Bir Zamanlar Erivan Radyosu -
Bir Zamanlar Erivan Radyosu
Ermenistan’ın başkenti Erivan'da yayın yapan Ermeni ulusal radyosu bünyesinde 1955 yılında Kürtçe yayın yapan bir bölüm kuruldu. Böylece Erivan radyosu, dağılmış olan Kürt halkının, yarım asrı aşkın ortak sesi, ortak dili ve tesellisi olmayı başarıp günümüzde tarihsel değere haiz bir konum aldı. 1939 tarihinde ise, Irak'ta kurulan ve Kürtçe yayın yapan Bağdat radyosu ile, takriben aynı dönemde İran’da Kürtçe yayın yapan Urmiye radyosu da vardı. Fakat bu iki radyonun yayın dilleri Fars ve Arap dili etkisinde kaldığından Türkiye’deki Kürtler’ce pek rağbet görmezdi. Bunun tam tersi olarak, Erivan radyosu anlaşılır serhat şivesiyle yayın yapardı. Müzikte de enstrüman olarak genelde Kürd’lerin kullandığı Kaval ve Mey (Bılur u Fiq) kullanılırdı. Böylece, Erivan radyosu süreç içerisinde önemsenerek dinlenen ortak bir radyo konumuna geçti.
Bu şekilde, köy misafir odalarının baş köşesine yerleştirilen ecnebi malı ahşap kaplamalı pille çalışır kocaman radyolar, yarım asrı aşkın Kürdçe yayın yapan Erivan radyosunun (Radyon’a Rewan’é) istasyonuna kilitlenip durdu. Varlıklı ve imtiyaz sahibi kişilerin yüklü paralar ödeyerek satın alabildikleri bu radyolardan Kürdçe haberler, klamlar, stranlar, işitsel tiyatro ve hikâyeler dinlemek adeta bir ayrıcalık sayılırdı. Koca bir köyde en fazla iki tane radyo bulunurdu. Erivan radyosunun Kürtçe haber yayın saatinde radyonun bulunduğu ev her gece tıklım tıklım misafir dolup taşardı. Sadece evin saygın reisinin kumanda edebildiği radyonun kesme şekere benzer sıralı düğmelerinden biri olan açma tuşuna basıldığında; gırtlaktan gelen tok sesiyle spiker Kerem’é Seyad ile Gulizer’a Casım'ın sesi işitilmeye başlardı. Ermenistan'da yaşayan Kürd’lerin şivesiyle haberleri sunmaya başlayan bu spikerler "Erivan xeberdıde, guhdarén eziz, naha bıbizın deng u behsén teze" (Erivan radyosu haberleri sunar, değerli dinleyiciler şimdi yeni haberler dinleyeceksiniz) cümlesi radyoda işitilince onlarca insanın doluştuğu oda adeta sessizliğe gömülürdü. Bazen Azniva Reşit, bazen Seva’za Evdo, bazen de Lusık’a Hüseyn isimli bayan spikerler periyodik olarak haber sunumunda Kerem’e Seyad’a eşlik ederlerdi. Ama her zaman Kerem’é Seyad o tok gırtlağıyla sunduğu dünya haberlerini yıllar boyu evimizin içine kadar taşırdı, hem de zengin bültenleriyle. Erivan radyosu aracılığıyla Kürtler, Brejnev'den tutun Kruşçev, Andropov, Çerninko ve Gorbaçov'a kadar tüm Sovyet lider ve bakanlarını bu radyo aracılığıyla tanımış oluyordu. Ayrıca, soğuk savaş döneminde SSCB ile ABD arasındaki kıtalararası balistik füzeler ile nükleer silah üstünlük yarışı konusunda da Kürd’leri aralıksız olarak bilgilendiriyordu. Öte yandan, Melle Mıstefa Barzani’nin Irak ordusuyla savaştığına dair verdiği haberler dinleyiciler tarafından can kulağıyla dinlenir ve daha sonra uzun uzadıya bu konuda yorumlar yapılırdı. Haberlerin hemen ardından yine spiker Kerem’é Seyad’ın Kürdçe müzik programının başladığını şu unutulmaz cümleyle bize şu şekilde hatırlatırdı; “guhdarén eziz, naha bıbhizın klamé cımeta Kurdan” (değerli dinleyiciler, şimdi Kürd toplumunun şarkılarını dinleyeceksiniz).
Kış mevsiminin zemheri soğuğunda, Erivan radyosunun Kürdçe yayın saatinde radyonun bulunduğu evin bacasından durmadan bulutlara doğru katrani dumanlar tüterdi. Hınca-hınç insanla dolan odanın sobası evin genç kızları ve gelinleri tarafından durmadan taşınan tezeklerle gümbür gümbür yanardı. Delice yanan sobanın üzerinde fokur-fokur kaynayan büyük çinko kaplamalı çaydanlıkta tavşankanı kıvamında demlenen İran malı Maşin, yada Anargül marka kaçak İran çayı, yaldızdan işlemeli cam bardaklara doldurularak saatler boyu misafirlere servis edilirdi. Tekel tütünüyle dolu, parlak metalden sigara tabakaları elden ele dolaşır, durmadan sigaralar sarılıp yakılırdı. Sigara dumanının gri bir bulut gibi kapladığı odada efsanevi Kürd dengbéj (halk ozanı) Kawis Ağa'nın naif sesinden "deloylo de şéxémıno" klamı inceden inceye Erivan radyosundan yayılırdı. Şeyh Mahmut Berzenci'nin İngilizler’e ve Irak Hükümetine karşı verdiği mücadele bir kez daha sessizce saygıyla yâd edilirken, o dönemin canlı tanıkları ise, iç çekerdi.
Karapét’é Xaço, Şero’yé Bıro, Meyrem Xan, Aslik’a Qadır, Zadin’a Şakır, Efoy’é Esed, Ahmé Çolo, Aram’é Tigran ve M.Arıf’é Cizrewi gibi birçok tanınmış dengbéjlerin klam ve stranlarıyla altı aylık o çetin kış mevsimi böylece geride bırakılmış oluyordu. Kış mevsimi adeta bu görevi yaz mevsimine devredercesine Erivan radyosunda tüten stranlar ve klamlar susmadan taşardı yaz mevsimine. Bu defa odalar boşalır, ama bahçeler dolardı. Açık pencereye yerleştirilen radyodan yayılan Kürdçe stranların hazıyla bahçede iş koşturan berivanlar ikindi vaktinin ılık güneşinde can kulağıyla stranları Egit’e Cımo’un çaldığı kaval melodisi eşliğinde dinlerken, annesinden bir emiş süt koparma telaşındaki kuzu ve oğlakların meleşmeleri radyodan yayılan stranlar fiq ile bılur’un sesiyle karışarak adeta bir ses cümbüşü oluştururdu.
Gündüz saat dörtte ve akşam saat dokuzda olmak üzere günde iki kez Kürdçe yayın yapan Erivan radyosunun akşam saatindeki yayını genelde yaşlılar tarafından dinlenirken, gündüz saatindeki yayını ise, umumi olarak köyün genç kızları ve erkekleri tarafından dinlenirdi. Böylece, Şıbliya Çaçan, Aslika Qadır, Werd’a Şemo, Asa Evdile, Xana Zazé, Begiya Qadır, Susık’a Sımo ve Eyşe Şan gibi birçok kadın dengbéjın ağırlıklı olarak seslendirdikleri aşk stranları gençlerin sevda duygularını okşayarak sevdalarına sevda katardı. Radyodan yayılan aşk stranlarının sesi köyün en ücra köşesine kadar yayılır, böylece köyün genç sevdalıları arasında iletişim Erivan radyosundan okunan aşk stranları aracılığıyla da kurulmuş olurdu. Böylece, Erivan radyosunun katkılarıyla, Kürt kültürü bir anlamda müzik diliyle de nesilden nesile aktarılma olanağı sağlanmış olurdu. Efsanevi dengbéj Evdal’é Zeynık’é, Kawis Ağa ve benzeri birçok önemli dengbéjlerin sanatsal yönleri ile birbirinden farklı klam ve stran okuma tarzları bu sayede günümüze dek muhafaza edilerek yeni kuşaklara aktarıldı.
Erivan radyosu, kuruluşundan günümüze dek, gerek müzik aracılığıyla gerekse kimliksel aydınlanma amaçlı programlarla Kürd ulusal bilinç ve kültürünün daha da berraklaşmasına maksimum katkı sundu. Ne yazık ki son yıllarda ekonomik yetersizlikten ötürü Erivan radyosunun iki saatlik yayın süresi yarım saate indirilmiş durumda. Ekonomik yetersizliklere rağmen, yine de radyoyu ayakta tutmaya gayret eden büyük emektar spiker Kerem’é Seyad’ın bu konudaki çığlığı, Bılur ve Fiq’in sesini baskılayacak kadar hüzünle yankılanmaktadır!
Not: Önemli bir ameliyat geçirdiğimden ötürü, bu aralar yazı yazamaz haldeyim. Eğer uygun görürseniz, 12 yıl önce yayımlanan bu yazımı yayımlayabilirsiniz.
Bu yazım 14 Ağustos 2008 tarihinde Alternatif gazetesinde yayımlanmıştı. Maalesef bazıları tarafından bu yazım ciddi derecede tahrifata uğratılarak ve bazen de birkaç satırını değiştirerek kendi isimleriyle Web sitelerinde yayımlayan kişiler oldu. Bu yazıya dair elimde bulunan gazete küpürüyle birkaçına müdahale edebilmiştim.
Mustafa BALBAL
Bu haber nerinaazad kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (nerinaazad) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(nerinaazad). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com