Türkiye neden durdurulmadı? -
Türkiye neden durdurulmadı?
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Artsakh meselesindeki rolü konusundaki endişelerini dile getirdi.
Bu ilk endişe değil, ancak Türkiye’nin dizginlemesi konusunda pratik adımlar görülmüyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin bu adımları atma fırsatı olduğuna şüphe yok.
Aynı zamanda hem ABD, hem de Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi önemli ölçüde zayıflatacak adımlar atmamayı tercih ettiği dikkat çekiyor.
Nedeni ise açıktır.
Türkiye’nin rolü hakkındaki endişelere rağmen, Rusya’ya baskı yapma rolünü aslında Batı kendisi vermiştir Türkiye’ye.
Rusya da, Türkiye’yi Batı’ya karşı çevirmeye çalışıyor.
Şimdiye kadar başarısız oldu.
ABD, Ankara’nın Artsakh’a saldırı düzenlemesini engellemedi.
Washington, ilk savaşın aksine, bu saldırıyı önlemek için hiçbir neden veya motivasyon görmedi.
Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi eski başkanı David Şahnazaryan’ın sık-sık bahsettiği iyi bilinen bir olay var.
Türkiye, Bakü’nün desteğiyle askeri müdahalede bulunmayı planlıyor.
Rusya’nın o dönemde füzelerle tehdit ettiği için bunun yapılmadığı konusunda yaygın bir kanaat var Ermenistan’da.
Davit Şahnazaryan, Türklerin Washington’daki üst düzey yetkililerle temasa geçmiş olduklarını defalarca kamuoyuna açıkladı.
Onlar ise, Ruslarla başlarının belaya girebileceğinden dolayı, askeri müdahalede bulunmamalarını tavsiye ederler.
Ya Ruslarla anlaşırsak, diye sorar Türkler, bu durumda bizimle başınız belaya girer, diye cevaplar Washington, David Şahnazaryan’ın anlattığına göre.
Devrim sonrası siyasi duruşlar göz önüne alındığında, bu konuda şimdi ne söyleyeceklerini duymak ilginç olacaktır.
Ancak, ilk savaşta Türkiye’nin müdahalesine izin vermemesi konusundaki Amerikan motivasyonunun ne olduğu anlaşılırdır.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, Rusya, Batı ile işbirliğini ve özgür bir toplum inşa etmeyi seçti, buna göre ABD, Rusya için hayati önem taşıyan Kafkasya bölgesine Türkiye’nin girmesine izin vermedi ve Moskova’nın o bölgede Sovyet sonrası bir statüko kurmasını sağladı.
Aksi takdirde Türkiye’nin, Moskova’nın bugün kendisinin de kabul ettiği gibi, bu konuda tarihsel deneyime sahip olarak, Rusya ile anlaşmış olacağı konusunda, herhangi bir şüphe var mı?
Hiç şüphe yok ki, bu anlaşma Ermenistan’ın zararına olacaktı ve son savaştaki subaylarımızın ve askerlerimizin kahramanlıkları gibi, o zamanın Ermeni askerleri ve komutanları ne kadar kahramanca ve özverili bir şekilde savaşmış olursa olsun, ilk Artsakh savaşının kötü sonucuna yol açacaktı.
İkinci savaşta ise Rusya, Batı’nın düşmanı ve Türkiye’nin dostu olarak konumlanmış olup, Rusya Devlet Başkanı, Atatürk’ten bu yana yaşanan sıcak ilişkilere ve başarılara dikkat çekmekteydi.
Ne yazık ki bu durum, yeni bir statükonun oluşması konusunda, Ermeni halkı için trajik ve hayati önem taşımaktaydı.
Askeri silahlanma ve ordunun modernleştirilmesi durumu çok önemli olmakla birlikte, benzer ölçeklerde, jeopolitik ortam ve o çevrenin değerlendirilmesi, öngörülmesi ve mantığının kavranması ile eşdeğer pozisyonların durumu aynı ölçüde önemlidir.
Nihayetinde, saf olmamak ve ülkenin kendi askeri endüstrisi aracılığıyla askeri ihtiyaçlarının çoğunu karşılamaması durumunda, ordunun silahlanma ve vurucu gücü sorununun büyük oranda jeopolitik bağlamda çözüldüğünü kabul etmek gerekir.
Ermenistan, nesnel ve öznel nedenlerle bu ülkeler arasında yer almamakta olup, bu durum siyasi anlamda da kendisini göstermektedir.
Bu haber armradio kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (armradio) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(armradio). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com