masum bulunan azınlıklar lehine icabında idarei kalem ve yardım edilmesi rica edilmiştir.
Sivas’ın müteaddit kazalarında mevcut ve hane miktarı bir çok yüzlere baliğ olan gayrı müslimler hariç olmak üzere Sivas’ın merkezinde halen mevcut 300 haneyi tecavüz eden Ermenilerin uzun zamanlar dan beri mabetsiz ve parasızlığı dolayısıyla bir takım müşkilata uğradıkları ve doğumlarının vaftiz muamelesi görmediği ve mabetleri olmadığından teamülü kadimleri uygulanmadığı ve bu itibarla dini ve ahlaki durumlarından teşevvüş husule geldiği hakkında Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, İçişleri Bakanlığına ve Dışişleri Bakanlıklarının katlarına 22. 08. 1949 tarihinde bu dilekçe marelarz Sivas içerisinde mevcut Büyük Kilise ibadethane olarak terk ve tahsisi hükümetçe kabul buyurulduğu takdirde terk ve tahsisi ve bir de doğanların vaftizleri ölenlerin ayinleri ifa olunarak yıkanıp ve okunup defnolunması için bir Papazın da Patrikhaneye emir verilerek izam ettirilmesi bu azınlıklar namına rica edilmiş ve bu ricada da dini ve kanuni bir mahzur olmayacağı ifade edilerek:
“Size olan sevgi ve saygımıza mebni bu hususta sizin de yardımınızı ve hükümete candan bağlı olup anın gölge ve himayesinden başka bir yerde gözü olmayan ve Türkiye Cumhuriyeti namı altında bulunduğundan gurur duyan ve göğsü kabaran bu Ermenilerin yurttaşlıklarına nazarı merhametle bakılmasını ve herhangi muamele de emirlerinize amade merhametle bakılmasını bulunduklarından yapılacak muavenetin esirgenmemesini Sivas içerisinde mevcut (300) haneyi mütecaviz Ermeni vatandaşlarınız nam ve hesabına sonsuz saygımızla yalvarır ve lütfen emir ve cevaplarına intizar eyledikleri” belirtilmiştir.
Sivas Merkezinde mevcut (300) hane gayrı müslim vatandaşlar namına Sivasın Sularbaşı mahallesin den Minas Dülger
İmza
Bu dahi Sivasın Çayyurt mahallesinden Eremiya Celladiyan
İmza
Bu dahi Sivasın Gökçe Bostan mahallesinden Haygaz Balcı…”
Başkanlık Cumhuriyet Arşivi’nde yer alan Sivas Ermenileriyle ilgili bu belge, Sivas Ermenilerinin düşürüldüğü duruma dair içerdiği bilgiler açısından önemli bir belgedir.
Çünkü gerek 1895 yılında yaşanan katliamlardan ve gerekse de 1915 yılında yaşanan katliamlardan sonra bile Ermenilerin payına düşen, zorluklara uğramaları ve dini geleneklerinin uygulanmaması ol muştur.
Görüldüğü gibi bir ümitle kurulan Sivas, Timur fırtınası ve bu fırtınanın arkasından Celali isyanlarında tekrar tahrib edilmiş, böylelikle 1878 yılına ait Boğos Natanyan’ın raporundaki çöküntü hali, 1915 ve sonrasında en son düştüğü durum içler acısıdır.
Özetle Ermenilerin tarihsel topraklarında düşürüldüğü bu durum yani Ermenilerin tarih sahnesine çıktıkları şehirde dün ibadet yeri için yardım istiyorlardı ki bu gün orada değiller ki, yardım isteyecekler. İbadet edecek de kimse bırakılmadı ne yazık kii.
[1] Yayına Hazırlayan Arsen Yarman Boğos Natanyan Sivas 1877 İstanbul Ocak 2008 Sayfa 168.
[2] Altuğ Yılmaz Sivaslı Ermeniler Konuşuyor Hrant Dink Vakfı Yayınları İstanbul Ekim 2019 Sayfa 7, 8.
[3] İnan Demirtaş 19 Numaralı Sivas Tahrir Defterinin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi Erişim Tarihi 29. 10. 2022.
[4] Sezgin Zabun 1833 Osmanlı Arşiv Kayıtlarına Göre Sivas Gayrimüslim Nüfus Defteri Gazi Kitabevi Ankara Haziran 2018 Sayfa 167.
[5] Ala, Evsat ve Edna, Osmanlı İmparatorluğunda Gayrimüslimlerden alınan cizye vergisinin kategorilerdir
[6] Kemal H. Karpat Osmanlı Nüfusu 1830 – 1914 Timaş Yayınları Sayfa 214
28 Teşrinievel 1927 Umumi Nüfus Tahriri Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü Ankara 1929 Sayfa 61.
[7]Başkanlık Cumhuriyet Arşivi 490 – 1 – 0 - 0 607 – 103 – 26.