CHP Bakırköy Belediyesi Meclis Üyesi ve Kınalıada Platformu Kurucusu Nurhan Çetinkaya 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimler için CHP’den aday adayı oldu. ‘Sen ben yok biz varız’ sloganıyla çalışmalarına başlayan Çetinkaya ile Adalar’ın sorunları ve projeleri hakkında Agos foto-muhabiri Miran Manukyanla konuştu.

Uzun süredir Adalar'la ilgili faaliyetleriniz var, şimdi de Adalar Belediye Başkanlığı için aday adaylığınızı açıkladınız. Hangi düşüncelerle aday adayı oldunuz?

Benim siyasetten önce Adalar’la ilgili çalışmalarım vardı. Kınalı Ada Platformu'nu oluşturduktan sonra benim siyasi hayatım da başlamış oldu. Bu platformda Adalar’da yaşayanlara sağlık, temizlik, sanat gibi alanlarda kendi gücümüz yettiğince çalışmalar yapmaya başladık. Benim asıl siyasetteki varlık sebebimin yüzde 51'ini Adalar oluşturdu. Ben yerel siyasetçi olarak siyasete başladım ve yerel siyasetçi olarak da yoluma devam etmek istiyorum.

Yerel siyasette üretim var, halka fayda var, üretmiş olduğunuzun bir karşılığı var. Bugünkü İstanbul'un hali ortada. Ben de beş yıl Bakırköy Belediyesi'nde kazanmış olduğum belediye tecrübesini Adalar'da uygulama kararı aldım. Bakırköy Belediyesi'nde kültür-sanat, sosyal projeler, imar, fen, temizlik, park- bahçelerde dahil olduğum konulardaki tecrübeme dayanarak aday adaylığımı açıkladım. Adalılar tarafından da yaklaşık beş bine yakın kişinin aday gösterilmem için imza topladığını öğrendim. Önümüzdeki günlerde de bu imzalar CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na iletilecek.

Elbette tek başıma değilim. İki yıl önce 'Bizim Ekip' adıyla uzman kişilerle bir araya gelip bir oluşum kurduk. Benim her şeyi bilmem mümkün değil. Adalar’daki önemli noktaları çalıştık beş ana başlık çıkardık: sağlık, eğitim, ulaşım, kültür-sanat ve turizm. Bu beş sorunla ilgili çok farklı projelerimiz olacak.

Adalar’da yıllardan beri gündemden düşmeyen sağlık sorunuyla ilgili bir çalışmanız olacak mı?

Sağlık Adalar’ın temel noktası, Adalar’ın sigortası, güvencesi. Ada’da sağlık yoksa hiçbir şey yapamazsınız. İnsanların 24 saat boyunca ana karaya gitmeden ihtiyaçlarını giderebilecek sağlık merkezleri yok. Şu anda aile hekimliği var ama bunlar da yetersiz. 112 Acil İstasyonu var ama bu hizmet kış sezonunda kaldırılıyor.

Beş adaya da kompakt bir tıp merkezi projemiz var. Sağlık Bakanlığı sağlık merkezi hizmetini ancak 6 bin kişi olunca açabiliyor. Aile Hekimliği nüfusa kayıtlı olduğunuz hekimin nezdinde oluyor. Bakırköy'deki bir kişi yaz sezonunu adada geçiriyorsa geçici olarak kaydını aktarmak zorunda ki Ada’daki Aile Hekimliği'nden faydalansın. Öncelikle bu sorunu çözmemiz lazım. Sağlık Bakanlığı'nın yanısıra Belediye olarak bir proje hazırlayacağız. Bu projeyle ilgili iletişimde olduğumuz sağlık kurumları var.

Kınalıada'da Sağlık Bakanlığı'nın bir binası var orası deprem yönetmeliğine aykırı olduğu için 5-6 yıl önce tahliye edildi, kullanılamıyor. Belediye bütçesiyle yapmamız tabii ki mümkün değil ama Sağlık Bakanlığı'yla iş birliğine girerek bunu bir imece usuluyle böyle bir sağlık merkezini Kınalıada'ya kazandırabiliriz. Yazın 60 bin kişinin ikamet ettiği adalarda kışın Kınalıada'da 600, Burgaz'da 1600, Heybeli'de 2000, Büyükada'da 6000 kişi ikamet etmekte. Adalar İstanbul'un dinlence bölgesi ama siz sağlık sorununu halletmediğiniz zaman Adalar çok tehlikeli bir yer haline geliyor.

Her yıl olduğu gibi bu sezon da Adalar’da ulaşım problemli. Ulaşımla ilgili nasıl bir çalışma yapacaksınız?

Adalar arası ulaşım hem özel sektör tarafından hem de belediye tarafından gerçekleşiyor. 17 milyonun yaşadığı bir metropolde ‘kış tarifesi’ diye bir model uygulanıyor. Bence bu doğru bir uygulama değil. Belediye tabii ki özel sektör gibi çalışamaz orada ama birtakım avantajlar sağlayabilir. Adalar arası ulaşım çok sıkıntılı. Mesela Burgaz’dan Heybeli’ye geçiş çok seyrek.

Yüzmeye kalksanız 45 dakikada yüzeceğiniz yere gitmek için iki saat bekleyebiliyorsunuz. Bizim yapacağımız projeyle Adalar arası ulaşımı özel sektörle birlikte 20 saat boyunca kullanılır hale getireceğiz. Mevcut tarifelerle Adalar birbirlerine çok uzak hale geliyor. Bizim projemizle insanlar saat başı Adalar arasında gidip gelecekler, bu projeyle ilgili çalışmalarımız var. İDO Adalar’a olan seferlerini de hayli azalttı. Yaz döneminde günde yaklaşık 50 sefer vardı. İDO’yla ayrıca seferlerini artırmaları için görüşüyoruz.


Elektrikli motosiklet sıkıntısı da çok gündemde. Bu konuyla ilgili bir çözümünüz olacak mı?

İnsanlar doğal olarak kendilerine özel ulaşım aracı istiyorlar. Ulaşım teknolojinin bu kadar gelişmiş olduğu bir zaman da bunu istemeleri gayet doğal. Adalar eskiden de yokuştu, eskiden imkân da yoktu yürüyerek çıkıyorlardı. Ama artık böyle bir imkân olduğu için ister istemez tercih etmek zorunda kalıyorlar.

Belediye’nin tahsis ettiği bir minibüs var ancak bu da yetersiz kalıyor. Yetersiz kalınca insanlar elektrikli motosiklet kullanıyor. Belediye orada o ihtiyacı görüp lastik tekerlekli, elektrikli, çevreye duyarlı insanların evine gidebileceği ring bir araç tahsis etse insanlar bu ulaşım araçlarını kullanmayacak. Bizim böyle bir projemiz var. Bir kaç hat üzerinde çalışacak lastik tekerlekli tren benzeri bir aracı insanların ilgisine sunacağız. İhtiyaç birtakım talepleri doğuruyor.

Günübirlik sorunu her yıl gündeme geliyor, bir günde çok fazla insan aynı saatlerde geliyor, bu sorunla nasıl bir çözüm düşünceniz var?

Adalar’ın hepsi günübirlikçiler tarafından kullanılıyor ancak en fazla Büyükada bu sorunla karşılaşıyor. Bugün baktığınızda Adalar’a gelen bütün ulaşım araçlarıyla 125 Bin yolcu taşınıyor. Bunlar doğru yönlendirildiği zaman bu kalabalık çok değil. İnsanların transferini kolaylaştıramazsak ister istemez yoğunluk olur. Kınalı’nın en güzel yerinde dört tane iskele var. Bunlar zamanında yanlış yapılmış projeler tabii ki iskeleleri kaldıramayız ama biz mevcut olanaklar içerisinde en aza indirerek çok daha kolay transferini sağlayacak çalışmalarımız var.

Kültür- Sanat'a dair projeleriniz neler olacak?

Kınalıada’da sinema ve tiyatro okulu kurmayı planlıyoruz. Orada mevcut bir bina var orayla görüştük. Burgaz ve Heybeliada’da da yapacağız bu çalışmaları. Adalar’da yaşayan edebiyatçı, sanatçı, yazarlarımız var. İhap Hulusi Görey, Can Yücel gibi. Bu isimlerin hiçbiri anılmıyor. Adalar’da ne kadar kültür- sanatla ilgili çalışmalarımızı artırırsak gelen günübirlikçilerin de standartlarını değiştiririz ve Adalar’ı geliştiririz. Kışın amatör spor kulüplerinin kamp yapacağı futbol sahaları var onlarla ilgili bir çalışmamız var.

Büyükada’yla ilgili ne gibi çalışmalarınız var?

Yapılacak her proje aslında Büyükada’yı da ilgilendiriyor. Büyükada aslında merkez mahalle. Büyükada’nın sorunlarının bir tanesi fayton sorunu. Fayton sorunu aslında İBB’yi ilgilendiren bir sorun. Ben faytonun kalkmaması taraftarıyım. Çünkü faytonlar ulaşım aracı değil nostalji aracıdır. Faytoncuların kıyafetleri, genel görünümü hakkında çalışmalarımız var. Atların bakımları ve veteriner destekleriyle ilgili de çalışmalarımız var.