Paşinyan’ın jeopolitik gelişmeler haritasındaki tweeti

Hızla gelişen durumlarda, uzmanların ve analistlerin, herhangi bir üst düzey yetkilinin veya politikacının şu veya bu ifadesinin veya görevinin bağlamını, gerçek amacını veya olası sonucunu anlamaya çalıştıkları nüanslar vardır.

Bu tür gönderiler arasında Başbakan Nikol Paşinyan’ın, Brüksel’deki Ermenistan-Azerbaycan Sınır Belirleme Komisyonu’nun bir sonraki toplantısını düzenlemeyi önerdiğini bildirdiği tweet de yer alıyor.

Sınır belirleme konusunda yapılan 3 toplantıdan ilki – Yeraskh bölgesinde, Ermenistan ve Azerbaycan sınırında, sonraki ikisi – Moskova ve Brüksel’de gerçekleşti.

Ermenistan Başbakanı’nın bu önerisi, arabulucu ülkeler arasında şimdiye kadar açıkça tanımlanmış olan sırayı ihlal ediyor mu?

Ayrıca, Paşinyan’ın önerisi herhangi bir arabulucunun tercih edilmesi olarak algılanabilir mi?

Ermenistan Başbakanı’nın sınır belirleme konusunda 31 Ekim’de Brüksel’de görüşme önerisi hangi katmanları içeriyor?

Pratik önerinin dışında, belirli sonuçların çıkarılabileceği bir eğilimi var mı?

İlk olarak, birkaç açıklama.

• Teklif Astana’dan sonra yapıldı

• Öneri, Rusya Devlet Başkanı Putin’in herhangi zamanda ve herhangi yerde üçlü bir toplantı düzenleme teklifinin ardından yapıldı.

• Öneri, Rusya’nın, Batı’yı inisiyatifini gasp etmeye çalışmakla suçlaması zemininde yapıldı.

Siyaset bilimci Hayk Sukyasyan, bütün bunları belirli analiz ve sonuçlara ulaşmak için yeterli görmektedir.

“9 Kasım açıklaması, Ermenistan için az veya çok yeterli 1-2 nokta ile Ermenistan’ın sırtına yüklenmiş durumda.

Azerbaycan, sınır tespiti ya da sınırların açılmasını dahi, uygulamamaktadır.

9 Kasım açıklamasını tek tek açıkça ihlal ettiğini görüyoruz.

Bu yüzden, bu formatlarda Ermenistan için yaşam hakkı yoktur.

Ermenistan yeni yollar aramaya karar verdi.

Rusya Ukrayna’da sıkıştı, aslında uzun süredir sıkışmış durumda ve Rusya zayıflayacak.

Temelde Rusya’ya karşı çıkmadık, çıkış yolları arıyoruz.

Şimdi küresel bir “oyun” var.

Batı bizim sorunumuzu Rusya’ya karşı kullanacak, Ukrayna sorunu ve Suriye sorununu da katacak.

Rusya bizim sorunumuzu Batı’ya karşı kullanacak, Rusya bizim sorunumuzu Türkiye’ye yaklaşmak için kullanacak.

Şimdi buradaki bizim sorunumuz, çıkış yolu arıyor muyuz, aramıyor muyuz?”

Millet Meclisi’nin “Ermenistan” fraksiyonunun bir üyesi olan Armen Gevorgyan’a göre, bölgedeki dengelerin değişmesi, 44 gün savaşından sonra başladı.

“Oyuncular” açısından, gerçekçi olalım.

Her halükarda, bugün Dağlık Karabağ’daki yerel nüfusun güvenliği Rus barış güçleri tarafından sağlanıyor, bugün en azından Rusya’nın, Ermenistan’da belirleyici bir rolü var.

Evet, bu dengede durumun değişebileceği yönde eğilimler var.

Bizden dolayı değil, dünyadaki gelişmelerden dolayı değişiyor.”

Siyaset bilimci Hayk Sukyasyan’a göre, Ermeni diplomasisinin son dönemdeki çalışmaları bazı sonuçlar verdi, ancak yine de yeterli sayılamayacak kadar az.

Siyaset bilimci bu aşamada Ermenistan’ın çıkarlarının örtüştüğü ülkeleri seçmesi ve kullanması gerekir.

“Rusya’nın zayıflamasının yanı sıra, Ermenistan, bağımsızlığını güçlendirme politikası izlemelidir.

Bu, İran ile mümkündür, Artsakh konusunda İran bizimle değil, fakat Ermenistan topraklarının egemenliği konusunda İran bizimle, Hindistan az çok bir ihtimal, ABD ihtimal, Fransa ihtimal.

Bu kutuplarla çalışmak zorundayız.

Başka bir şey var.

Bu kutuplarla çalışırsak Rusya ılımlılaşır.

Ayrıca bizimle normal, müttefik bir ilişkiye girer.

Ermenistan, diğer kutuplarla çalışmadığından dolayı, Rusya’nın ökçesi altında kalmaktadır ve bu yüzden Rusya’dan asla bir beklentisi olamaz.

Bizim sonuca yönelik çalışmamamız lazım, çünkü bu sonuç 10 yıl sonra kaydedilebilir.

Bu bir eğilimdir, bu yoldan Ermenistan için fırsatlar oluşabilir.”