Musul Başpiskoposu Mişel: Saddam döneminde Irak`ta 1,5 milyon Hristiyan vardı, şimdi 300 bine düştü - Gündem
27 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վահագն / Ժամ : Այգ

Gündem :

31 Mayıs 2019  

Musul Başpiskoposu Mişel: Saddam döneminde Irak`ta 1,5 milyon Hristiyan vardı, şimdi 300 bine düştü -

Musul Başpiskoposu Mişel: Saddam döneminde Irak`ta 1,5 milyon Hristiyan vardı, şimdi 300 bine düştü Musul Başpiskoposu Mişel: Saddam döneminde Irak`ta 1,5 milyon Hristiyan vardı, şimdi 300 bine düştü

Irak'ın Musul kentindeki Hristiyanlar, IŞİD'in kendilerine uyguladığı baskı ve zulmün yaralarını sarmaya çalışıyor. Örgütün yenilmesi ve işgalinin sona ermesinin ardından Musul'dan kaçan Iraklı Hristiyan aileler Ninova Ovası'na dönmeye başladı. Ancak Hristiyanlar, enkaz halindeki Musul'da evlerine şimdilik giremiyor.

Fransa'nın Lyon kentini ziyaret eden Musul ve Akra Başpiskoposu Necip Mişel Musa, Musul'da yaşananları ve Iraklı Hristiyan azınlığın durumunu euronews'e anlattı.

IŞİD'in başka bir dünyadan gelmediğini söyleyerek konuşmasına başlayan Hristiyan din adamı, "IŞİD kendi içimizde doğdu. Irak ve Suriye'de var olan birlikteliği yıkmak isteyenlerin eliyle yapıldı." dedi.

Necip Musa: "Tüm eksiklerine rağmen Musul bir arada yaşanılan bir yerdi"

"Sonra radikaller tarafından Yezidiler, Kakailer, Yezdaniler ve Sabiiler gibi dini ve etnik azınlıklara eziyet edilmeye başlandı. Radikaller kendi ideolojilerini zorla dayattı." diyen Necip Mişel, "Evlerimiz, manastırımız 5'inci yüzyıldan kalma tarihi kilisemiz yerle bir edildi. Sadece Hristiyanlar için değil aynı zamanda Musul'daki Müslüman kardeşlerimiz için de kahredici bir durumdu. İnsanlık ve medeniyet mirasının yıkıldığını gördük. Bu inanılmaz bir kayıptı." ifadelerini kullandı.

Saddam Hüseyin döneminde Irak'ta 1,5 milyon Hristiyan'ın yaşadığını söyleyen Musullu Keldani Başpiskopos Mişel Musa, Saddam'ın devrilmesinin ardından Hristiyan nüfusun sayısının hızla azalarak 300 binlere kadar gerilediği bilgisini paylaştı.

Saddam sonrası göreve gelenlerin ise başarısız, kifayetsiz ve mezhepçi politikalar yürüttüğünü belirten Necip Mişel, "2003'ten önce Irak'taki etnik ve dini azınlıkların durumu çok daha iyiydi." diye konuştu.

"Bugün Irak'ta mezhepsel ve etnik tiranlık var"

Mişel, "Dünyadaki her hükümet gibi Irak hükümeti de barışı ve güvenliği anayasal yollardan tesis etmeli. Hükümet adaleti sağlamalı. Vatandaşlık hakları çok önemli. Ancak bugün Irak'ta özellikle de azınlıklara karşı mezhepsel ve etnik tiranlık var. Iraklı Hristiyanlar olarak zayıf değiliz sadece barış yanlısıyız ve düşmanımıza karşı da silah taşımak istemiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Euronews'in "Irak'taki azınlıklara, özellikle de Hristiyanlara karşı yapılanlardan dolayı Müslümanlara suç bulunuyor mu? " sorusunu Mişel Musa, "Hayır, adaleti ve düzeni devlet sağlar. Ya da oradaki en güçlü grup sağlar." sözleriyle yanıtladı.

"IŞİD'in gerçek yüzü birkaç ayda belli oldu"

IŞİD Musul'a girdiğinde kendisinin de o sırada Musul'da bulunduğunu anlatan Hristiyan din adamı, "Çok zor ve acı verici bir deneyim oldu. Musul halkı şiddet ve silah kullanmadan gelenleri memnuniyetle karşılar. IŞİD militanları Musul'a ilk girdiklerinde insanlar onların gerçek yüzlerini bilmiyordu ve kendilerini güler yüzle karşıladılar. Ancak çok geçmeden gerçek yüzleri belli oldu, yaptıklarının İslam'a aykırı olduğu görüldü. Bağdat'taki mezhepçi politikalara karşı ilk başta sempatik gibi görülen örgüt sadece Yezidilere ve Hristiyanlara değil aynı zamanda Sünni, Şii ve diğer tüm azınlıklara, mezheplere ve gruplara da çok ağır zararlar verdi." diye konuştu.

"Çocuklarımıza adalet, sevgi, barış ve birlikte yaşama arzusu aşılamak zorundayız"

"Ben Musul'da doğdum. Hiçbir zaman ayrımcılığa uğramadım. Din, tanrı içindir, ülke ise hepimizin." diyen Başpiskopos, "IŞİD her ne kadar askeri yönden yenilmiş olsa da ideolojisi yaşamaya devam ediyor. Bunun için bir arada yaşama kültürünü yaymamız gerekiyor. Aşırılık yanlısı fikirlerle ve söylemlerle mücadele etmeliyiz. Aşırıcılık bugün küresel sorun haline gelmiştir. Radikal ideoloji tek bir görüşü empoze eder ve geri kalanını Allah'a inansa da (kendinden olmadığı için) kabul etmez. Bugün insanları birleştirecek ortak paydaları arıyoruz. Musul'da çok sayıda çocuk bu örgütün etkisi altında kaldı. Kimileri etkilendi kimilerinin beyni yıkandı. Buna karşı mücadele etmeliyiz. Eğer radikalleri yenmek istiyorsak, kültürümüzü gelecek nesillere aktarmalıyız. Çocuklarımızın düşüncelerine ön yargıdan uzak olmayı, adaleti, sevgiyi, barışı ve birlikte yaşama arzusunu aşılamak zorundayız." uyarısında bulundu.

"İbadethaneden önce dayanışma ruhu inşa etmeliyiz"

Irak'ta yıkılan kiliselerin yeniden inşasını devletin yapması gerektiğinin altını çizen Iraklı din adamı, "Bu görev, esas olarak kendi vatandaşlarını ve azınlıkları nasıl koruyacağını dahi bilmeyen devletin işidir. Ancak bununla birlikte uluslararası bir sorumluluk da var; dünyanın başka herhangi bir şey inşa etmeden önce düşüncelerini şekillendirerek dayanışma ruhu içinde olması lazım." dedi.

Binlerce belgeyi Ninova'dan kaçırmayı başardığını da aktaran Mişel Musa, "İnsanları ve miraslarını tehdit eden tehlikeyi hissettiğimde binlerce eski el yazması belgeyi kurtarmayı başardım. Bu, IŞİD'in Ninova'ya saldırısından sadece 10 gün önceydi. Tüm el yazması belgeleri kamyonete doldurdum ve Kürdistan bölgesine götürdüm. Şimdi o belgeleri dijital ortama aktarıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bir taşa tapınabilirsin ama o taşla beni öldürme"

"Bizi bir araya getiren değerlere odaklanmalıyız, bölenlere değil." diyen Iraklı Başpiskopos Necip Mişel Musa, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Azınlıkları kurtarmak ve onları zulümden korumak için uluslararası bir sorumluluk var. Bir taşa (neye inanıyorsan) tapabilirsin ama o taşla beni öldüremezsin. 7 yaşındaki bir çocuk nasıl olur da arkadaşını kafir olmakla suçlar? Bu nasıl aklına gelir? Bu çocuk imansızlığı nereden biliyor ki? Çocuklara el uzatıp dilimizi düzeltmeli ve kullandığımız terimleri de gözden geçirmeliyiz.

"Hristiyanlar 20 asırdır Irak'ta vardı, olmaya devam edecekler"

Necip Mişel Musa mülakatı, "Yurt dışına kaçan Hristiyan göçmenlerin sadece yüzde 10'luk bir kısmı döndü ve kalanı da gelmek istiyor. İş imkanı bulduktan ve güvenlik sağlandıktan sonra geri dönecekler. Hristiyanların yüzde 30'dan fazlası Avrupa'ya ve Avustralya'ya göç etti. Ancak geri dönmeye başladılar. Hristiyanlık Irak'ta 20 asırdan beri vardı. Bitirilemeyecek, var olmaya devam edecek." sözleri ile tamamladı.

Irak'ın Musul kentinde IŞİD'e karşı savaşta, binlerce kişi hayatını kaybederken, on binlerce ev ya tamamen yıkıldı ya da kısmen zarar gördü. Aralarında camilerin ve kiliselerin de bulunduğu onlarca tarihi mekan yerle bir oldu.





Bu haber euronews kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (euronews) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(euronews). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+