​Bir ilk: Alevilik Almanya`da kamu kurumu statüsü kazanıyor - Gündem
25 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ցրօն / Ժամ : Խաւարակ

Gündem :

10 Aralık 2020  

​Bir ilk: Alevilik Almanya`da kamu kurumu statüsü kazanıyor -

​Bir ilk: Alevilik Almanya`da kamu kurumu statüsü kazanıyor ​Bir ilk: Alevilik Almanya`da kamu kurumu statüsü kazanıyor

Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti hükümeti Alevilik inancını bir inanç toplumu olarak en üst seviyede tanıyacak. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı ve Avrupa Aleviler Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat: "Kamu kurumu oluyoruz. Almanya’da Alevilik diğer din ve inanç grupları gibi eşit haklara sahip olacak. Yani Almanya’daki Katolik, Ortodoks, Protestan kiliselerinin anayasal olarak hangi hakları ve yetkileri varsa Aleviler de aynı haklara sahip olacak.

Almanya'da din ve devlet işleri birbirinden ayrıdır. Anayasa gereği devlet dinlere ve dünya görüşlerine karşı tarafsız konumda olmayı taahhüt etmiştir. Ancak 'tarafsız' olsa da, devlet dinlere karşı tamamen ilgisiz bir tutum içinde de değildir. Dinin toplumsal bütünleşmeye katkı yaptığı fikri siyasi bir uzlaşma konumunda duruyor. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi devlete dinleri ve dünya görüşlerini 'teşvik edici bir tarafsızlık' görevinin uygun düştüğüne hükmetmiştir.

Yarından itibaren (10 aralık) artık Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti hükümeti Alevilik inancını bir inanç toplumu olarak en üst seviyede tanıyacak. Alevilik anayasal güvence altına alınacak.

Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) tarafından sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "10 Aralık 2020 tarihinde saat 10.30’da dünya Alevi tarihinde bir ilk olacak bu kazanımı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuracağız” denildi.

Konuyu Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı ve Avrupa Aleviler Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat ile Gazete Duvar için konuştuk.

Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti Alevilik’i devlet statüsünde tanıyacağını duyurdunuz. Nasıl bir statüde olacak Alevilik?

Yarın detaylarını basın toplantısında açıklayacağız. Parlamento onaylamadan yasal olarak bu hakkı aldık diyemiyoruz. Yasal prosedüre uymamız gerekiyor. Eyalet Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı, Başbakan imzaladı, bir tek parlamentoda okunup kabul edilmesi gerekiyor. Yarın sabah Meclis onayladıktan sonra tüm detaylarıyla açıklayacağız. Şunu söyleyebilirim Aleviler Almanya devletinden alabilecekleri ne hakları varsa alacaklar. Bu statüye gelmek artık son aşamaydı. Yarın Resmi Gazete'de yayınlanıp resmileşecek.

Yarın resmileşecek olan kararın nasıl bir içeriği olacak?

Kamu kurumu oluyoruz. Almanya’da Alevilik diğer din ve inanç grupları gibi eşit haklara sahip olacak. Yani Almanya’daki Katolik, Ortodoks, Protestan kiliselerinin anayasal olarak hangi hakları ve yetkileri varsa Aleviler de aynı haklara sahip olacak. Özet olarak bu demek.

Almanya’da kiliselerin kendi vakıf, hastane, okul, kreş vb. kurumlarıın açma hakları var. Artık Aleviler de tüm bu haklara sahip olacak.

Evet, kiliselerin konumu neyse bizim de konumumuz bu olacak. Cemevlerimiz, kiliseler ile eşit statüde temsil edilecek. Alevilerin hakları, bundan böyle Alman devletinin güvencesinde olacak.

Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti Alevlik inancını devlet statüsüne alan, ilk tanıyan eyalet oldu. Bunu diğer eyaletler de takip edecek mi?

Elbette, bu karar açıklandıktan sonra örnek teşkil edecek ve diğer eyaletler de aynı statüye alacaklar. Böylece tüm Almanya’da Alevilik bu eşitliği elde etmiş olacak. Kilise vergisi diye bir vergi var bildiğiniz gibi Almanya’da, artık biz de Cemevi vergisi alabileceğiz. Ekonomik anlamda kiliselerin faydalandığı fonlar, ayrıcalıklar ne varsa biz de faydalanabileceğiz.

Bu durumda Alevilik inancı ve Cemevleri, camilerin konumunun önüne geçmiş mi oluyor?

Almanya’da yedi kişi bir araya gelerek bir dernek kuruyor. Şimdi buradaki tüm camiler ve bizim federasyonumuza bağlı cemevleri hepsi dernek statüsüne sahip. Diğer İslami kurumlara nazaran bizim dernek ve Alevilik kendine özgü bir inanç olarak kabul edildi. Biz aynı zamanda bir inanç toplumuyuz. Bu statüyü hiçbir cami almış değil. Sadece Hindistan’dan gelen, kendilerini Bahayiler diye adlandıran ve İslam inancının içinde olduklarını söyleyen bir küçük grup var. Bir tek onlar Hessen eyaletinde kurumsallaşmış durumdalar. Ama onları da Türkiye’deki ve Orta Doğu’daki hiçbir İslami kurum Müslüman olarak kabul etmiyor. Orta Doğu’dan ve Türkiye’den gelmiş hiçbir topluluk bizim gibi inanç kurumu olarak kabul edilmedi. Dernek kurduk önce o onaylandı. Ardından bir inanç toplumu olarak kabul gördük. Şimdi de en üst statü olan devlet kurumu olduk. Camiler hala dernek statüsünde inanç toplumu olarak dahi kabul edilmiş değiller.

Siz bu konuma nasıl geldiniz?

Bunun arkasında otuz yıllık bir mücadele var. Bütün dernekleriyle, birimleriyle bir hak mücadelesi verdik. Bu aynı zamanda Türk-İslam senteziyle, inkâr politikalarıyla hem bir yüzleşme hem de bir hesaplaşmadır. Türkiye’de inkâr ediliyorsunuz, asimilasyona maruz kalıyorsunuz, katliamlar, soykırımlar yaşıyor, göçe zorlanıyorsunuz. O insanlar hangi nedenlerden dolayı bu kadar bedel ödeyip haksızlığa uğradılar? O haksızlığa uğradıkları nedenler, konular, kimlikleri ne varsa şimdi onların yaşatılması ve bu konuların Almanya’da hak ettiği yere gelmesi bizim için aynı zamanda tarihle hesaplaşmaktır. Bizi inkâr edenlerle hesaplaşmak olarak görüyoruz. Ayrıca Türkiye devletinin de bu ayıpla yüzleşmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu çok önemli bir kazanım. Bizim artık Alman devletinin kapısını çalıp da şu hakkımızı verin diyeceğimiz hiçbir konu kalmamıştır.

Bu kararın Türkiye’de yaşayan Alevilere nasıl bir getirisi olacaktır?

Onlara moral, motivasyon olacak. Türk-İslam sentezine yaslanan devlet için de büyük bir sıkıntı ve sorun olacak. Alevilik dersleri okullarda ayrı verilsin dediğimizde ve bu hakkı aldığımızda buna ilk itiraz eden Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi oldu. “Alevilik ayrı bir inanç değil. İslam dersi altında verilsin” demişti. Almanya’da bu başarıyı elde etmek için emek veren kurucu üyelerimizden en başta olma üzere yüzbinlerce gönüllü canımız var. Biz Alevilik’i kendine özgü bir inanç olarak kabul ettirdik. Bunu yapmamış olsaydık ne okullarda Alevilik dersi verdirebilirdik ne de kamu kurumu olma hakkını elde edebilirdik. 'İslam var gidin İslam’ın çatısı altında durun' derlerdi. Kendine özgü bir inanç dememiz bu hakları elde etmemizde etkili olmuştur.

Yarından itibaren kurumsallaşma süreci tamamlandıktan sonra Aleviler için nasıl bir dönem başlayacak?

Yarından itibaren elde ettiğimiz bu hakların içini doldurmaya başlayacağız. Ne gibi haklar ve yetkiler doğuyorsa bunların hepsini kullanacağız. Bizim açımızdan da yeni bir dönem. Devletten bu hakkı aldık sıra Alevilerin bu hakları kullanmasına geldi. Artık dernek değiliz, resmi ismimizde kamu tüzel kişiliği geçecek.








Bu haber gazeteduvar kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (gazeteduvar) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(gazeteduvar). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+