​Ermenistan ile normalleşmede kritik eşikler - Gündem
23 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ծմակ / Ժամ : Աղջամուղջ

Gündem :

21 Aralık 2021  

​Ermenistan ile normalleşmede kritik eşikler -

​Ermenistan ile normalleşmede kritik eşikler ​Ermenistan ile normalleşmede kritik eşikler

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 13 Aralık'ta TBMM Genel Kurulu'nda Ermenistan ile normalleşme çerçevesinde özel temsilci atanacağını açıkladı. Bundan kısa süre sonra Türkiye'nin özel temsilcisinin Washington eski Büyükelçisi Serdar Kılıç olduğu ilan edildi. Cumartesi akşam saatlerinde de Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vahan Hunanyan, ülkenin özel temsilcisinin Parlamento Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan olduğunu duyurdu. Rubinyan, Kadife Devrim sonrasında bir süre Dışişleri Bakan Yardımcılığı yapmış, Rusça ve İngilizce'ye ilave olarak orta derecede Türkçe de bilen, Türkiye'yi tanıyan bir isim. Temsilcilerin netleşmesinden sonra odak noktası; görüşme trafiği, çalışma yöntemi ve yol haritası olacak.

Bu seferki normalleşme çabasını 2009 yılındaki "futbol diplomasisi ve Zürih sürecinden" ayıran noktalardan biri, özel temsilci tercihi. 2009'da 'kolaylaştırıcı' ülke olarak İsviçre müzakere sürecinde rol üstlenirken, Zürih'te 10 Ekim 2009'da "Diplomatik İlişkilerin Tesisi" ve "İkili İlişkilerin Geliştirilmesi" başlıklı iki ayrı protokole imza atılan salonda Minsk üçlüsü ABD, Rusya, Fransa ile AB'nin Dışişleri Bakanları da vardı. Bu sefer aracısız, doğrudan görüşme denenecek.

İkinci ve en önemli fark ise, bu kez Türkiye'nin Azerbaycan'ın onayı olmayan bir süreci yürütmeyeceğine dair teminatı. Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu en başından beri buna özel vurgu yapıyor. Çavuşoğlu'nun Genel Kurul'daki "Biz her konuyu Azerbaycan ile koordine ediyoruz, konuşuyoruz, onlarla beraber karar veriyoruz. Ermenistan, bu son yaşananlardan ders alıp barışı, huzuru tercih ederse büyükelçilik de açılabilir. Bu konuda yine Azerbaycan ile birlikte karar veririz" sözleri de bu hassasiyetin mührü niteliğinde. Çünkü bir önceki denemede her ne kadar Azerbaycan'a "Ermenistan güçleri işgal altındaki topraklardan çıkarılmadan sınır açılmayacak" garantisi verilmeye çaşılsa da, ikna edilememişti. Bakü tepkisini Ankara'ya gönderdiği heyetlerle, şehitliklerdeki bayrak direklerini indirerek, bazı davetlere icabet etmeyerek göstermişti. Küsmüştü ya da küstürülmüştü Azerbaycan.

2021'de temelleri atılmaya çalışılan yeni girişim işgal altındaki topraklar kurtarıldıktan sonra başlatılıyor. Türkiye, Ermenistan'ı ilk tanıyan ülkelerden biri olmakla birlikte, 1993 yılında Dağlık Karabağ'ı işgal ettiğinde büyükelçisini çekip, sınırı da kapatarak tepkisini ortaya koymuştu. 44 günlük savaş işgale son verdiği gibi, normalleşme önündeki şerhlerden en önemlisini ortadan kaldırdı. Bugün, Aliyev ve Erdoğan'ın konuya ilişkin mesajları ortak. Yeni sürecin kol kola götürülmeye çalışılacağı da üstüne basa basa söyleniyor.

Risk unsurları neler olabilir?

Ancak bazı riskler, 2009'da neyse hâlâ o şekilde duruyor. Bunlardan biri; konunun tarafı üç ülkedeki normalleşme karşıtı aşırı milliyetçiler. Her ne şart altında olursa olsun bu kesimlerden tepki gelmeyeceğini düşünmek neredeyse imkansız.

İkincisi; Ermeni Diasporası. Ermenistan'da yaşayandan daha fazla Ermeninin oluşturduğu diaspora, ülke içi normalleşme karşıtlarından bile daha katı tutumuyla biliniyor. 2009'da da, "soykırım konusunda taviz veriyorsunuz" diyerek Ermenistan hükümeti üzerinde baskı kuran diasporaydı. 44 günlük çatışma sırasındaki eylemleri, Türkiye'ye yönelik ambargo çağrıları da yakın dönem örneği. Ekonomik sıkıntısı yıllardır süren Ermenistan, diasporasının zenginliğini ve etkinliğini göz ardı edemiyor.

Üçüncü risk unsuru ise, üç ülkenin ilişkilerinin düzelmesini ve bunun sonucunda bölgede ortaya çıkacak yeni tabloyu, çıkarlarına aykırı bularak rahatsız olacak bazı ülkeler. Bunların bir kısmı bölgede komşu; İran gibi, bir kısmı da daha uzakta ama geniş bir Ermeni nüfüsuna evsahipliği yapıyor; Fransa gibi. Ülkelerin tek tek ya da bir arada, diaspora ile ortaklaşa hareket etmelerinin etkisi de hatırda tutulması gereken bir başka nokta.

Nisan nasıl atlatılır?

Tüm bunların yanında 1915 olayları, soykırım iddiası ya da 24 Nisan meselesi, her ne ad altında tarif edilirse edilsin Ankara - Erivan arasında sarfedilecek her sözde nasıl ele alınacağı, hangi formülün işletileceği merak edilecek başlık olacak. Her ne kadar 24 Nisan 2021'de ABD Başkanı Joe Biden 'soykırım' ifadesini kullansa da, daha sonra hem Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, hem iki ülkenin Dışişleri Bakanlarının buluşmalarında Ankara - Erivan ilişkilerinin tesisi gündemdeydi ve ABD destekleyici rol sergiledi. ABD'nin bunu Rusya'nın bölgedeki etkisini kırmak ya da hem Rusya'yı hem İran'ı çevrelemek için yaptığına dair iddialar ise parantez içinde akılda tutulsun. Ama mesela özel temsilciler 24 Nisan 2022 için ne yapabilecek, nasıl bir formül geliştirebilecek? Konuya dair sorulabilecek bir çok soru içinde yakın zamanda cevabı aranacaklardan biri kuşkusuz bu olacak.






Bu haber milliyet kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (milliyet) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(milliyet). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+