13 Kasım’da gazetecilere konuşan Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Anna Nağdalyan, Azerbaycan’da esir alınan Ermenistan vatandaşı Karen Ghazaryan’ın ülkeye iade edilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini açıkladı.

Azerbaycan’da Karen Ghazaryan hakkında yürütülen dava konusuna değinen Nağdalyan, Azerbaycan’ın, sınırını ihlal ederek ülkesine giren bir Ermenistan vatandaşını kameralar önünde sabotajcı olarak gösterme fırsatını kaçırmayacağının önceden beri belli olduğunu kaydetti. Ancak Ghazaryan’ın, ruhsal rahatsızlığı olduğu nedeniyle askerlik yapmadığından dolayı Azerbaycan’ın bu senaryosu başarısız çıktı.

Karen Ghazaryan’ın sağlık durumuna ilişkin tüm belgelerin, uluslararası kuruluşlar araçlığıyla Azerbaycan’a sunulduğunu, fakat bunların Bakü tarafından göz ardı edildiğini kaydeden sözcü, “Yargı süreciymiş gibi oyunlar sahneleyen Azerbaycan, sağlık sorunları olduğu aşıkar olan bir kişiyi ağır suçlarla suçlamaya çalışıyor, ancak bu, uluslararası insancıl hukukun kaba bir ihlalidir” yorumunu yaptı.

Nağdalyan’a göre, sağlık sorunları olan bir Ermenistan vatandaşına ağır suçlarla suçlayan Azerbaycan’ın asıl hedefi, Dağlık Karabağ’da ağır suçlar için mahkum edilen iki Azerbaycan’lı sabotajcı ile Ghazaryan arasında eşitlik koymaktır.

Sözcü, “2015 yılında Artsakh mahkemesi, sınırı yasadışı olarak ihlal etmek, silah bulundurmak, nefret suçu işleyerek reşit olmayanı öldürmek, reşit olamayana silah yardımıyla şiddet uygulamak, sanıklardan birini ise başka iki kişiyi öldürme teşebbüsünde bulunmak suçundan yargılayarak mahkum etti. Azerbaycan burada bir anlamda eşitlik işareti koymaya çalışıyor, ancak aslında bunu yapması zor olacak” değerlendirmesini yaptı.