Şişli`nin Türkiyeleşen Bulgar Hastanesi -
Yıllardır İstanbul Bulgar toplumuna iade edilmeyen mülkler arasındaki Bulgar Hastanesi, mescide dönüştürülen kilisesi olmadan ve giriş kapısındaki hacı sökülmüş olarak hizmet vermeyi sürdürüyor.
"Demir Kilise" olarak bilinen Balat'taki Sveti Stefan Kilisesi'nin restorasyonu bu hafta en çok konuşulanlar arasındaydı. Kilise gelecek ay açılacak ancak "Türkiye Hastanesi" diye anılan Bulgar Hastanesi, yıllardır İstanbul Bulgar toplumuna iade edilmeyen mülkler arasında yer alıyor.
Bulgar Hastanesi, Osmanlı döneminde kurulan, 80'lerde adı cinsiyet değiştirme ameliyatları nedeniyle eleştirilen ve Bulgaristan yönetimine tepki diye yapılan saldırılarla anılan, 90'lardaysa "yerli sermaye" tarafından kiralanarak kimliği tarafından tamamen değiştirilen bir mülk.
Georgi P. Konstandov'un "İstanbullu Bulgarlar ve Eski İstanbul" kitabına göre, Bulgar Hastanesi'nin temelleri, 1897 yılında, Darül Aceze Caddesi'nde 16 bin metrekarelik bir arsa üzerine Mimar Aznavur'un hazırladığı plana göre atılmaya başlandı. Ekzarh I. Yosif adına tanzim edilen 25 Ekim 1311 (1896) tarihli tapu senedi kaydıyla birlikte...
Üç ayrı binadan oluşan sağlık kurumu 20 Aralık 1901'de Dr. Vasil Dinov ve Op. Dr. Garabet Yakubyan'ın yönetiminde 20 yataklık kapasiteyle hizmete girdi. 25 Nisan 1902'de Ekzarh ı. Yosif'in Ekzarhlığa getirilişinin 25. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen törende yatak kapasitesi 50'ye yükseltilerek Evlogi Georgiev Bulgar Hastanesi olarak kutsanarak resmen açılmış oldu. Evlogi Georgiev adı ise hastane için açılan bağış kampanyasına o dönem en büyük bağışı yapan silah tüccarından geliyordu.
Bulgar Hastanesi'nin adının devlet belgelerinde bir kez daha geçişiyse 1915'te olacaktı. Ermeni Soykırımı döneminde... Tehcir kararı, hastane çalışanlarından birinin yakınını da vuruyordu. Ancak bu karar ikinci bir emre kadar erteleniyordu. Bursa/Hüdâvendigâr Vilâyeti'ne hitaben yazılan 2 Ağustos 1331/1915 tarihli belgeye göre, "İstanbul'daki Bulgar Hastahânesi etibbâsından Doktor Nikolo'nun kayınpederi Ermeni milletinden Fotoğrafçı Papazyan'ın iş'âr ı ahîre kadar te'hir i sevki"ne karar veriliyordu.
Bulgar Hastanesi uzun yıllar gündemden düşecekti. Taa ki 1980'lere kadar... Bu kez gazetelerde adının anılmasının nedeniyse transseksüel ameliyatlarına yönelik Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı operasyondu. Soruşturma kapsamında Özel Çapa Hastanesi ardından evraklarına el konulan ikinci merkez Bulgar Hastanesi'ydi. Gazetelere göre Bulgar Hastanesi'nde 100'den fazla transseksüel ameliyat yapılmıştı.
Abdülhamid fermanıyla kuruldu, "Sultan Bayazıd'ın Mülkü" diye geri alındı
Hastane bir kez daha haber olduğundaysa bu kez el değiştiriyor, daha doğrusu el konuluyordu. 1989'un Haziran ayında gazetelerde "Bulgar Hastanesi Vakıflar'da" başlığı yer alıyordu. Nedeniyse şöyle açıklanıyordu: "Bulgar Hastanesi, 1900 yılında Sultan 2. Abdülhamid'in fermanı ile kuruldu.
Bayazıt Vakfı'na ait arsada kurulan hastane uzun yullar Bulgar asıllı Türklere hizmet verirken, burada görev yapan çoğu Bulgar asıllı Türk doktor Türk hastalara da hizmet verdi. (...) Vakıflar Genel Müdürlüğü yaptığı çalışmalar sonucu Bulgar Hastanesi'nin kurulu olduğu arazinin Bayazıt Vakfı'na ait olduğunu çıkarttı." Yani bir sultan fermanı ile kurulan hastanenin hakları daha önceki bir sultanın arazisinde yer alması nedeniyle yaklaşık 90 yıl sonra iptal ediliyordu.
Bulgaristan'a "tepki" olarak Türkiyeli Bulgarların Hastanesi'ne saldırı
Hastaneye el koyma sürecinin zamanlaması da "manidar"dı. 1980'lerde Türkiye, Bulgaristan ile büyük bir kriz yaşıyordu. Jivkov yönetiminin ülkesindeki Türklere yönelik uyguladığı baskı politikası sebebiyle. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün el koyma haberinde bu kriz de vurgulanıyordu. Haberle Bulgaristan'a tepki göstermek isteyenlerin hastaneye yönelik taşlı saldırısı da kayıt düşülüyordu:
"Bulgaristan'ın birbiri ardına sergilediği zulüm örnekleri nedeniyle sinirleri bozulan bazı kişilerce de taşlanan hastanenin kapısına önce 'Bu hastane Türkiye Vakıfları'na aittir' yazısı yazıldıktan sonra dün de kapısına yeni tabelası asıldı"
1991 Nisan ayında gazeteler hastanenin açılışını duyuruyordu. Evlogi Georgiev Bulgar Hastanesi, 25 Nisan 1902'de Ekzarh I. Yosif'in kutsanmasıyla gerçekleştirilen ilk açılışından tam 89 yıl sonra 22 Nisan 1991 tarihindeki törenle Turgut Özal tarafından "Türkiye Gazetesi Hastanesi" adıyla ikinci kez açılıyordu.
Bulgar Hastanesi'nde "restorasyon": Kilise Mescid'e dönüştürüldü
Yıllarca Bulgar Hastanesi olarak hizmet veren bina, mahkeme kararıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçmiş, açılan ihale sonucunda da İhlas Gazetecilik Holding'e aylığı 40 milyondan 10 yıllığına kiralanmıştı. Dönemin gazetelerinde cerrahi, dahil ve doğum dallarında hizmet verecek olan hastanenin restorasyon ve donanımı için 9,5 milyar lira harcandığı ifade ediliyordu.
Restorasyon kapsamına hastanede yer alan adı Sv. Panteleymon olan küçük bir kilise de yer alıyordu. Bojidar Çipof'un "Bulgar Eksarhlığı Vakfı'nda 15 yıl" kitabına göre bu kilisede her sene 27 Temmuz'da burada ayin yapılan, daha sonra bahçede sade gazoz ve kurabiye servisi olan bu kilise, 1991'de mescide dönüştürülüyordu.
Evlogi Georgiev Bulgar Hastanesi bugün hala "Türkiye Hastanesi" adıyla hizmet vermeyi sürdürüyor. Giriş kapısının üstünde yer alan haçı sökülmüş olarak ve Türkiye'deki Bulgar toplumuna iade edilmeden... (SK/PT)
Serdar Korucu
Bu haber Bianet kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (Bianet) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(Bianet). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com