Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Rus “Nezavisimaya Gazeta” gazetesinin yayınladığı 500 Türkmen çetesinin Suriye’den Azerbaycan’a nakledilmesini ve Nahçıvan’da bir Türk askeri üssünün varlığına ilişkin bilgileri yalanlayan bir açıklama yaptı.

Aynı zamanda, Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Ermenistan’da bir dünya gücü yaratma girişimine dikkat etmenin daha iyi olduğunu belirtti ve Azerbaycanlılara göre, Erivan’a orduyu Ortadoğu da dahil olmak üzere paralı askerlerle doldurma fırsatı veriyor.

Azerbaycan kesinlikle ilkel tahrifatla bumerang etkisi elde etmeye çalışıyor. Ancak dünya gücünün Bakü için büyük bir endişe kaynağı olması ve Azerbaycan’ın çözdüğü sorunun sadece bir propaganda “yönlendirme” meselesi olmaması.

Ermenistan’da bir dünya ordusu yaratma girişimi, Erivan’ın güvenlik açısından kendi kendine yeterliliğini genişlettiğinin bir işaretidir. Erivan, güvenliğini sağlamak için başka bir ülkeye, özellikle Rusya’ya destek verme aciliyetini önemli ölçüde azaltıyor.

Bu, Ermenistan’daki dünya gücünün, örneğin Rus müttefiklerinin desteği olmadan Türk saldırganlığı sorununun çözülmesine izin vereceği anlamına gelmez. Dünya gücü, Ermenistan’ın geçmesi gereken güvenliğe kendi kendine yeterliliğe giden uzun yolun ilk adımlarından sadece biri olabilir. Elbette Rusya, Türkiye’nin saldırganlığını engelleyen en önemli faktörlerden biri olmaya devam ediyor, tek değil, kilit unsurlardan biri. Ancak bu gerçek, Türkiye’nin mevcut güç ve denge dengesi durumunda, en azından önümüzdeki turda doğrudan yüzleşme görmesinin pek olası olmadığını da açıkça ortaya koymaktadır.

Esas mesele, Ermenistan’daki II.Dünya Savaşı girişiminin büyük ölçüde, Ermenistan’ın acil güvenlik çıkarları alanında Rusya-Türkiye arabuluculuğunda bir çatışma riskini hedef almasıdır. Erivan, herhangi bir çatışmanın hızla Azerbaycan topraklarına taşınacağını belirtti. Tavuş muharebeleri bunun sadece bir söz olmadığını pratikte kanıtladı ve devrim sonrası iki yıl içinde Ermenistan bu stratejinin uygulanabilirliği için önemli adımlar attı.

İşte Rus davranışının rolünün anahtar olduğu yer burasıdır ve bu nedenle Ankara ve Bakü, Tavuş muharebelerinin ilk gününden beri şaşkına dönmüştür. Rusya onlarla oynamayı reddetmiyor, ancak Ermenistan’da oynamayı reddediyor. Moskova’nın bir yandan Ermenistan’da meydana gelen değişimler, diğer yandan küresel dönüşümler ve Amerikan-Çin dünya egemenliği koşullarında bölgesel “kısıtlamalar” ortaya çıkması nedeniyle bir takım nedenleri ve nedenleri var. Rusya ve Türkiye bunu hissediyor ve bu durum aralarında önemli sorunları gündeme getiriyor.

Azerbaycan, Ermenistan topraklarında oynamak açısından Rusya’nın askeri-politik anlaşmasını yeniden tesis etmenin son derece zor olacağını çok iyi biliyor. Onsuz olaylar, Rusların Türklerle rekabet edeceği veya birlikte oynayacağı Azerbaycan sahasında yoğunlaşıyor, Bakü için pratikte aynı “etki”: Azerbaycan devletinin boşluğu ortaya çıkıyor.

Bakü şimdi Moskova’yı Türkiye ve Türklerle dolu olmadığına ve Ermenistan ordusuna yeni Azerbaycan toprakları vermeyi düşünmemesi gerektiğine ikna etmeye çalışıyor. Elbette Moskova’yı bu konuda ikna eden tek kişi Bakü değil. Aynı zamanda Yeni dünya düzeninin gündeminde Azerbaycan’ın parçalanmasını önlemek için başta İran olmak üzere hemen hemen tüm yakın komşularımız ve dünyanın önde gelen güç merkezleri de dahil