Oğuzhan Asiltürk'ün geçrek adı Durmuş Durduyan mı? Kime bu isim verilmiş, kim tarafından kim için kullanılan bir isimdir? İşte haberin detayları...

AK Parti eski milletvekili Fevzi İşbaşaran, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk hakkında çarpıcı bir iddiada bulunmuştu.

İşbaran, Asiltürk'ün 34 yaşında isim değişikliğine gittiğini belirterek gerçek adının 'Durmuş Durduyan' olduğunu açıkladı. İşbaşaran 52 yıl önce yapılan isim değişikliği ile Oğuzhan Asiltürk'ün siyasi kariyerinin birden bire yükselişe geçmesine dikkat çekti.

İşte İşbaşaran'ın Twitter hesabından paylaştığı o bilgiler:

"Oğuzhan Asiltürk'ün 52 yıl önce yani 34 yaşındayken mahkemeye başvurup 'Durmuş Durduyan' olan adını 'Oğuzhan Asiltürk' olarak değiştiriyor.

-Tamam,din değiştirip müslüman olabilirsin, adını soyadını da değiştirebilirsin ama mensup olduğun millet değişmez, utanılacak bir şey yok. Hristiyan Türkler var, adlarını değiştirmediler ama Hristiyanlar.

-Hadi 'Durmuş Durduyan' adını değiştirdin 'Oğuzhan Asiltürk' gibi iddialı bir ad ve soyadını niye aldın?

- Ahmet Çelik, Hasan Yılmaz, Mustafa Keser ismi falan alsaydın bari...

İlk, orta, Liseyi Malatya'da, Üniversiteyi, İstanbul Üniversitesi İnşaat Fakültesi'inde 'Durmuş Durduyan' olarak okuyorsun.

- Sonra, Durmuş Durduyan serbest müşavir/mühendis olarak çalışıyorsun.

- Birgün Erbakan ile tanışıyorsun sonra Oğuzhan Asiltürk oluyor ve milletvekili/Bakan.

Bunu hiç yazmak istemezdim ama Türkiye'nin acı bir gerçeğini anlatmak istedim.

- Aslında Durmuş Durduyan, Özal, Demirel, Erbakan gibi İTÜ'lü ama Ermeni bir vatandaş olarak onlar kadar şanslı olup devlette iyi bir işe girememiş.

- Ne zaman ki, Oğuzhan Asiltürk oluyor, kapılar açılıyor."

OĞUZHAN ASİLTÜRK KİMDİR, NERELİDİR?

Oğuzhan Asiltürk 25 Mayıs 1935 tarihinde Malatya'nın Hekimhan ilçesinde dünyaya geldi.

Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinde İçişleri bakanlığı, sanayi ve teknoloji bakanlığı gibi görevlerde bulunmuştur.

İnşaat mühendisliği mezunu olan Asiltürk'ün asıl mesleği serbest mali müşavirliktir.

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu.

Milli Selamet Partisi davası nedeniyle bir yıl cezaevinde kaldı. Sonra yargılandı ve beraat etti. 10 yıl süreyle siyasetten yasaklandı. Yasağı 1987 Anayasa referandumu ile kalktı.

Yasağı kalktıktan sonra ilk kongrede RP'nin genel sekreterliğine seçildi.

11 yıl sonra tekrar Malatya'dan milletvekili seçildi.

Daha sonra Fazilet Partisi'ne girdi.

Daha sonra Saadet Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı.

Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın ölümünün ardından Saadet Partisi'nin Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığına seçildi.

Asiltürk'ün, ayrıca kaleme aldığı "Sosyal Yapının Güçlendirilmesi" adlı bir kitabı bulunmaktadır.

Oğuzhan Asiltürk, Ergenekon ve Balyoz davalarının bir kumpas olduğunu ve orduda bulunan Anti-Amerikancı kadroların tasfiye edildiğini savundu.

Yine 28 Şubat sürecinin de ordunun tamamına mâl edilemeyeceğini savunan Asiltürk, bir grup cuntacı generalin medya, iş adamları ve diğer siyasi partilerin de desteğiyle 28 Şubat sürecini başlattığını savunan fikirlere sahiptir.

7 Ocak 2021'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Asiltürk, Erdoğan'ın kendisine İstanbul Sözleşmesi'nin kalkacağını söylediğini belirtti.

20 Mart 2021'de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye, İstanbul Sözleşmesini feshetti.

14 ve 15. Dönem Ankara; 19, 20 ve 21. Dönem Malatya milletvekiliği ile İçişleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları yaptı.

Evli ve dört çocuk babasıdır.

BELDEN AŞAĞI BELDEN YUKARI DEMEDEN SALDIRDILAR

Öte yandan Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan da Oğuzhan Asiltürk'e yapılanları köşesine taşıyarak tepki gösterdi.

Ahmet Hakan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Oğuzhan Asiltürk'ün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na karşı 'kongre' harekâtı başlatmasına ilişkin bir yazı kaleme aldı. Hakan, Asiltürk'e, bu hamlesi nedeniyle "Belden aşağı, belden yukarı demeden saldırdıklarını" söyledi.

Hakan, yazısında, "Saadet Partisi'ni 'Cumhur İttifakı'na yöneltmek gibi bir eylemlilik içine geçti ya... Belden aşağı, belden yukarı demeden saldırdılar adama. Arşivlere daldılar, geçmişini kurcaladılar, yalan dolanı servis ettiler, adını değiştirdiğini öne sürdüler, güya insanlık suçuymuş gibi 'Ermeni asıllı' olduğunu kanıtlamaya çalıştılar. Her türlü pislik, adilik, çirkinlik... Ne varsa boca ettiler yani" dedi.