Diran Şahnazoğlu:”Bu kişi çöpçü bile olamaz!”,Nurhan Çetinkaya:”19 senedir neyi bekledin -
Diran Şahnazoğlu:”Bu kişi çöpçü bile olamaz!”,Nurhan Çetinkaya:”19 senedir neyi bekledin
1973 senesinde ailesiyle birlikte Amerika’ya göç eden ve pırlanta işiyle uğraşan Diran Şahnazoğlu, sosyal medyada bir platformun kurucusu ve bir partinin meclis üyesi Nurhan Çetinkaya hakkında inanılmaz iddialarda bulundu.
[Diran Şahnazoğlu:"Bu kişi çöpçü bile olamaz!",Nurhan Çetinkaya:"19 senedir neyi bekledin!]
1973 senesinde ailesiyle birlikte Amerika’ya göç eden ve pırlanta işiyle uğraşan Diran Şahnazoğlu, Kınalıada’da sosyal medya da bir platformun kurucusu ve aynı zamanda bir partiden belediye meclis üyeliği yapan Nurhan Çetinkaya’nın kendisine borçlu olduğunu, kendisini armatür işine soktuğunu ancak kandırılarak kazıklandığını iddia etti.
Diran Şahnazoğlu, gazetemize hem sözlü hemde yazılı ve imzalı beyanında şunları söyledi;
“İsmim Diran Şahnazoğlu. 1958 İstanbul doğumluyum. 1973 senesinde ailemle beraber Amerika’ya göç ettik. Türkiye ile hiçbir zaman bağlantımı bitirmedim. Yazları her sene Türkiye’ye geliyorum. 1997 tarihinde yine İstanbul’daydım. Babamın bir eski arkadaşının oğlu ile tanıştım. Nurhan Çetinkaya ile.
“İSTANBUL’DA İŞ YAPMAK İSTER MİSİN”
Kendisinin o zaman bir işi yoktu. Çalıştığı yerden kovulmuştu. Bana dedi ki; “İstanbul’da bir iş yapmak ister misin” , “Ne işi” dedim. “Bir armatür fabrikası var çok ucuz satılıyor” dedi. “Bende para yok” dedi. “Ne kadar, fiyatı nedir?” dedim. “250.000 Dolar (ikiyüzellibin )ile alırız” dedi.
1.000.000 DOLAR PARA GÖNDERDİM
Bende kendisine güvendim. “Tamam vereyim parayı alalım” dedim. Biz fabrikayı aldık. Ben de Amerika’ya döndüm. Fabrika 3 kişinin ismi altında, kendisinin, benim ve abimin. Bana rapor veriyor. Şu kadar imal ediyoruz. Satıyoruz. Bende inanıyorum. Zaten bildiğim bir işi değil. Başladı telefonlarda para istemeye. “Alüminyum alacağız, kablo alacağız, vida alacağız” Bende kendisine kısım kısım yolladığım paraların totali, bütünü 1.000.000 Bir Milyon Dolar oldu. İki ay sonra İstanbul’a geldim. Fabrikaya gidiyorum. İşten anlamadığım için seyrediyorum ne derse inanıyorum. Bu arada altına sıfır kilometre yeni bir Chrysler araba almış. Konuştuğu zaman mangalda kül bırakmıyor. Yalanın haddi hesabı yok. Kendi kendime dedim “Bu işin sonu yok, ben büyük bir oyuna geldim”
FABRİKAYI 400.000 DOLARA EMİN CANKURTARAN BEYE SATTIK
Burada yaşayan fabrika sahibi bir abimi aldım fabrikaya götürdüm. “Şu hesaplara bir bakıver, ne durumdayız” dedim. Akşam fabrikadan ayrıldık. Arkadaşım dedi ki: “Diran burayı bir an evvel devredin bu ortağın hem yalancı, paraları da zimmetine geçiriyor” Biz fabrikayı Emin Cankurtaran beye sattık. 400.000 Dolara. Ben paramı aldım. Nurhan bir kuruş dahi koymadığı için parayı ben aldım. Kendisine dedim ki “Sen beni kazıkladın. Ben sana güvendim. Sen suiistimal ettin. Bana bu kazığı attın”
BEN SANA BORÇLUYUM
Bunun üzerine bana dedi ki “Ben sana borçluyum. Bir gün param olursa ben bu parayı sana ödeyeceğim” hatta elimde bulunan teminat senedini yazdı. 500.000 Beş Yüz Bin Amerikan Doları “Bu da yanında kalsın” dedi. Ben döndüm Amerika’ya. Birde Bankalar caddesinde satış mağazamız vardı. Bu konuşmalar orada geçti. Babası da oradaydı.
VERGİ BORCUNDAN DOLAYI PASAPORTUMA EL KOYDULAR!
2006 senesinde Türkiye’ye geldiğimde havaalanında pasaportuma el koydular. Tophane Vergi Dairesi tarafından, dosya vardı. Vergi borçları ödenmedi diye. Ertesi gün gittim borçları ödedim. Pasaportumu geri aldım. İki sene sonra 2008’de geldiğimde tekrar aynı olay, bu sefer de Bayrampaşa Vergi Dairesi’nden. Onu da ödedik. Yalnız vergi dairesine gittiğimde müdür dedi ki “Beyefendi, 70 milyon içinde başka birini bulamadın mı bu kişiyle ortaklık yaptınız. Bu sahtekarın birisi. Şuan bizde 9 tane ayrı dosyası var” şimdi bu kişi kendi aklıyla Adalar Belediye Başkanlığı’na oynuyor. Hiç bir şansı yok da. Buna inanan, bu kişiyi destekleyen insanlara yazık. Herhalde kendisinin adada yaşayan ve saygılı iki kuzenlerinden dolayı bu kişiyi destekliyorlar. Kendiside konuşurken, “Ben iş adamıyım. Fabrika sahibiyim” diye konuşuyor. Tabi ki bilen biliyor. Benim oyumdan bu kişi yalancı, haysiyetsiz, avantacı bir kişi. Kendisini göstersin diye yalan dolan oyunlar da yapıyor. Son oyunu adada kaçırılan çocuk olayı. Oda bunun bir oyunu olduğunu adanın çoğu biliyor. Lütfen bu kişiye inanmayın. Bu kişi belediye başkanı değil çöpçü bile olamaz. Kim bilir ne düşüncelerle, hayallerle gelmek istiyor ki cebini doldursun” ifadelerinde bulundu.
NURHAN ÇETİNKAYA: “19 SENE NEYİ BEKLEDİN”
Telefonla ulaştığımız Nurhan Çetinkaya ise senedin kendisine ait olduğunu ancak iddiaların doğru olmadığını söyledi.
Nurhan Çetinkaya, Diran Şahnazoğlu’na herhangi bir borcunun olmadığını, senedin kendisine ait olduğunu ancak senedin işe başlarken teminat senedi olarak verildiğini belirtti.
Bütün iddialara cevap veren Çetinkaya, kendisinin,Diran Şahnazoğlu’nun ve Diran Şahnazoğlu’nun abisi ile bir armatür fabrikasını satın aldığının doğru olduğunu ancak para vermediğinin doğru olmadığını belirtti. Kendisinin de işe başlarken 200.000 dolar yatırdığını belirtti. Çetinkaya, madem borcum var Diran Şahnazoğlu’nun neden 19 sene beklediğinin altını çizdi. Şahnazoğlu’nun çalıştığı yerden kovuldu iddiasının tamamen yalan olduğunu belirten Çetinkaya, kendisinin soyadının Çetinkaya olduğunu ve her zaman iş sahibi olduğunu söyledi.
“FABRİKAYI EMİN CANKURTARAN’A BEN SATTIM”
Fabrikayı Emin Cankurtaran’a kendisinin sattığını ve paranın tamamını Diran Şahnazoğlu’nun aldığını belirten Çetinkaya,kendisinin de 200.000 Dolar para yatırdığını belirtti.
Diran Şahnazoğlu’nun elindeki senedin kendisine ait olduğunu belirten Çetinkaya, istesem inkar ederdim. Aradan 19 sene geçmiş Adli Tıb’a gitse bir şey iddia edemez diyerek Şahnazoğlu’nun “Ben sana borçluyum. Bir gün param olursa ben bu parayı sana ödeyeceğim” hatta elimde bulunan teminat senedini yazdı. 500.000 Beş Yüz Bin Amerikan Doları “Bu da yanında kalsın” söyleminin doğru olmadığının altını çizdi.
“SİYASİ KARİYERİMİN ÖNÜNE GEÇMEK İSTİYORLAR”
Nurhan Çetinkaya bu olayın 19 sene sonra önüne çıkmasının kendisinin yükselen siyasi kariyerinin önüne geçilmek istenmesinden kaynaklandığını belirtti. Adalar’da belediye başkanı olması için imza toplandığını ve imza sayısının 3000’e yaklaştığını belirten Çetinkaya bu iddiaların kendisini durdurmayacağını belirtti.
DİKRAN ŞAHNAZOĞLU: “İYİ Kİ DİRAN ŞAHNAZOĞLU BENİ DOLANDIRDI DEMEDİ”
Telefonla ulaştığımız Diran Şahnazoğlu’na Nurhan Çetinkaya’nın iddialar üzerine cevaplarını ilettiğimizde “Ne demesini bekliyordunuz. İyi ki Dikran Şahnazoğlu beni dolandırdı demedi” dedi.
Bu haber adalargazetesi kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (adalargazetesi) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(adalargazetesi). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com