Türkiye ve Azerbaycan’a hainlik yapmazsanız cennete giremezsiniz -
Türkiye ve Azerbaycan’a hainlik yapmazsanız cennete giremezsiniz
Ermenistan’da yayımlanan Armenian Weekly isimli haftalık dergi son sayısında soruyordu: “Bakü neden İran aleyhtarlığı yapıyor?”
Gerçekte Bakü’deki hemen hiçbir yayında, İran “aleyhine” bir yayın görme imkânı yok. Buna karşılık, İran’da son iki yıldır, yani Azerbaycan işgal altındaki Dağlık Karabağ bölgesini kurtardığından bu yana Azerbaycan aleyhtarı yayınlar artmış durumda. Bu yayınlarda neler yok ki? Kimliği belirtilmeyen yetkililere dayanarak ileri sürülen “Azerbaycan Ermenistan’ı işgale hazırlanıyor” açıklamaları mı dersiniz? Azerbaycan’ın bölgedeki Rus barış gücünü kovmaya hazırlandığı iddiaları mı dersiniz? Yani iki yıldır İran medyasında Azerbaycan hakkında olumlu bir tek satır yayımlanmadı dersek, abartı olmaz.
Bir süreden beri bu olumsuz yayınlara, bazı İran din adamlarının meseleye cennet-cehennem açısından yaklaşan (!) sözüm ona fetvaları da eklendi.
Azerbaycan’ı Nahçıvan Özerk Bölgesi’ne bağlayacak olan Zengezur Koridoru (Azerice Zengezur Dehlizi) konusu iki ulus arasında ele alınmaya başladığından beri, İran medyası, bu koridorun sadece Nahçıvan’ı ana vatanına bağlamakla kalmayacağını, gerçekte Türkiye ile Orta Asya arasında doğrudan bir karayolu olacağını yazıyor. Hatta bu koridora “Pan-Türkizm Yolu” diyorlar.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında bu yolun açılması görüşmeleri ne zaman hızlansa, ne zaman olumlu bir gelişme gözlense, İran medyasında “Bir taraftan Türkiye, bir taraftan Azerbaycan Ermenistan’ı işgale hazırlanıyor” haberleri yayımlanıyor. Bunlara geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın Erivan ziyareti ve burada verdiği, dostlukla -bırakın dostluğu komşulukla- bağdaşmayan sözlerini de eklersek, Azerbaycan aleyhtarı yayınlara Türkiye’nin de karıştırıldığını görürüz.
Mesele pan-Türkizm filan değil, bunu çok iyi anlıyoruz. İran da Ermenistan da çok iyi bilir ki ne iki karışlık Syunik ili ne de tümüyle Ermenistan, Türkiye açısından bir engel teşkil etmez. Asıl mesele, Türkiye ile Ermenistan arasında açılacak kara ve demir yolları sebebiyle, Ermenistan’a sağladığı gümrük kapısı imkânının İran’ın elinden kaçacak olmasıdır. Ermenistan’ın 500 milyon doları bulan ihracatı için Basra Körfezi’ndeki İran limanlarını kullanması hem zor hem de pahalı. Üstelik İran, kendi çöllerini geçecek yeni bir otoyolu Gürcistan’ı da katarak Ermenistan’a ödetmeye çalışıyor. Oysa ne Gürcistan’ın ne de Ermenistan’ın böyle pahalı bir Farsi oyununa gelmesine gerek yok! Türkiye üzerinden Karadeniz iki ülkenin adeta burnunun dibinde.
Ama bunu böyle ifade etmek İranlı mollaların işine gelmiyor. Kerbela’dan girip, Çaldıran’dan çıkarak, Birinci Selim’den tutup İkinci Mahmut’a, tarih ve mezhep kavgası bırakmadan ortaya “Türk ordusuna ve Azerbaycan ordusuna hainlik yapmadan cennete gidemezsiniz!” söylemleri çıkartıyorlar. Bu yavelere gereken cevabı, onların anlayacağı dilden, Türkiye Caferileri lideri Selahattin Özgündüz veriyor. Özgündüz’ün ifadesiyle, Müslümanlar hangi ülkede olursa olsun, Tahran’daki mollaların vaat ettiği cenneti değil, Allah’ın vaat ettiği cenneti istiyorlar.
Bu haber milliyet kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (milliyet) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(milliyet). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com