CHP`li Tanrıkulu, Hrant Dink cinayetine dair Meclis araştırması açılmasını istedi -
CHP`li Tanrıkulu, Hrant Dink cinayetine dair Meclis araştırması açılmasını istedi
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması ve sorumluların yargılanması talebiyle Meclis araştırması açılmasını istedi.[
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması talebiyle Meclis araştırması açılmasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Hrant Dink Cinayetinin bir an önce aydınlatılması ve cinayetin gerçek sorumlularının ortaya çıkarılarak bu cinayetin sorumlularının yargı önünde hesap vermeleri ile bundan sonra benzer cinayetlerin yaşanmaması amacıyla Meclis araştırması açılmasını teklif etti.
Tanrıkulu, Meclis'e sunduğu araştırma teklifinde, AGOS Gazetesinin önünde öldürülen Hrant Dink'in faillerinin veya görevi ihmal eden kamu görevlilerinin, Ogün Samast'la fotoğraf çektiren kamu görevlilerinin, adaleti canilerin aklama aracı olarak kullananların ve siyasi güçlerini failleri kollamak için çalışanların terfi ettirildiğini belirtti. Tanrıkulu, tüm dünyada yankı uyandıran bu cinayetin bir tetikçinin şahsında unutturulmaya çalışıldığını vurguladı.
Sezgin Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı:
"Soruşturma ve incelemelerde Dink’in öldürüleceğinin devlet görevlileri tarafından bilindiği ve konuyla ilgili yazışmalar yapıldığına dair bilgi ve belgelere ulaşılmasına rağmen, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2007 yılında devlet görevlileri hakkında iddianame düzenlenmemiştir.
Hrant Dink'in öldürülmesiyle vicdanlar derin bir yara almış, toplumun pek çok kesiminde farklı etnik kimlikten ve dini inanıştan yurttaşta ortak bir acı yaratmıştır.
Hrant Dink’in öldürülmesi akabinde etkin soruşturma süreci gerçekleştirilmemiştir!ReklamHrant Dink’in katillerinin yargılanmasına 20 Nisan 2007 yılında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmıştır, ancak, yargı süreci siyasi nedenlerle gerçek sorumluları açığa çıkarmaktan fersah fersah uzaktır. Hrant Dink Davası AİHM’e götürülmüş ve AİHM, Dink Kararında Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Yaşam Hakkı” (madde 2), “İfade Özgürlüğü” (madde 10) ve mahkemeye etkili başvuru hakkını (madde 13) ihlal ettiğine oy birliğiyle karar vermiştir. Ayrıca, AİHM 14 Eylül 2010 tarihli kararında resmi makamların Dink’in ölümcül bir saldırıya maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğunu bildiklerini ya da bilebilecek durumda olduklarını, somut koşullara bakıldığında Dink’e yönelik tehlikenin açık ve yakın bir tehlike olduğunu, cinayetin işlenmesini önlemekle yükümlü olan makamların ayrı ayrı ya da koordineli bir biçimde planlanmasından ve yakında işleneceğinden haberdar olmalarına rağmen cinayetin engellenmesi amacı ile harekete geçmedikleri ve cinayette sorumluluğu olan görevliler hakkında etkin bir soruşturma da yapılmadığı, bu nedenlerle de yaşama hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.
Davanın kapsamını ve sınırlarını belirlemeye çalışan, cinayeti tüm yönleriyle yargılamaya konu etmeyeceğini ortaya koyan mahkemenin oluşturacağı kararın bu davaya duyarlı olan toplumun tüm kesimleri için de ikna edici olamayacağı aşikardır!
Hrant Dink Cinayetinin ivedi aydınlatılması ve cinayetin gerçek sorumlularının ortaya çıkarılarak bu cinayetin sorumlularının yargı önünde hesap vermeleri ile bundan sonra benzer cinayetlerin yaşanmaması amacıyla Anayasanın 98’inci, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105’inci Maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz."
Bu haber evrensel kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (evrensel) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(evrensel). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com