​Bagrat Estukyan: İstanbul Ermeni toplumunun güven hissi veren bir önderi yok bu yüzden toplum birli - Gündem
25 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Ցրօն / Ժամ : Մթացեալ

Gündem :

24 Eylül 2019  

​Bagrat Estukyan: İstanbul Ermeni toplumunun güven hissi veren bir önderi yok bu yüzden toplum birli -

​Bagrat Estukyan: İstanbul Ermeni toplumunun güven hissi veren bir önderi yok bu yüzden toplum birli ​Bagrat Estukyan: İstanbul Ermeni toplumunun güven hissi veren bir önderi yok bu yüzden toplum birlik ve beraberliğini kaybetti

İstanbul Ermeni toplumunun sorunları, Türkiye’deki siyasi gelişmeleri ve başka konular hakkında Ermenihaber.am Türkiye’de yayınlanan ‘Agos’ Ermeni gazetesinin Ermenice editörü ve İstanbul Ermeni toplumunun önde gelen isimlerinden Bagrat Estukyan ile özel röportaj gerçekleştirdi.

- Bagrat Bey İstanbul Ermeni toplumunda mevcut olan sorunlardan başlıyalım. Gündemde ne gibi meseleler var?

- En önemli meselesi Patriklik seçimi olmaya devam ediyor. Buna, ayrıca, Ermeni toplumunun kuruluşlarının seçimleri de bağlı, çünkü yeni talimatnamenin hazırlanması bahanesiyle bu seçimler se uzun zamadır gerçekleştirilmiyor. Bu kuruluşlar arasında ciddi maddi varlığa sahip olan kuruluşlar var ve bu açıdan seçilmiş yönetimin oluşturulması çok önemlidir.En önemli mesele budur. Bu mesele çözülürse toplumda mevcut olan bölünme giderilebilir.

Bugün toplumda bölünme söz konusu, çünkü toplumun seçilmiş ve güven hissi veren bir önderi yok ve bu yüzden birlik ve beraberliğini kaybetmiş durumdadır. Bu açıdan da seçimler önemlidir. Fakat tabi başka bir mevzu da var. Türkiye Ermenilerinin genel sorunları belirgin bir şekilde üleknin soyal-ekonomik ve siyasi sistemine de bağlı. Bunlar üzerimize etki yaratan unsurlardır. Bugün bir yandan Türkiye ekonomik krizinin eşiğinde bulunuyor diğer yandan ise farklı ülkelerle birçok sorunu olan bir ülke haline geldi. Bütün bunlar bizi de etkiliyor. Belki günümüzde Türkiye’nin Rusya ile iyi ilişkileri var ve ABD, Yakın Doğu ülkeleri ile de iyi ilişkileri devam etmeye çalışıyor. Fakat bu ilişkiler sonucunda Türkiye daha çok düşmanlık ve sorunlar elde etti. Mısır Türkiye’nin düşmanıdır, Suriye doğal olarak düşman hele geldi, aynı şekilde Irak ile de ilişkiler kötü. Bölgede Türkiye oldukça zor bir durumun içinde bulunan bir ülkedir.

- Rusya ile Türkiye arasında askeri teknik işbirliğinin artması ve ikili ilişkilerin daha sıcak bir hale gelmesi sizce Ermenistan için tehlikeler yaratıyor mu?

-Türkiye Ermenistan’a karşı her zaman itici ve inkarcı bir yaklaşım sergiledi. Bununla birlikte Rusya Ermenistan’ın en önemli müttefiğidir. Ancak aynı Rusya Azerbaycan’a en çok silah sağlayan ülkelerinden biridir. Dolayısıyla biz Ermeniler olarak devamlı bir güce veya devlete güvenemeyiz ve öz savunmamızı kendimiz gerçekleştirmeliyiz. Her ne kadar da ülkemiz küçük olsa, her ne kadar da gücümüz sınırlı olsa önceşikle savaştan kaçınmalıyız, savaşa yol açmamalıyız. Fakat eğer savaş kaçınılmaz olsa ve savaşa gerek duyulsa Ermeniler savaştan korkmadığımızı da defalarca ispat ettiler. Yine de savaş insanlığa karşı bir suçtur ve savaş yoluna başvurulmamalı. Bizim güvenliğimizin sağlanması da başkasına güvenemeyiz, kendimiz güvenliğimizi sağlamalıyız.

- Türkiye’deki geleneksel Ermeni toplumundan ziyade bir de Ermenistan’lılar meselesi var. Türkiye’de Ermenistan’lıların kaderiyle ilgili düşünceleriniz nedir? Onlar için ciddi ve gerçek tehlikeler ortaya çıkabilir mi?

- Onlardan çoğu son iki yılda Ermenistan’da yaşanan gelişmelerden sonra vatana geri dönmeyi düşünmeye başladılar, fakat sayısı hiç te az olmayan ve Ermenistan’a geri dönmeyi düşünmeyen, Türkiye’de kalmak isteyen bir kitle var. Onlar kendi tecrübeleriyle Türkiye’de daha kolay iş bulabiliyorlar. Böyleleri Türkiye’de yaşamaya devam etmek istiyorlar. Herhangi bir statüye sahip olmadıkları süreçte Ermenistan’lılar hep tehlikeyi göze alacaklar, çünkü devletin onlara yönelik politikası değişebilir ve onların Türkiye’deki varlığı son bulabilir. Bu da onlar için ciddi bir endişedir ve her zaman böyle bir ihtimal var. Suriyeli mülteciler en iyi öreneklerden biridir. Bir an onlar sanki Türkiye’de davetliydi, fakat şimdi onların avı başladı ve onları Suriye’ye savaşın devam ettiği bölgelere bile geri gönderiyorlar. Ermenistanlıların bir kısmı için en önemli tehlike Türkiye’den kovulmasıdır. Onlar karışık evlilik, nesillerin asimilasyon risklerini göze almışlardır artık.

- Son zamanlarda Ermenistan vatandaşlığı almak için başvuru sayısının arttığını görüyoruz. Yani Türkiye’de yaşayan Ermeniler vatandaşlık almak için başvuruda bulunuyor. Bunu nedeni nedir sizce?

- Elbette güvenlik meselesi etkenlerden biridir. Özellikle Yakın Doğu’nun Ermeni diasporası Halep’te yaşananlardan ders aldı. Halep Ermeni toplumu bizim en güçlü ve organize olan toplumlardan biriydi. Savaştan dolayı Halep Ermeni toplumu çok zayıfladı. Bu hepimiz için çok etkili bir örnek oldu ve İstanbul Ermenileri de istisna değil. Başka bir etken de var. Bazıları Ermenistan pasaportuna sahip olup ileride Avrupa ülkelerini daha kolay bir şekilde ziyaret edebileceklerini düşünüyorlar. Belki bu da bir sebeptir. Fakat benim de içinde olan bir kitle de var ve bizim için Ermenistan Cumhuriyeti vatandaşı olmak bir gururdur. Ermenistan Cumhuriyeti ile daha organik, vatandaşlık bağıyla bağlı olmak bizim için mutluluktur.

- Yine dönelim beklenen en önemli olayına. İstanbul Ermeni Patriklik seçimiyle ilgili Ermeni toplumunda ne gelişmeler yaşanıyor, neler konuşuluyor. Gnel olarak bu konuyla ilgili ne endişeler ve beklentiler var?

- Değişik çevrelerin farklı endişeleri var. Öncelikle şu an net olarak iki aday söz konusu. Biri Aram Başpiskopos Ateşyan, diğeri de Sahak Episkopos Maşalyan. Onların ikisinin de taraftarları var. Ancak daha büyük bir kitle var ki ikisine de karşıdır ve üçüncü bir isminin arayışındadır. Bu yönde bazı çalışmalar yürütülüyor ve üçüncü isim, büyük bir sır değil, Sebuh Srbazan Çulcyan olabilir.

(Bu söyleşi yapıldığında Patriklik seçmiyle ilgili talimatname daha yayınlanmamıştı - Ermenihaber).





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+