Tatavla’nın basketçileri İstanbul’da buluştu -
Tatavla’nın basketçileri İstanbul’da buluştu
Bugün ‘Kurtuluş Spor Kulübü’ adıyla bildiğimiz Tatavla Heraklis Jimnastik Kulübü, kurulduğu 1896 yılından bu yana sporun pek çok dalında ‘insan’ yetiştirmeye adanmış özel bir kulüp. Yıllardır çok kültürlülüğün muazzam bir düzenle hüküm sürdüğü Kurtuluş Spor Kulübü, Tatavla sokaklarının çocuklarına kucak açan ikinci bir ev aslında. Üstelik, kendisine gönül verenlerin gelip asla geçmediği…
Bunun en güzel örneğini, kulübün ‘1977 yılı Genç ve Yıldız Basketbol Takımı’ verdi geçtiğimiz günlerde. Aynı sokakları paylaşan Rum, Ermeni, Yahudi, Süryani ve Türk gençlerin aynı takımı da paylaşabildiği o yıllarda, dönemin Rumlar için zorlu geçen siyasi şartları ne yazık ki çoğunun İstanbul’u ve dolayısıyla takımlarını terk etmesine neden oldu. Neyse ki içinde kavruldukları Tatavla kültürü, bu ayrılığın daha fazla sürmesine izin vermedi. Önce, kulübe 10 yaşında giren ve antrenör olduğu dönemde şampiyonluk getiren Dimitri Arapoğlu başlattı bu mücadeleyi. 1968’de İstanbul’u terk etmek zorunda kalan Arapoğlu, aynı yıl Tatavla Heraklis Jimnastik Kulübü’nün bir devamı olarak Atina’da Tatavla Kulübü’nü kurdu. 1977 yılının basketbol takımı ise 36 yıl aradan sonra geçtiğimiz yıl ilk kez Atina’daki Tatavla Kulübü’nde bir araya geldi. İkinci buluşmasını 27 Ekim Cuma günü evinde, İstanbul’da düzenleyen takım, Atina’dan gelenler ile İstanbul’da kalanlar arasında yaptığı maçla adeta geçmişe meydan okudu. Oyuncularından dönemin antrenörüne aynı kadroyla sahaya çıkan ‘Gençler’ ve ‘Yıldızlar’, dostluklarına yakışır bir skorla maçı berabere sonlandırdı. Biz de bu heyecanlı ve bir o kadar da buruk karşılaşmanın sonunda, gönül verenlere mikrofon tutmayı borç bildik.
Konstantinos Sansaroğlu:‘Yunanistan’da gideceğimiz ilk yerdi’
Kurtuluş Kulübü’ne 5 yaşımda, 1968’de geldim. O zamanlar basket oynamıyordum, jimnastik yapıyordum. Cumartesi günleri saat 3’te gelip akşam 8’de çıkıyorduk. Önce jimnastik yapıyor sonra basketbola geçiyorduk. Sonra, liseyi bitirince Yunanistan’da kendi işimizi kurduk ve 1986’da İstanbul’dan gittim. Burada oynadığımız için Yunanistan’da gideceğimiz ilk yer Tatavla Kulübü’ydü. Bir seneye yakın orada devam ettim. Şimdi ikinci kez, İstanbul’da kalanlarla bir araya geldik. Özlüyoruz, geliyoruz, ağlıyoruz ve geri dönüyoruz; insan doğduğu yeri daima özlüyor…
Pandeli Ataroğlu:‘Bir gün olsun birbirimizi ayırmadık’
İstanbul’dayken bütün arkadaşlarla ilkokuldan başladık bu kulübe gelmeye. Yaklaşık 8 - 9 sene basketbol oynadık. Çok anılarımız var burada; paramızın olmadığı günleri hatırlıyorum. Birbirimize destek olup çay içer simit yerdik, buradan maçlara giderdik. Türkler, Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler hepimiz bir aradaydık, bir gün olsun birbirimizi ayırmadık. Bayramlarımızı kutlardık; yumurtalar, çörekler… O kültürü burada çok güzel yaşadık. Ben, 1981’de üniversite okumak için Atina’ya gittim; sonra dönmedik. Orada da Tatavla Kulübü’nde 3 yıl boyunca basketbol oynadım. Şimdi, yıllar sonra aynı arkadaşlarla aynı sahada yeniden basketbol oynamak, anlatamayacağım kadar güzel bir duygu.
Bu haber Agos kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (Agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(Agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com